Cinsel ilişki ve birlikte yaşama modeli

  • GİRİŞ27.02.2012 08:55
  • GÜNCELLEME27.02.2012 08:55

Erkekteki boşanma korkusu

Epey zaman önce “Kadındaki Boşanma Korkusu” başlıklı yazıyla, evlilik öncesinde pompalanan boşanma korkusunu kadın cinsiyeti yönüyle aktarmıştık. Bugün erkek gözüyle boşanma korkusunu anlatırken ilintili bir başka konuya değineceğiz. O’da “Kadın ve erkek arasında yaşanan yakınlaşma mesafesinin önemi ve “cinsel ilişki”nin evliliğe etkisi. Böylece bekârların evlilikten uzaklaşmasına neden olan korkuları eşliğinde, evlilik öncesi cinsel ilişkinin evliliğe olumsuz etkisini ele almış olacağız. Bu tarzın ileri modeliyse, evlilik öncesinde kadın ve erkeğin birlikte yaşamasıdır.

Öncelikle belirtmekte fayda var; Genelde yaptığımız gibi, toplumda yaşanılanın tarafsız şekilde fotoğrafını çekerek veriyoruz ki kafamızı deve kuşu misali kuma sokarak, toplumda olumsuz bir yaşantı olmuyor yargısına varıp kendimizi aldatmayalım. Biz adeta melekler nispetinde yünmüş yıkanmış piru pak yüce bir toplum olduğumuza inanmış, her gün yaşanılan gerçeklerden yalıtarak kendimize toz kondurmamayı gelenek haline getirmişizdir.

Böyle bir ruh haline sahip toplum, ne bugünün arazlarını “teşhis” edebilir ne de olumsuz yönleri “tedavi”ye koyulabilir. Devleti, iktidarı, siyaseti suçlamadan önce tek tek kendimize bakarak açıklarımızı çıplak gerçeğiyle görmeli sonra da tedaviye yönelmeliyiz. Siyaseten açık rejime ulaşmak, açık toplum olmaktan geçer. Bu nedenle bilim adamı olarak bizim sorumluluğumuz, kötü ya da iyi de olsa bütün çıplaklığıyla fotoğrafı çekmektir. Kısacası fotoğraf sizin fotoğrafınızdır bizim fikrimiz, düşüncemiz değil. O yüzden aynadaki görüntüye bakıp da kendine değil aynaya kızan şaşkın durumuna düşmeyin. Bunları kayda geçtikten sonra günün fotoğrafına geçebiliriz.  

Boşanma kaygısı kadın ve erkeğin zihninde ve ruhunda çok farklı şekilde tepkiler ortaya çıkartmaktadır.

İlişkilerde erkek için geçerli olan herhangi bir durum kadına göre çok daha farklıdır. Çünkü iki farklı cinsiyete aittirler. Toplumda “çıkmak” diye tabir edilen flörtle eş arayan kadın için süre ne kadar uzun olursa o kadar doğru karar vereceğine inanır ve kadının başlıca amacı evliliktir. Ancak flört süresi ve test süreci ne kadar uzarsa erkek karşı cinsten o kadar sıkılacaktır.

Evlenmek isteyen bekâr kızın aynı zamanda, evliliği önleyici boşanma korkusunu besleyen ve kadın için önemli bir risk oluşturan tarafı vardır. O da flört içinde yaşanılan cinsellik ve yakınlaşma mesafesi. Erkek bu süreçte kadını cinsel ilişki ile tanımışsa çoğunlukla evlenme düşüncesinden soğur. Erkek doğasındaki “baştan beri ilişkiyi cazip kılan cinsellik hedefine kavuşmuştur”. Artık onun gözünde kadın çekiciliğini kaybetmeye başlamıştır. Yeni tanımalar ve başka maceralar onu daha çok ilgilendirmeye başlar. Birçok ayrı özellikte ve farklı kadın özellikle cinsel yönüyle heyecanlandırır.

Boşanma korkusu her iki tarafta olsa da genellikle kadın mağdur olan taraftır. Evlilikten korkmanın getirdiği, çiftlerin evleri ayrı da olsa “evlilik öncesi birlikte yaşama”ya yönelmek, zorunlulukmuşçasına yaşanabilecektir. Süreçte aktif olan erkek cinsidir. Kadın sürece korkuyla birlikte yinede içinde yaşattığı evlilik amacıyla girecek buna karşılık erkek temelde evlilik amacı gütmeyecektir.

Diğer taraftan cinsellik aşamasının da yaşandığı flört konusunda çekimser davranışlar sergileyen kadın ise bir süre sonra terk edilebilecek ya da erkeğin yakınlaşma ve cinsellik restine karşı koyamayarak teslim olabilecektir. Onu evliliğe razı edebilmek için istemese de tavizler verecektir. Yine bir farklı cinsiyet ayrımı özelliği.. Erkekse tam tersi kadını cinsel ilişkiye çekmek için bunda samimi olmasa da evlilik vadini kullanabilir. Biri evlenmek için cinsellik diğeri cinsellik için evlilik vaadi. İki karşı cinse ait zıt yapılaşma. Ne yaman bir çelişki değil mi?

