Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı, Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel aleyhine başvuru yaparak 250 bin TL’lik manevi tazminat talebinde bulunmuş.

Başvurunun nedeni, Özel’in 17 Aralık günü TBMM’de düzenlediği basın toplantısındaki konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı’na yönelik “Kişilik haklarını ihlal edici mahiyette, şahsiyet haklarına saldırı kastıyla, fevkalade ağır hakaretlerde” bulunması…

15 Temmuz hain darbe girişimine zemin hazırlanılmaya çalışılan süreçte FETÖ mensupları tarafından dile getirilen ve darbe girişimine meşruiyet kazandırmak için ortaya atılan iftiraların tekrarlandığının vurgulandığı dilekçede, şu tespit özellikle dikkatimizi çekti: “Davalının ve mensubu bulunduğu siyasi partinin Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik ısrarlı şekilde ve hakaret kastı ile ‘diktatör’ yakıştırmasında bulunması uzun süredir yurt içinde ve yurt dışında kabul ettirilmeye çalışılan algı operasyonunun ve otoriterlik propagandasının bir yansımasıdır.”

Ayrıca, Erdoğan üzerinden sürdürülmek istenen ‘kara propaganda’ya yurt içinde ve dışında PKK ve FETÖ ile müzahir unsurların aktif destek verdiği de dilekçede yer almış…

Hakaret ve iftiraya dayanan ‘kara propaganda’ zaman zaman kullanılır… Bazen işe de yarar… Benzer provokasyonlarda amacın, karşı tarafı ‘tahrik etmek’ olduğu bilinir… Bir nevi tuzaktır yani… Arzulanan sonuca ulaşılır da karşı taraf planlanan çizgiye çekilebilirse ‘taktik’ tutmuş demektir…

Tabii ‘işe yaramadığı’, oyunun bozulduğu durumlar da var… Mesela, provokatör kendisine açılan davayı kaybettiğinde…

O zaman provokatörü iki sonuç beklemektedir: 1. İtibar kaybı, 2. Maddi hasar… Kara propagandaya başvuranların bu olasılığı hesaba katmadıklarını söylemek zor… Muhtemelen akıllarında şu vardır: “Ben lafımı ederim, dava nasılsa uzun süreceği için insanların akıllarında hukuki süreç değil, benim attığım çamur kalır…”

Ancak, süreç sanıldığı gibi yavaş işlemiyor ve tazminat davaları peş peşe kaybediliyor… Böyle olunca da hem siyasette hem de hukukta ‘iftira atan kişi’ tanınıyor ve halk nezdinde ‘güven’ kaybediyorsunuz… Öte yandan maddi hasarınız da ‘can yakıcı’ boyutlara ulaşabiliyor…

Sabah gazetesi bir haberinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve geldiği günden 2019 yılı sonuna kadar yaklaşık 1,5 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm edildiğini belirtiyordu. Tutara, Temmuz 2020’de sonuçlanan Mann Adası’na ilişkin yargılama dâhil değil. Hatırlanacağı gibi, bu dava sonunda Kılıçdaroğlu’nun Sayın Cumhurbaşkanı ve yakınlarına 197 bin lira tazminat ödemesine hükmedilmişti. Bu cezalardan bazılarını karşılayabilmek için Kılıçdaroğlu’nun evini satmak zorunda kaldığı da gündeme gelmişti.

Bugün bir milletvekilinin maaşı 25 bin lira… Özgür Bey, aleyhinde açılan tazminat davasını kaybederse 10 aylık maaşından olacak… İtibar kaybı ise öyle kolay ve hızlı telafi edilemiyor…

Onun yerine temiz siyaset yapmak, eleştirileri hakarete başvurmadan, terör örgütlerinin değirmenlerine su taşımadan yapmak daha haysiyetli ve kolay değil mi? Bizce öyle ama anlaşılan herkes kendine yakışanı yapıyor…

Yenişafak