Koronavirüsün yayılmasının kontrol altına alınması ne denli zorsa, onunla ilgili yalan yanlış bilgileri de dizginlemek bir o kadar zor… Virüsü çevreleyen en yeni ve en temelsiz komplo teorilerinden biri, yeni nesil kablosuz iletişim teknolojisi olarak ifade edilen 5G’nin Covid-19’u körüklediğidir.

5G ve Covid-19 arasında ilişki olduğuna dair asılsız iddialar sosyal paylaşım ağında yayılmaya başlamış ve küresel güçlerin virüsü yaymak için 5G'yi kullandığına dair birtakım içerikler, tıpkı Koronavirüs gibi sanal ortamda dolaşmaya başlamıştır. Sosyal medyada bu iddiaların köpürtülmesi ise bu konunun tartışılmasına neden olmuştur. 5G, mevcut teknolojilerden daha yaygın, katlanarak daha hızlı indirme ve yükleme hızları sunmayı vaat eden "beşinci nesil" mobil iletişim hizmetlerinin kısaltmasıdır. 5G hizmetleri 2019 yılından beri Çin, Güney Kore, ABD, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde faaliyet göstermektedir. Fakat 5G’nin hizmetleri yavaş yavaş uygulamaya geçmekte olup, hiçbir bir ülkede tam olarak kullanılabilir durumda değildir.

5G teknolojisi küresel bir silah mı?

5G ve koronavirüs merkezli üç temel komplo teorisi vardır. İlk komplo, 5G'nin Covid-19'a veya en azından Covid-19'un semptomlarına neden olmasıdır. Buna göre 5G ve Covid-19 aşağı yukarı aynı şeydir yani biyolojik silahtır ve kısmen yeni dünya düzeni liderleri tarafından oluşturulan küresel bir silahtır. İngiltere'deki yetkililer , 5G kulelerine yapılan son saldırıların yanlış komplo teorileri tarafından motive edildiğine dair endişelerini dile getirmişlerdir.

Daha yaygın olan teori, 5G'nin bağışıklık sistemini radyasyon yoluyla zayıflatması ve böylece sizi Covid-19'a daha duyarlı hale getirmesidir. 5G kapsamındaki şehirlerin Covid-19 salgınlarından daha çok etkilendiğinin iddia edildiği bu komplo teorisini savunanlar ABD haritalarını öne sürmektedirler. Ancak ABD'de sınırlı 5G kapsama alanına sahip alanların büyük çoğunluğu salgının daha yoğun olduğu büyük şehirlerdir. Aynı şekilde İran da 5G teknolojisine sahip değildir, fakat koronavirüs İran’ı derinden etkilemiştir.

5G, DNA’ya zarar verir mi?

Son olarak, 5G'nin Covid-19 ile bağlantılı olduğuna inanmayan bir komplo teorisi de var. Bu teoriye göre medya, yanlış bilgileri sadece bir oyalama taktiği olarak ele almakta, 5G karşıtı insanları azaltmaya çalışmaktadır. Araştırmalar, cep telefonları tarafından verilen radyofrekans (RF) dalgalarının doğrudan DNA'ya zarar vermek veya vücut dokularını ısıtmak için yeterli enerjiye sahip olmadığını göstermektedir ki enerji seviyeleri mikrodalga fırınlar ve televizyonlar gibi teknolojilerden bile daha düşüktür. Dahası, 5G sinyalleri nüfuz eden nesnelerde aslında 4G sinyallerinden daha kötüdür, bu yüzden 5G ağları birbirine yakın inşa edilmiş daha küçük hücre sitelerine ihtiyaç duymaktadır.

Sosyal ağlar bilgi kirliliğine engel olacak mı?

5G ağları ve koronavirüs arasında bağlantı kuran YouTube videoları yüz binlerce görüntüleme almıştır. Ancak şirket, başlangıçta bu tür videoları yasaklamadan önce politikalarını doğrudan ihlal etmediğini belirtmiştir. Twitter ise yanlış bilgileri azaltmaya yardımcı olmak için makine öğrenimi ve otomasyon kullanımını artırdığını söylemiştir. Şirketin sözcüsü, "Toplumsal huzursuzluk, yaygın panik veya büyük ölçekli rahatsızlığı kışkırtan doğrulanamayan iddialarla ilgili içerik de dahil olmak üzere kurallarımızı ihlal eden hesaplar üzerinde harekete geçmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullanmıştır. Facebook sözcüsü ise şirketin virüsü çevreleyen yanlış bilgilendirme ile mücadele etmek için "agresif" önlemler aldığını ve "Covid-19'u 5G teknolojisine bağlayan, hücresel kulelere saldırıları teşvik eden yanlış iddiaları ortadan kaldırmaya" başladığını söylemiştir. Bakalım ilerleyen günlerde bizleri neler bekliyor…

Milat