ERKEĞİN CİNSELLİK AMACI, İLİŞKİLERİ BELİRLEYİCİDİR

Flört, görücü usulü, evlilik, sonrasında mutluluğu yakalayabilme, boşanma gibi diğer pek çok farklı süreç içinde, erkeğin cinsellik temelli yaklaşımı her aşamada belirleyici olmaktadır. Erkek evlilik amaçlı olsun ya da olmasın herhangi bir duygusal ilişkiye cinsellik yaşama dürtüsüyle başlarken; kadın her türlü ilişkiye duygusal dürtü ve sevgi ihtiyacı için başlar. Tabii ki kadın olmak bakımından sağlıklı bir cinsiyet yapısına sahip ise bu böyledir. Bunun dışında içinde cinsel ilişki olmasa da hemcinsiyle feminen ve lezbiyen ilişki, bazılarının savunduğu gibi, kadına özgürlük ve tatmin duygusu verememektedir. Bu tarzı yaşayan kadın, zihni ve ruhu tersi düz görecek kadar çarpıklaşmıştır ve ona mutluluk getirmez. 

İyi niyetli olan, artık ciddi yaş ve olgunluğa erişmiş bir erkekte boşanma korkusu samimi ve içten gelen bir korkudur. Ancak kimi zaman bu korku erkeklerde cinsel ilişkiyi meşrulaştırıcı bir bahane olarak da kullanılabilir. İşin ilginç tarafı erkek bu gizli amacını kendine bile itiraf edemeyebilir.

Sonuçta kadında oluşmuş evlilikten kaçınma ve ürkme davranışı, erkeğin değil daha çok kadının mağduriyetine neden olacaktır. O yüzden kadın süreci ve karşı cinsi dikkatle okumalı. Erkeğin telkin ve istekleri ile değil toplumun değerlerine, erkeğin ve ilişkinin kendi doğal kanunlarını bilerek, ona göre tutum takınmalıdır.

İlişkinin doğasını ve karşı cinsi tanımak içinse öncelikle ilişki ve evlilik bilinci bilgisine ulaşabilmek gerekiyor. Bilgi ve bilince ulaşmak için başlangıçta konu ile ilgili ciddi kitaplar okunmalı ve her fırsatta eğitimlere katılmalıdır. Burada Devlet organlarına düşen görev ise, ilköğretim müfredatından başlayarak (dikkat edin “cinsellik eğitimi” değil) “cinsiyet eğitimi ve kültürü” derslerinin verilmesidir. Eğitimin içeriği, cinselliğin öğretilmesi değil fıtrat gereği ayrı yapılara sahip erkek ve kadının cinsiyet bilgisi, bekâret, namus, aile ve din anlayışı başta olmak üzere değerlerin, sistemlerin, bilincin ve farkındalıkların öğretilmesi ile ilgili olmalıdır. Kısacası bu dersle zamanın dilini kavramış, ilişkinin ve tanımanın sağlıklı kanunlarını ezberlemiş gençler yetişmelidir.

Gençler, şimdilerde bolca olduğu gibi TV ve İnternet’in eksik, yönlendiren ve yanlışa götüren bilgisiyle Amerika’yı yeniden keşfedercesine gizli, saklı şekilde kendi üstünde tekrar tekrar kendi üzerlerinde deneyerek ve mağduriyetler yaşayarak geleceklerini karartmamalılar. Aksine asırlardır yaşananların tecrübesini ve zamanın diline fıtratın ruhunun üflendiği gerçek bilgiyi usulünce ve adabınca okullarda rahatça öğrenebilmelidirler.

Flört ve cinsel ilişki konusunda kendinizi kandırmayın!

Gençlerin çok büyük kısmı evlilik öncesinde ciddi şekilde evliliğe götürmediği halde, birçok defa flört etmektedirler. Her başarısız ilişki sonucunda da başka flörtler yaşanmaktadır. Bunun sonucunda yaygınlaşan bir anlayış gelişmiştir. O’da; “Birbirini tam tanıyabilmek için evlenmeden önce aynı evde yaşamaktır”. Böylece cinsel ilişkinin içinde olduğu tanımalar çoğalmaktadır.

Aynı evde yaşamanın karşı cinsi tanımakla ilgili hiçbir faydası yoktur. Aksine kadın tarafının mağdur olmasına, karşı cinsten soğuması, düşman olmasına, intihara ve hayata küsmesine kadar varan büyük psikolojik bunalımlara neden olmaktadır.

