Böyle gitmez

  • GİRİŞ19.03.2023 09:20
  • GÜNCELLEME19.03.2023 09:20

Sözün ağızdan çıktığına inanan bir vatandaşım. Masanın sahiplerinden Hacı bacı ablamızın bizzat ağzından çıkarken işittiğim bir söz ile başlamak istiyorum. 

“Biz bir projeyiz” dedi. 

Altılı koalisyon bir proje imiş. 

Projeye yenilerinin katılması da bekleniyor.

Masanın gizli bir yerinde saklı tutulan terör partisi bana da bana da dediğinde bir cumhurbaşkanı yardımcılığı ve birkaç bakanlık verilerek proje tamamlanacak gibi.

Proje olduğu ayan beyan ortada olan masa sakinleri, daha şimdiden meydanda fol ve yumurta olmadığı halde kavgaya tutuştular bile. 

Önceleri altı başlı diyorduk.

Böyle devam ederse seçim gününe kadar baş sayısı onlu rakamlara ulaşacak.

Eski Türkiye özlemcileri, hedeflerine doğru hızla yol almaya devam ediyor. Cennet vatanımızı gerilere çok gerilere götürerek emellerine ulaşmak için her türlü yolu mubah görüyorlar.

Tuvalet terliği ile idare edilmeye razıyız yeter ki, Erdoğan gitsinci bu güruhu iyi bellemek lazım. 

Bu güruhun omurgası yok. Menfaatine dokunduğunda bukalemuna rahmet okuturlar.

Hacı bacı ablamızın proje dediği masada,  geçtiğimiz hafta yaşanan kısa süreli krizde, malum kesimin silahşörlerinin kaleminden dökülenler ve söylenen sözler yenilir yutulur olmamasına rağmen afiyetle yendi ve sindirilmeye çalışılıyor.

Devamının geleceğine adım gibi eminim.

Devamı gelecek.

Maalesef yine yemesi gerekenler afiyetle yiyecekler ve yutulması gerekenler de zor da olsa yutulacak.

Çünkü emir böyle.

Vatanımızı geriye götürmeye, birlik ve bütünlüğümüzü iğfal etmeye yeminli kökü dışarda zinde güçler ve yerli işbirlikçiler böyle uygun görüyorlar.

Niyet belli.

Hacı bacı ablamız daha fazla yıpranmadan yol yakınken bu yanlış yoldan dönse diyeceğim ama korkarım ki, o da proje.

Orhan baba hatasız kul olmaz der şarkısında.

Hata arayanlar aynalara küs olduğu için kendi hatalarını görme özürlü olup hep başkalarının hatasını görmek gibi affedilmez bir hatanın öznesi olabiliyor.

Bugün çok sık yaşadığımız bu gerçeklik hastalık düzeyinde.

Maalesef bu hastalık toplumumuzun büyük bir kısmına sirayet etmiş. Partisi pırtısı, cemaati cemiyeti şusu busu yok ve tüm toplum bu virüsün kıskacı altında. 

Bu Covid’den de beter virütik hastalığı eradike etmek çok kolay da değil. 

Herkes sütten çıkmış ak kaşık olduğunu iddia ediyor.

Kazan dibim kara seninki benden kara atasözümüze cukkadan oturan günlerden geçiyoruz.

Bindiği dalı keserken, bir süre sonra düşüleceği akledilemiyor.

15 Temmuz gecesi milletin topyekûn mücadelesindeki samimiyetini, fedakârlığını ve diğergamlığını görmesem umudumu tamamen yitirirdim ama çok şükür o gecenin canlı şahidi olarak bu aziz milletten hâlâ umutluyum.

Çünkü aynı millet, yüzyılın depreminde de kendini ispat etti.

14 Mayısta da ispat edeceğine inanıyorum.

Değerli okurlarım, gün birlik ve dayanışma içinde olmamız gereken gün. Ayrılıkta azap birlikte rahmet olduğuna inanan bir milletiz.

Bölünmeyelim, bir bölen olmayalım.

Ömrü olanlar seçim gününe kadar daha çok şeyler görecek ve yaşayacak. Cennet vatanımızı dört parçaya bölmeye yeminli olanlar, yerli işbirlikçiler ile bu amaç uğruna var güçleri ile çalışmaya devam ediyorlar.

Kör ve sağır olanları, kalbini kin ve garaz bürümüşleri kırmadan dökmeden gittikleri yanlış yoldan döndürmeye çalışmalıyız.

Şuculuk buculuk ile enerjimizi birbirimize karşı kullanmak yerine gelmekte olan tehlikeyi bertaraf etmenin gayreti içinde olalım. 

Ülkemiz üzerine kâbus gibi çöken kara bulutları bertaraf etmek için daha çok ama çok enerjiye ihtiyacımız var.

Gün ayrılık gayrılık günü değil. Birlik ve beraberlik günü. 

İBB beklenen İstanbul depremi için son sürat çalışıyor(!).

Dört yılda üç kez aynı tweet ile İstanbul halkının gönlünü ferahlatan ve destekçilerinden de on binlerce beğeni alan başkan, son tweeti ile de aynı nakaratı yapıp deprem seferberlik planını açıklıyoruz deyince dağın doğurduğu fareyi gören destekçileri bile yeter artık dedi.

Seçim çalışmaları sırasında 5 yılda İstanbul’u depreme hazır hale getiririz demişti. 

Aradan geçen 4 yılda henüz bir çivi çakmadı ama kalan bir yıl içinde bu işi çözeceğini söyleyerek gülünç duruma düşmemek için bu iş için 100 yıl gerekir demeye başladı.

Yüzyılın depremi ile yerle bir olan doğup büyüdüğüm Maraş’ta çok sayıda yakınını kaybetmiş bir vatandaşım ve İBB’nin binaların depreme dayanıklılık durumu ile ilgili başlattığı çalışmadan yararlanmak için, İstanbul Fatih Akdeniz Caddesindeki ofisimin durumunu tespit için başvurdum ama hâlâ kapım çalınmadı. 

Sanırım yaşadığım binamın dayanıklılık durumunu tespit için İstanbul depremi bekleniyor.

Bekliyorum. 

Bu haftalık da bu kadar.

Kalın sağlıcakla. 

Yeni Akit

Yorumlar2

  • Okur 3 hafta önce Şikayet Et
    Harika bir makale
    Cevapla
  • Vurucu 1 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize sağlık, patlak lastik ekodan bir cacık olmaz, ölümüne Reisleyiz her daim ölümüne
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat