Perşembenin gelişi çarşambadan belli oldu.

Seçim yaklaştıkça daha çok ama çok garabetlerle karşılaşacağız değerli okurlarım.

Hazırlıklı olalım derim.

Millet ittifakının kurucu ortağı ve masanın uyumsuz sakini, Hacı Bacı Ablamızın bizzat ağzından çıkan bir cümle aslında her şeyi anlamak için yeter de artar da.

Ablamız kurulan ittifakın bir proje olduğunu birinci ağızdan söyleyerek aslında nerede ise hemen her şeyi açık ve anlaşılır hale getirdi.

Sağ olsun var olsun.

Açık yüreklilikle içinden geçenleri söyleyerek millete subliminal mesajını verdi vermesine de anlayanlar olabilsek.

Proje masa, okyanus ötesinden ve büyük ihtimalle de Pensilvanya kökenli.

Nereden anlıyorsun bu garabeti diyenlere, Feto kölesi fetöristlerin cennet vatanımıza dönmek için aldıkları uçak biletlerinin tarihlerinden derim. 

Ülkemize dönüş biletleri  15 Mayıs tarihli ve çok sayıda fetörist tarafından da sosyal medyada paylaşılmış.

Gerçi onlarda yalan su gibi içildiğinden dolayı paylaştıkları biletler için şakaydı, 1 Nisan şakası diyebilirler.

Malum masa büyük ihtimalle, 15 Temmuz sonrası okyanus ötesinde ülke düşmanlarını birleştiren gavur aklı ile kuruldu.

Bunu nereden anlıyoruz?

Ortak paydaları Erdoğan düşmanlığı olan birbirlerine benzeyen tarafı olmayanları bir masa etrafında başka hangi güç tutabilir sorusunun farklı bir cevabını bulamadığım için böyle düşünüyorum.

Proje sahiplerinin milletimizin başına bela ettiği PKK terörünün koruyup kolladığı, Kandil’deki sözcülerin son günlerde ard arda yaptığı açıklamalar ve terör hamisi partide yaşanan zikzaklar, en son gelinen noktada masa etrafında yıkıcı depremlere rağmen masanın kılına zarar gelmemesinden de anlıyoruz ki, projenin ayakları onca sarsıntıya rağmen ben sağlamım, sahibim sayesinde dimdik ayaktayım diyor.

Terör partisi aldığı riskin farkında, büyük ihtimalle var gücü ile çalışacak ve kendine verilen açık gizli tavizleri de sonuna kadar takip edecek.

Daha ileri gidip çıngar çıkarması da mümkün. 

Büyük şehirlerde belediye başkanlarını kendilerinin seçtirdiğini sık hatırlatarak koparttıkları fırtınadan bu kolayca anlaşılıyor.

Geçmişten günümüze terör partisinin söylemlerine  göz attığımızda sıklıkla ve defaatle tekrarlanan sloganlarından biri elebaşlarının heykelini dikmek olduğunu sağır sultan bile biliyor.

Ülkemizde son yıllarda yapılan seçimlerin nerede ise hepsi bekamız için önemliydi ama, 14 Mayıs seçimleri için hem beka hem de var olma yok olma meselesi diyebiliriz.

Son yıllara kadar terör partisi açık seçik suç nitelikli söylemlerden sakınır, ağzından çıkanı kulağı duyardı.

Masa kurucular, yerli unsurlarla koalisyon kurup öyle bir proje hazırladı ki, terör partisi anahtar konumuna getirildi ve millet ittifakının olmazsa olmazı konumunda.

Dağdakilerin eylem gücü, devletimiz tarafından kırıldığı için söylemlerle taraftarlarına umut dağıtarak birlik hamurumuzu sulandıranlar bu seçimin önemini bizden daha fazla kavramış durumdalar.

Kimden cesaret alıyorlar sorusunun cevabı artık açık ve net.

Joe Biden.

Adam bunasa da ona bel bağlayanları öyle bir inandırmış ki, tırnaklarımızı kazıyarak kazandığımız bağımsızlığımıza ve birliğimize göz dikenlerin gözlerini oyacağımızı bile bile inadım inat demeyi sürdürüyorlar.

Bir tarafta dağdakiler, diğer tarafta fetö itleri bangır bangır bağırıyor.

Yıkmaya yakmaya geliyoruz naraları ile yerli işbirlikçilerine gaz veriyorlar.

Fırsat bulsalar yüz yıl yaşamış cumhuriyetimizi yıkacaklar.

Ülkemizi üç veya dört parçaya bölüp, gücümüzü zayıflatarak eski Türkiye’de olduğu gibi yurtta ve cihanda sesimizin ve soluğumuzun kesilmesini sağlayacaklar.

Daha bebek katilinin heykelini dikeceğiz diyenler, ellerine fırsat geçtiği anda emellerine nail olmak için alçaklığın en çukurunu gözlerini kırpmadan yapacaklarına adım gibi eminim.

Hakmış, hukukmuş, özgürlükmüş, demokratlıkmış gibi sık kullandıkları bayat içi boş kelime ve kavramların hepsini tatile yollayarak tıpkı Yasin Börü’yü katlettikleri gibi masum insanlarımızı bir damla suda boğarlar.

Kafası kuma gömülü deve kuşlarımız derin uykularından uyansa ve etrafı bir kolaçan etse çok güzel olacak, kimin elinin kimin cebinde olduğunu görerek yol yakınken yanlıştan dönse iyi olur diyorum.

**

Rahmet ayı

 Değerli okurlarım rahmeti ve bereketi ile gelen Ramazan ayına girdik Elhamdülillah.  

Her türlü pislikten arınmak için fırsat günlerinin daha başındayız ve bu günleri iyi değerlendirenlerden olalım inşallah.

Önce içimizdeki nefret, kin, garaz, haset,  adamsendecilik ve bana değmeyen yılan bin yaşasın gibi  insan kalitesini bozanlardan başlayarak kirlerden arınalım.

Başındaki rahmetle taçlanan insanımız, ortasında mağfireti hakkederek sonunda cehennemden azad edilenlerden olmamız temennisi ile Ramazan-ı şerif ayımız insanlığa esenlikler ve huzur getirsin inşallah.

Bu haftalık da bu kadar.

Kalın sağlıcakla.

Yeni Akit