Düzene çekidüzen!

.

  • GİRİŞ21.11.2022 08:23
  • GÜNCELLEME21.11.2022 08:23

Meclis, siyasetin merkezi,

Demokrasinin kalbi,

Toplumun aynasıdır.

Yüce Çatıda:

Türkiye’nin her problemi görüşülür.

Her soruna çözüm aranır.

Saygınlığının zedelenmesi,

Toplumun itibarına gölge düşürür.

                ***

Bunları neden anlattık?

Son dönemlerde Meclis’e de, 

Milletvekillerine de bir hâller oldu.

İç tüzük hükümlerini çiğniyor.

Kendilerine yakışmayan,

Siyasi teamülleri hiçe sayan…

Tutum ve davranış sergiliyorlar.

İşte size basit bir örnek:

İçişleri Bakanlığı’nın Bütçe görüşmesinden.

“Şerefsiz”, "karaktersiz”, "zekâ yoksunu”…

Bu hakaretler havada uçuştu.

Meclis koridorlarında yankılandı.

Peki, Gazi Meclis’e yakışıyor mu?

Tabii ki yakışmıyor, halktan da tepki alıyor.

                ***

TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek…

Bu konularda çok hassas bir siyasetçiydi.

Meclis’in ahvalini anlatan rapor hazırlamıştı.

‘Kaba ve yaralayıcı’ diyalogları sıralayarak…

- Öyle el kol hareketi yapma lan!

- Kafanı kırarım lan!

- Hangi hayvan verdi bu emri!

- Dangalak! Soytarı! Satılık köpek!

- O mikrofonu yedirirler sana!

- Çüş! Küçük beyinli! Hırsız!

- Dansöz! Terörist!

-Çapsız! Parazit herif!

 -Utanmaz adam!

(Not: Okuyucu hassasiyeti gereği ağır küfürlü sözlere yer vermedik.)

Biraz daha geçmişe gidelim…

Meclis’in efsane başkan vekiliydi.

Merhum Yılmaz Hocaoğlu…

Bir vekilin sakız çiğnediğini gördü ve uyardı:

"Ben bu salonda iki şeyi çiğnetmem.

Bir iç tüzüğü, bir de sakızı…"

Kıssadan hisse:

‘Meclis toplumun aynasıdır’ demiştik ya.

İşte bu yüzden ayna:

Zarar görmemeli, kırılmamalı, lekelenmemeli,

Meclis Başkanları her fırsatta dile getiriyor…

Vekilleri uyarıyor ama…

Şimdiye kadar değişen bir şey var mı?

Yok…

2023 seçimleri kırılma noktası olur mu?

İnşallah. Temennimiz bu…

İstemem yan cebime koy!

Geçen haftaki yazımızda anlatmıştık.

Öğrencilere kötü örnek olan dizi film sahnelerini…

Millî Eğitim Bakanlığı’na da öneride bulunmuştuk.

Tesadüf bu ya…

Bakanlık yeni disiplin yönetmeliği yayımladı:

Akran zorbalığını önlemek için,

İzinsiz görüntü çekmelere son vermek için...

Daha başka düzenlemeler de var…

Dizi filmcilerimizin de dikkatine sunarız.

                ***

Bu vesile ile RTÜK’ten de bahsedelim biraz…

Halkın şikâyetlerini dikkate alan,

TV’leri denetleyen bir mekanizma.

Kurumun İletişim Merkezi verilerine göre:

Bu yılın 10 ayında 29 bin 291 başvuru yapılmış.

28 bin 419’u şikâyet üstüne şikâyet.

538’i öneri ve taleple, 334’ü de beğeni ile ilgili.

Başvuranların yüzde 56’sı erkek,

Yüzde 43’ü de kadın izleyiciler.

Şikâyetlerin üçte biri dizi ve filmlere yönelik.

Yüzde 12 ile ‘Reality Show’lar ikinci sırada.

3. sırada da yüzde 10 civarında yarışmalar…

Ekran başında vakit geçirmeye gelince:

Dünyada 2 saat 54 dakika.

Ülkemizde 4 saat 33 dakika.

Televizyon izlenme oranı yüzde 81.

Yani; ekran hâlâ revaçta, alternatifleri rakipsiz.

Bu rakamlardan çıkan sonuç ne?

Bir;

Toplumun istekleri ön planda tutulmalı.

Ama millî ve manevi değerler reytinge feda edilmemeli.

İki;

Halkımız hem izliyor, hem şikâyet ediyor.

Ne serden ne yardan vazgeçiyor.

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu misali…

Sosyolojik ve psikolojik bir açmaz.

Anlayabilene aşk olsun!

Ha Hasan'a ha sana

Cumhurbaşkanı Erdoğan durup dururken…

İş olsun diye öylesine mi çağrıda bulundu?

Meral Akşener’e -6’lı Masa'dan- kalk diye…

‘Millî ve yerli duruş’ sergile diye.

Zaten böyle bir şey olmayacağını biliyordu…

Sadece ve sadece taktik uyguladı.

Birçok amacı olabilir.

Hedefi tabii ki Akşener değildi,

İyi Parti yönetimi değildi,

Parti tabanını oluşturan seçmeniydi…

6’lı Masa'daki çelişkileri vurgulamaktı.

Onlara manidar bir mesaj gönderdi.

Maksat hasıl oldu diyebiliriz.

Tepkiler bu istikametteydi.

İlk ses de Afyonkarahisar’dan geldi:

İstifa ederek AK Parti’ye geçenler oldu.

Akşener’in deyişi ile 2023 seçimlerinde göreceğiz…

Kimin kumar masasında olup olmadığını!

Kimin kazanıp kimin kaybettiğini…

Elde var sıfır

İktidar cephesinde işler yolunda:

3600 ek gösterge tamam…

EYT’de düzenleme yolda.

Ocakta kamu çalışanları,

Asgari ücretliler, emekliler,

Hatırı sayılır zamla sevinecek.

Dar gelirlilere yardım sürecek.

Refah seviyesinin yükselmesi ön planda.

Alım gücü artacak.

Yatırım, üretim, istihdam tam gaz.

Kış rahat ve huzurlu geçecek gibi.

Enerji ve doğalgaz sıkıntısı olmayacak.

‘Türkiye Yüzyılı’ için düğmeye basıldı.

Büyük projeler ve atılımlar devrede…

                ***

Muhalefet cephesinde ise:

Durum -fevkalade- vahim:

Proje yok, atılım yok,

Cumhurbaşkanlığına talip çok.

Ortada aday yok.

Gerilime, kaosa, sinsi oyunlara,

İftiralara, hakaretlere, yalanlara

Beyhude toplantılara vakit çok.

Yani: Eski tas, eski hamam…

Kısacası bu cephenin işi çok zor:

Matematikle izah dersek:

Sıfır çarpı sıfır, elde var sıfır…

TÜRKİYE GAZETESİ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat