İlişki ve evliliklerde kadın ile erkek arasında çok önemli temel farklar vardır. Sevgi, aşk, tutku gibi duygulardan başlayarak eş seçme, ilişki, evlilik, boşanma ve aldatma olgularına kadar ve her aşamada iki karşı cins arasında anlamlı farklılıklar gelişir.

Erkek ve kadında farklılıklar.. aşk, evlilik, sadakatsizlik

Aşk, evlilik ve sadakatsizliğin ne kadar acı ya da ne kadar tatlı algılandığının derecesi, kadın ve erkek olmanın aynı zamanda arada uçurumlara dönüşebilen, farklılıklarına bağlıdır. Tuhaf değil mi? Aynı ortak insani yapının, içinden çıkılması ve netlikle anlaşılması imkânsız kafaları karmaşaya sokan şekilde büyük farkları barındıran yapılar, aynı zamanda iç içe geçmiş durumdadır.

Erkeğin kadına ihanetine neden olabilen aralarındaki bazı farklara bakarak, durumun birbirine aykırı anlamlandırmalarla ve farklı algılanmasına bakabiliriz.

Erkek hayata ve ilişkiye daha bütüncü, ilkeli, teorik ve kuramsal bakarken kadın günü anlamaya dönük, pragmatist (yararcı), pratik, aktüel ve güncel bakar.

Genellikle bilinir; kadın günde yirmi bin sözcüğü seslendirmek durumundayken erkeğe yedi bin sözcük yeter.

Kadının dünyasında evlilik önemli olduğundan ilişkisindeki mutsuzluğu işini olumsuz etkiler. Erkekse tersi şekilde iş hayatında başarıyı sağlamışsa evliliğinde daha verimli olur.

Erkek ilişkiye cinsel güdülerle başlar ve cinsel ilişki, güzellik ve fizik beğeniler eksenli olarak ilişkiyi sürdürür.

Erkek çokeşlidir..

Gelelim ihanete dayanak yapılan en önemli farklılığa; Erkeğin temel yapısı çokeşli özellik gösterir.

Erkek görselliğe göre kurgulanmıştır. Kadındaki güçlü dokunma yetisi onda gayet azdır.

Erkek sonuç odaklıdır. Kadının aksine, sonuca ulaştırıyorsa tarz önemli değildir.

Genelde söylenilenin aksine, bu özelliklerinin sonucu olarak erkeğin aldatma girişimi cinsellikle sınırlıdır. Karısını aldatan erkek duygusal bütünlük aramamaktadır. İş başka dostluk başka denir. Buna benzer şekilde ona göre evdeki karısı ve evliliği başkadır ve asıldır. Karısını sevdiğini ve sevgisinin zedelenmediğini söyler. Bunda da kendince içten ve samimidir.

Erkek aldatmayı cinsellikle sınırladığı bir macera olarak görür

Erkeğe göre aldatma, ihanet ya da sadakatsizlik adına ne derseniz deyin, erkeğin dilinden sadece farklı bir macera olarak algılanır. Eskiden yetmişler ve seksenler Türkiyesinde erkeğin aldatması daha anlayışla karşılanır ve boşanmalara neden olmazdı. Aile ve akraba çevresinde ya da karı koca arasında kalır, aile birliği ömür boyu sürerdi. Kol kırılır ve yen içinde kalırdı.

Aslında doğru ve sağlıklı olanı budur. Mahrem alanda olan biten ilişkinin içeriği anne baba dâhil hiç kimseyi ilgilendirmez. Ana baba ve çevresini ilgilendirmesi gereken ilişkinin sosyal boyutudur.

Zamanımızda kadının daha çok iş hayatında yer alması ve feminist etkilerle kadının ihanete karşı takındığı tutum değişmektedir. Bu durum, daha çok ekonomik bağımsızlığını elde etmiş kadınlarda görülmektedir. Fakat artık ekonomik yönden bağımlı olan ve ülkedeki kadın nüfusunun % 80’ini oluşturan ev kadınlarında da, kocanın aldatmasına karşı, hemen boşanmak modası yaygınlaşmaya başlamıştır. 

Kocanın karısını aldatması mı? İkisinin de Allahı aldatması mı?

