“Ölçmüyorsan yapma”

  • GİRİŞ20.05.2021 08:07
  • GÜNCELLEME20.05.2021 08:07

Pazartesi günü TVNet yayınında gördüm, merakla izledim. Sonra da Hilmi Daşdemir Bey’den göndermesini rica ettim.

Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Optimar Danışmanlık Araştırma, 22-30 Nisan 2021 tarihleri arasında yaptığı “Türkiye’nin Nabzı Nisan Ayı Araştırması”nın sonuçlarını yayınlamış.

26 ilde 2027 kişiyle yüz yüze görüşülen çalışmada, siyasi partilerden liderlere, ülkenin sorunlarından seçimlere ve medyaya, din ve inançlardan gündemdeki tartışılan konulara kadar pek çok başlık var.

Yöneltilen ilk soru “Sizce bugün Türkiye’nin en önemli sorunu ne?” olmuş: Ekonomi (%33,2), Koronavirüs salgını (30,9), İşsizlik (%13,7), Eğitim (%7,6), Terör (%4), Dış tehditler (3,7), Güvenlik (%2,8), Demokrasi (%2,8), Suriyeliler (%1,3).

“Peki sizce bu sorunu hangi parti çözebilir?” dendiğinde de AK Parti (%35,4) ilk sırada ve onu ciddi bir farkla CHP (%18,2) izliyor. Diğer partiler de şöyle sıralanmış: İYİ Parti (%6,2), HDP (%5,9), MHP (%4,7)… Sonrakiler yüzde 1’in de altında kalmışlar…

Burada yüzde 20,2’lik ciddi oranla dikkat çeken bir cevap var: “Hiçbiri”… Ülkemizdeki siyasi parti sayısı hiç de az değil… Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı web sitesindeki listeye göre 102. Şimdi bir de Memleket Partisi eklendi…

Çözüm konusundaki siyasi parti tercihlerinin ‘nedeni’ sorulduğunda yüzde 17 ile “çözüm odaklılık” birinci… Burada yine dikkat çeken bir husus yüzde 23’lük oranla “Hiçbirine güvenmiyorum” cevabının verilmesi; buna “Fikrim yok” diyenler de eklendiğinde oran, yüzde 25,2’ye yükseliyor…

Yani, 103 siyasi partiye rağmen katılımcıların dörtte birinden fazlası ülkenin sorunlarını çözme konusunda hiçbirine güven duymuyor… Bu, bir yanıyla, siyasi partiler için büyük de bir fırsat…

Kurumlar söz konusu olduğunda da öne çıkan bir güven meselesi var. En güvenilir kurumlar, her zaman olduğu gibi, Cumhurbaşkanlığı (%15,6), Emniyet/Jandarma/İçişleri Bakanlığı (%10,4), Anayasa Mahkemesi, Sağlık Bakanlığı, TSK gibi sıralansa da “Hiçbirine güvenmiyorum” diyenler yüzde 28,5 ile çoğunlukta…

Peki bu durum karşısında liderler ve siyasi partiler ne yapmalılar? Yolu çok kolay olmasa da cevabı basit: İkna etmeliler… Seçmenleri, kendilerine, siyasi partileri örgütlenmelerine ve ortaya koydukları gelecek planlarına güven duyulmasını sağlayacak şekilde ‘ikna’ etmeliler… Öyle görünüyor ki güven kazanmayı başaran önümüzdeki seçimi de kazanacak…

Dikkatimizi çeken bir diğer husus da “2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kime oy verirsiniz?” sorusuyla ortaya çıkan tablo…

Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 38,6’lık oranla, başka araştırmalarda da olduğu gibi ilk sırada. En yakın takipçisi yüzde 15,7 ile Mansur Yavaş… Ekrem İmamoğlu (%9,6), Meral Akşener (%6), Kemal Kılıçdaroğlu (%4,1), Devlet Bahçeli (%3,5), Muharrem İnce (%1,9). Diğer siyasetçiler de yüzde 1’in altında…

Bu tabloyu analiz ettiğimizde, şu sonuca varmak mümkün: Erdoğan düşmanlığı üzerinden siyaset yapmayan, ciddi bir tavır ortaya koyan Yavaş, Erdoğan’dan sonra en çok oyu alıyor. Başka bir araştırmada yüzde 6 bandında gördüğümüz Kılıçdaroğlu’nun tarz-ı siyaseti olan ‘bağırış çağırış - yalan dolan’ pek işe yaramıyor. İmamoğlu’na ise “Önce Belediye Başkanlığını yap” mesajı iletiliyor sanki…

Bir de medyanın durumu ve etkisi meselesi var…

Medya, yazımızın başında belirttiğimiz ‘en güvenilir kurumlar’ listesinde yüzde 1,8 oranla kendine ancak 11. sırada yer bulabilmiş…

Bildiğiniz gibi, ispatlanamamış bir iddia yıllardır dillendirilir… Derler ki “Medya kimin yanındaysa seçimleri o kazanır”… Biz ise bunun tam tersini, ‘kamu vicdanı’nın etkisini savunuyoruz… 1950, 1983 ve 2002 seçimleri iddiamızın en büyük kanıtlarıydı.

Medyayla ilgili bir ‘doğru bilinen yanlış’ da “Sosyal medyayı kontrol et, seçimi kazan”… Durum pek de öyle değil sanki… “Ülke ve dünya gündemine ilişkin haberleri nereden takip edersiniz?” sorusunun açık ara galibi yüzde 70,1 ile TV… Onu yüzde 37,8’le internetten okunan gazeteler takip ederken sosyal medya yüzde 25,3 ile 3. sıraya yerleşebilmiş…

Iian Vallance“Ölçmüyorsan yapma” demişti… Kurulduğu günden bu yana halkın nabzını disiplinli bir şekilde tutan AK Parti’nin bundan sonraki yolunu da aynı yöntemle çizmeye devam edeceği görülüyor.

İktidarda olduğu 20 yılın sonunda ve dünyadaki bu kadar krizi göğüslemek zorunda kalmışken hâlâ yukarıdaki rakamları koruyabilmek ancak böyle mümkün olabilirdi zaten…

YENİŞAFAK

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat