Bunun kararını elbette vatandaş verecek.

Seçim ve sınav bu iki iksirli kelime sade vatandaşın can simidi olurken, malum zümre  için çoğunlukla  gereksiz hatta tehlikeli.

Muktedirler bu iki kelimeyi niçin sevmez sorusu ayrı ve başlı başına başka bir makale konusu ancak seçime günler kala yaşanılanlara bakarak seçimden niçin korktuklarını anlamak çok zor olmasa gerek.

Bunu zaman zaman dillendirenleri hatırlayalım.

‘Benim oyumla dağdaki çobanın oyu niçin eşit olsun’ ile başlayan cümleleri son günlerde yeniden duyar hale geldik.

Unutanlara hatırlatalım.

Kendini farklı gören malum zümre ile beraber yaşadığımızı hiç unutmayalım.

Seçim sürecinin başladığı ilk  günlerde bu zümre öyle bir efelendi esip gürledi ki; kimi astı kesti, kimi yargıladı hapislerde çürüttü, kimi de ben yapacağımı biliyorum bugünleri mumla arayacaksınız diyerek korku dağlarının zirvesinden zırvaladı durdu.

Değerli okurları maalesef daha beteri ile tehditlerde oldu ve olmaya devam ediyor.

Seçim günü yaklaştıkça yelkenleri indirenleri, hatta tabir caizse fazla ileri mi gittik diyenleri görsek de ekseriyet için maalesef körler sağırlar birbirlerini ağırlamaya devam ediyor.

Fazla ileri gittikleri kesin olmasına kesin ama sabredenlerden olmakta yarar var.

Bu milletin kahır ekseriyeti aslında bugünleri iple çekiyordu ve o günler geldi çok şükür. Şimdi sıra onlarda.

Şimdi onlar tercihleri ile konuşacak, hem de öyle bir konuşacak ki, ulu orta atan tutanların hepsini verdikleri oylarla  susturacaklar ve amiyane tabirle oturun oturduğunuz yerde diyecekler.

Sessiz yığınlar daha önce bu uyarıyı seçim dönemlerinde defalarca yaptığı için zinde kesimin hep korkulu rüyası oldular. 

Bu seçimde de farklı bir durum olmayacağı kanaatindeyim.

Seçimlerin ilk turda mı yoksa ikinci turda mı sonuçlanacağına da bu kesim karar verecek.

Zinde güçler bu FAKE DEEP’den korkuyor ve korkmakta da haklılar.

Patates soğanla başlatılan süreç evrildi çevrildi ve en son 17/25 Aralık darbe girişiminde piyasaya verilen zırvaların fake kayıtlar olduğu bir kez daha tescillendi.

Önümüzdeki hafta yapılacak seçimlerin ilk turda mı ikinci turda mı sonuçlanacağına sessiz çoğunluğun karar vereceği kanaati her geçen gün biraz daha kabul görüyor.

Sık değişen gündem içerisinde satır aralarında gizlenmiş olan ayrıntılarda görülenler perşembenin gelişini çarşambadan belli etse de yine de kesin konuşulmamalı.

Altılı masa sakinlerinin çantada keklik olarak gördükleri Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kim kazanacak sorusunun cevabını önümüzdeki hafta net bir şekilde göreceğiz.

Malum kesim şimdiden arayışlara başladı.

Başarısız olursak ile başlayan cümleleri terennüm edenler her ihtimale karşı ihtimal vermeseler de mağlubiyet durumunda suçlayacakları kişiyi buldular ve ilan da ettiler.

3 Mart krizinde hacı bacı ablamıza yapılanların nerede ise aynısını şimdiden buldukları şamar oğlanına yapıyorlar.

Adam etmeyin tutmayın ben sizin geçmiş Cumhurbaşkanı adayınızdım, yanlış yapıyorsunuz, tıpkı ablanız gibi size bir gün lazım olabilirim diyor ama nafile.

Yapanların kimliklerine bakıyorsunuz.

Kelli felli(!) insanlar.

Diplomalar mebzul.

Paralar gani.

Toplumda tanınırlık durumu en yükseklerde.

Halkın değerlerini aşağılayarak sanat yaptığını iddia edenden tutun da yalan üzerine doktoralı olanlara kadar sürüsüne bereket bir güruh.

Kimi araştırmacı, kimi soruşturmacı gazeteci.

Televizyonlarda atıp tuttuklarına bakıyorsunuz çoğunun içi boş teneke ve tın tın.

Patates ve soğanla işleri olmadığı halde bu iki fakir gıdası ile algı ticareti yaparlar. Sırça köşklerinde bir elleri yağda diğer elleri balda olduğu halde garip gureba edebiyatı ile kamuoyu oluştururlar.

Bu  güruh her devirde işini görür veya gördürecek piyonları bulur.

Yeri ve zamanı geldiğinde onları bulur ve acımasızca kullanır.

Çünkü ne yapsalar ne etseler garip gureba mazlum halk çoğunluğu aklı selimini kullanır ve seçimlerde kendinden yana olanları başa getirmek için olmayan gücüne rağmen tek gücü olan oyu ile destek olur.

Şimdi bu seçimlerde de aynısı olacak.

İlk tur mu?

İkinci tur mu?

Mazlumlar, ezilmişler ve hakir görülen garip gureba buna karar verecek.

20 yıldır dediği gibi der ve 14 Mayıs’ı önemli bir milat olarak görürse Erdoğan birinci turda yine başkan.

Yok demez ve dedikodu pazarında satılan bayatlamış sloganların cazibesine kanar, birlik ve bütünlüğümüzü patates ve soğana satarsa, seçimler ikinci tura kalır.

İnanmış olmak böyle zamanlarda başka bir öneme haiz.

Olanda hayır aramak inanmışlığın bir şiarı.

Hangi durum ve şartta olursa olsun birlik hamurumuzu sulandırmak isteyen yerli ve yabancı unsurların tüm çaba ve gayretlerini milletin feraseti boşa çıkarır kanaatinde olan bir vatandaşım.

Olanda hayır var diyor seçimlerin ülkemize ve mazlum dünyaya güzellikler getirmesini diliyorum.

Bu haftalık da bu kadar.

Kalın sağlıcakla.