Kocası tarafından aldatılan özgürleşmiş ya da kocası ve ailesinden bağımsızlaştırılmış kadın modeli, aldatılmayı içine sindirmez olmuştur. İhanete karşılık adeta orantısız güç kullanmak nevinden, daha büyük tepkiler verir. Bu durum pire için yorgan yakmanın bir başka adıdır. Sonuçta da kadın pirince giderken evdeki bulgurdan olur.

Yığınlarca Anadolu kadını, TV’de ve kurgu dünyasınca sunulanın (gazına) gelerek; hayatının en önemli varlığı ve tek değeri olan ailesini, bir çırpıda feda etmektedir. Yaşanılan çarpık zamanlarda gururunun incindiğini söyleyerek, kocasını ve çevresini dinlemeye bile tahammül göstermeden, derhal boşanmak yoluna gitme tutumu yaygınlaşmaktadır.

Evet, burada da kadın erkekten farkını ortaya koymaya devam etmektedir. Erkek olayları akılcılıkla daha net ve açık şekilde anlar ve ifade ederken, kadın güçlü duygusal kodu sayesinde jest, mimik ve beden dilinden başlayarak davranışın arkasındaki derin ve karmaşık hisleri daha iyi anlar. Bu nedenle kadın ihaneti kesine yakın şekilde hisseder. Erkek anlaşılır, açık ve safça hareketleriyle zaten kendi kendini ele verir.

Dolayısıyla ani, hissi şekilde düşünen ve kar zarar hesabı yapmaya erkekten daha uzak olan kadın, duygularıyla kararını vermiştir; “Acilen Boşanmalıdır”.

Çilekeş Anadolu kadını tuzağa düşüyor

Boşanma sonrasında pişman olan kadın çoktur fakat burada bir ilişki kanununu söylemeliyim; “Ayrılıkla sonuçlanan ilişkilerde tekrar (eve dönmek) evliliği sürdürmek, beyhude çabadır ve gecikerek de olsa boşanma gerçekleşecektir”. En iyisi bir hata işleyerek, aldatan kocayla kadının maceraperestlikte yarışmaya ve rekabete girmemesidir.

Aldatan önce kendini aldatmıştır..Yanlış anlaşılmasın! Aldatmanın, aldanmanın ve ihanetlerin her türü kötüdür, kerihtir ve lanetlenmiştir.. Burada kastettiğimiz sağlıklı ve tutarlı bir denge kurabilmek becerisiyle davranış ve tutum belirleyebilmektir.

Aldatıp karısına ihanet eden kocanın, sadakatini ilk sorgulayacağı en önemli yer yüce ilahi makamdır. Erkek, kulluk ilişkisindeki vefasızlığını ve sözleşme ihlalini karısından önce, Rabbine arz etmek durumundadır.

Aldatışlarda akıllı kul olabilmek başarısı..

Sadece bir kul olmakla kocasıyla aynı değerde olan kadın, kendini ne zannetmeye başladı acaba? Şişirilen egosu peşinde koşan kadın kurtulmuş mu olacak? Biri bana bunu açıklayabilir mi!?

Bu çarpık ve yozlaşan toplumda aldatma ve ihaneti sadece cinsellikle sınırlayan aklı karışlamak gerek! İş ve çalışma hayatında ya da aynı cinsten arkadaşlık ilişkilerinde erkek ya da kadın bu kadar sert mi tepki veriyor!?

Sistemin kutsalı aile mi yoksa ekonomik aygıtlar mı? İş hayatındaki günübirlik ihanet ve sadakatsizliğe sıradanlaşmış tavırsızlıkla bakanlar, size ne oluyor da ve ne zamandan beridir aileye ve kocaya sıradan bakabiliyorsunuz!?   

Erkek mi kadın mı boşanmış oluyor? Kocadan, aileden mi yoksa Anadolu kadınından mı boşanılıyor. Veyahut aldatma metaforunun, kadını boşaması mı yaşanıyor?!      

Böylesine önemli, çözümleyerek yeni farkındalıklar kuşanmayı gerektiren konulara devam etmek duasıyla.. Köklü geleneği, anlayarak aslıyla moderne tercüme etmek zorundayız..

Selam, sevgi ve muhabbetle…  

Yrd Doç Dr. A. Muhsin Yılmazçoban
a.muhsinyilmazcoban@gmail.com  
http://www.facebook.com/#!/pages/Beyaz-Kalpler/205481566169258
http://twitter.com/#!/Beyazkalpler