Ancak ailelerin ve toplumun birbirine yabancılaştığı, bireycilik ve bencilliğin çok fazla arttığı çağımızda eskisi gibi, kızı ailesinden, mahallesinden, kökünden tanıyabilme ve ayırt edebilme imkânı da kalmamaktadır. Bunun için tanımaya ve bilinçlenmeye yönelik sağlıklı bilginin okullarda verilmesi önemlidir. Toplumsal sağlığın yakalanmasında gereken anlayışın biricik sırrı ise gizli saklı yapılan ve fazlasıyla özgür olan flört kaynaklı yeni mağdurlar üretmemek için, görücü usulün anlamsız bazı katılıklarını yumuşatabilmekte gizlidir.

Aynı evde yaşamak yerine Aile ziyaretleri

Mesela, aynı evde yaşamak yerine, nişanlıların (kendi ailelerinin bilgisi içinde) bazı aileleri karı koca adayı olarak birlikte ziyaret etmeleri çok faydalı bir tanıma biçimi olabilir. Böylece gençler, yaptıkları ziyaretlerle aralarında mesafe bırakarak ve yakınlaşma içine girmeden birbirlerinin evlilik sonrasına dair davranış ve tutumlarını test etme imkânını elde etmiş olurlar. Bize danışan birçok nişanlı çifte bu yolu kullanabileceklerini söylüyoruz.

Karşı cinslerin birbirini tanımasında önemli olan cinsel ilişkilerin mağduru olmuş kadınlar üretmemektir. Öyle bir topluma sahibiz ki ne kadar yozlaşsa da erkekler evleneceği kadında bekâret aramakta ve aynı evde yaşamasa da başından cinsel ilişki geçmiş kadını evine kadın yapmamakta kararlılık göstermektedir.

Fakat aynı erkekler evlilik vaadi ile boşanma (tanıyamama) endişesi ve korkusunu bahane ederek fazlaca özgür flörtlere dalmaktan çekinmemektedirler. Lise, Üniversite öğrencisi de olsa akıllı kadın kendinde olan “her işinde birinci amacı olan evlenme” isteğini suiistimal ettirmemelidir. Erkek bu tür ilişkilere macera olarak bakacak sonrasındaysa kadına fısıldadığı aşk sözcüklerini unutarak, annesinin bulduğu kızla evlenecektir.

Kadının en zayıf noktaları evlilik vaadi ve aşk sözcükleridir. Bunun farkında olan erkeklerin, mağdur ettiği kadın hikâyeleri fazlasıyla artmaktadır. Sözümüz değerleri olan erkek ve kadınlara değildir. Modern zamanlarda fazlasıyla pompalanan tutku, ihtiras ve şehvet duygusunun yanlış tahlil edilmesiyle gerçek aşk sanılan duyguların esiri olan kadınlar, aman dikkat!..     

Selam, sevgi ve muhabbetle…

Yrd Doç Dr. A. Muhsin Yılmazçoban
a.muhsinyilmazcoban@gmail.com  
http://www.facebook.com/#!/pages/Beyaz-Kalpler/205481566169258
http://twitter.com/#!/Beyazkalpler

Yorumlar2

  • tankoy oytun 12 yıl önce Şikayet Et
    bunlar formalite. anası babası düzensiz hayat yaşayan düzensiz hayat yaşıyor. baba zulmetmişse o kocayı cezalandırıyor. kafasında yerleşen erkek ya da kadın imajı putlaşmışkırılmıyor. istediğin neşteri vur kırılmıyor. evlenirken herşeyini vermeyi herşeyi ile evlenmeyi düşünmüyor.belkiayrılırım diye malını ayrı tutan kesin ayrılır. bohçası kapı ardında hazır duran gider. gitmese de bir gün kovulur. bunların istatistiği varmı acaba onu merak ediyorum.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • turgut1 12 yıl önce Şikayet Et
    Cinsiyet Dersi mi??. Üniteleride bekaret,namus,aile ve din öylemi??...hangi sınıflar için öngördünüz bilmiyorum ama düşünün bir kere;Eveet haydi çocuklar cinsiyet dersine..kızlar erkekler ayrı sınıfa..eğer büyük öğrencilerden bahsediyorsanız biyoloji ve sağlık derslerine ilave alt başlık belki olabilir..ilköğretimde gerekli diyorsanız fısıltı ile dersin izahatı günahsız masum bbeyinlere aktarılır(birinci sınıf gibi)..netice ne olur biliyor musun..felaket..abiciğim bırak derslerde yer alsını..desenki lise ve dengi okullarda öğretilebilir el cevap sağlık ve biyoloji derslerine alt başlık olarak uyar..tek başına ders olsun diyorsan kaç sayfa tutacak ki dediğiniz konu olursa..bildiri kağıdı yeterli, bahsettiğin ünitelerden kitap çıkmaz efendi..kitap çıkarsa adı mesela jinekoloji olur bu ise tıbbın konusudur.kadın erkek hastalıkları ve tedavi yöntemleri ise bir çocuğun alanı olmaz..flörte gelince kadınlarımız erkeklerden daha akıllı olmak zorundalar..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat