Sür'at fazilet mi?

  • GİRİŞ02.09.2008 10:06
  • GÜNCELLEME02.09.2008 10:06

TERAVİH NAMAZI

SORU: Bazı imamlar tervih namazını hızlı kıldırıyorlar. Namazın alalacele kılınması hususunda varid olan bir durum sözkonusu mudur?
 
CEVAP: Teravih istirahat anlamındadır. Yani dinlene dinlene kılınması gereken bir namazdır. İster farz olsun ister sünnet olsun namaz kılarken tadil-i erkana uymak elzemdir. Tadil-i erkana uyulmadığı takdirde çoğunluğa göre namazın iadesi gerekir.

Ebu Yusuf ve Hanefi Mezhebinin dışındaki üç mezhebe göre namazda tadil-i erkana uymak farz; Ebu Hanife ve İmam Muhammed'e göre vacip hükmündedir. Teravih namazı kılınmazsa bir şey olmaz. Sadece sevabından mahrum kalınır. Fakat teravih kılınıp da tadil-i erkana uyulmazsa büyük bir vebal altında kalınır.

İmam Malik, el-Saib b. Yezid'den şöyle rivayet etmiştir: '' Ömer (r.a) Übey b. Ka'b ile Temim el- Dariye Ramazan-ı şerifte cemaatle onbir rekat(Teravih ve Vitir Namazını) kıldırmalarını emretmişti. İmam yüzlerce ayeti (kıyamda)okurdu. Öyle ki kıyam çok uzadığından direklere dayanırdık.''(Muvatta, es-Salat fi'r-Ramazan, 4)
Evet, teravih acele kılınacak bir namaz değildir.

Fazileti de suratinde değildir. Teravih namazının sevabına nail olalım derken tadil-i erkana aykırı hareket ederek vebal altına girmeyelim. Namazın tamamını kılmaya gücü yeten tamamını kılmalı. Tamamını kılamayan takatının yettiği miktarla yetinmeli. Fakat, namazın tamamını kılacağım diye tadil-i erkana aykırı hareket etmemeli. (ayrc. bkz. Fetavay-ı Hindiyye, c.1, s. 398)
 
                         YOLCUNUN ORUCU

SORU: Bir kimse hasta yada yolcu olması hasebiyle orucunu tutamadan ve kaza etmeye imkan bulamadan ölürse ne yapılması gerekir?
 
CEVAP: Bir kimse hastalık veya yolculuk nedeniyle oruç tutamaz ve tutamadığı oruçları kaza etme imkanı bulamadan vefat ederse, günahkar olmadığı gibi fidyesini vermesi icab etmez. (Muğn'il- Muhtac, c. 1, s. 438)
Fakat seferden döndükten sonra veya hastalığı iyileştikten sonra kaza etme imkanı bulduğu halde kaza etmeden vefat ederse, günahkar olur. Fidyesinin verilmesi için vasiyet etmesi gerekir.
 
                            ORUCUN KAZASI

SORU: Sürekli yolculuk yapan bir Şoför, zamanında oruç tutamadığı gibi devamlı yolda olması sebebiyle orucu kaza edememektedir. Ne yapılması gerekir?
 
CEVAP:Sürekli yolculuk yapan bir şoför, yolculuk esnasında oruç tutabiliyorsa orucunu tutması daha güzel olur. Yolculuk esnasında oruç tutamıyorsa İslam dini hasta ve yolculuk mazereti olanları oruç tutmakla yükümlü tutmamıştır. Dinimiz bu gibi mazeretlere ruhsat vermiştir. Mazeret ne kadar devam ederse ruhsat da o kadar devam eder. Mazeret bittiğinde ruhsat da biter.

Bu durumda olan kimseler yıllık izin kullanma imkanına sahipseler, yıllık izinlerini kullanırken oruçlarını kaza etmeleri güzel olur. Yıllık izin kullanma imkanına sahip olmayanlar, mazeretleri ne zaman(bir sene veye on sene) biterse tutamadıkları oruç günlerini tesbit edip oruçlarını kaza ederler. (Bknz. İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, c. 4, s. 339)

Hastalık veya Yolculuğun oruç tutmama ruhsatına mazeret olduğunu ve bu mazeret nedeniyle tutulamayan oruçların kaza edilmesi gerektiğini ifade eden ayet şu şekildedir: ''Sizden bir kimse hasta yada yolcu olursa oruç tutamadığı günler sayısınca kaza edecektir.''(Bakara, 2/194)


Aslan Çıtır, sorularınızı cevaplıyor: aslan.citir@hotmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat