İkinci cinayet zamanı
- GİRİŞ18.01.2012 08:01
- GÜNCELLEME18.01.2012 08:01
Önceki gün zor geçmişti. Ertesi gün görülecek, son celse, Hrant Dink davasının son celsesi, onun vurulduğu güne çok yakın bir anı simgeliyordu.
Dün son celsede, son anlarda, gözlerim mahkeme başkanındaydı... Dinledikçe gözlerim açıldı, ağzım kurudu...
Sanıkların isimlerini sayıyor, ekliyordu: "Beraat, beraat..."
"Erhan Tuncel beraat, Yasin Hayal terör örgütü üyeliğinden beraat..." Beraat, beraat...
Yanımda oturan Fethiye Çetin'e baktım, tepki gösterenlere baktım, "Hayır" dedim kendime, "Bu kadar da değil, muhtemelen şimdi asıl cezaları okumaya başlayacak..."
Ama bitti okuması.
Bir tek Yasin Hayal mahkûm olmuştu, Dink cinayetinden...
Hepsi bu...
Biz devlet kurumları, devlet çeteleri diyorduk...
Ne devlet kurumu, ne devlet çetesi, ne Ergenekon'u...
Mahkeme heyetine göre ortada örgüt bile yoktu...
İki taşralı gaza gelmiş ve cinayet işlemişti...
Ahlak yerlerde ama gerçek de gün gibi ortada...
Bu mahkeme heyeti, 5 yıl boyunca tüm gücünü, asıl faillere gidecek yolları kapamaya harcadı, emniyet, jandarma, MİT'teki sorumluları itinayla dava dosyasının dışında tuttu.
Karar günü ise beterini yaptı...
Devlet çetelerini bile akladı.
Sistemi temizledi.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Ali Bayramoğlu - Yeni Şafak
Yorumlar3