Özetler, ‘dekoder’ bekliyor

  • GİRİŞ21.08.2019 10:29
  • GÜNCELLEME22.08.2019 11:00

Süper Lig sürprizle başladı. Yayıncı kuruluş BeIN Sports, TFF ve Kulüpler Birliği ile yüzde 10 indirim sağlayınca krizin çözüldüğünü sandık. 
Hayır kriz çözülmedi. Yeni bir yayın krizine dönüştü. Kulüplerin alacağı ücreti sabırlı ve sıkı pazarlık sürecinin sonunda indirme başarısını gösteren yayıncı kuruluş, özet yayınlar konusunda hiç de beklenmedik bir tavır sergiledi. Öyle ki, pazarlık masasına oturma olasılığını da adeta yok ettiler. 
Haydi biraz aritmetik çalışalım. 
Süper Lig, 34 hafta 9’ar maçla sürecek en büyük futbol organizasyonumuz. 
Toplam 306 maç oynanacak. 
Yayıncı kuruluş, bu maçların üçer dakikalık özet görüntülerini dakikası 5 bin ABD Doları ila 10 bin ABD Doları arasında anlaşılacak bir ücretle pazarlama hakkına da sahip. 
Kulüplerle yapılan anlaşmadan sonra BeIN Sports geçen yıl özet yayın hakkı kullanan tv kanallarına inanılmaz bir fiyatla adeta ambargo koydu. Sonra yayın anlaşmasındaki sınırların içine dönüp 10 bin dolar sınırına çekildi.
Haydi, hesaba devam edelim: 306 maçın üçer dakikalık özet yayını toplam 918 dakika sürüyor. 
Bu rakam 10 biner dolarla çarpıldığında 9 milyon 180 bin Dolarlık büyüklüğe ulaşıyor. 
Bunun Türkçe karşılığı 52 milyon 509 bin 600 Türk Lirası. 
Geçen yıl farklı bir takas/trampa anlaşması olan “barter” ile özet yayın sağlayan kanallar, bu yıl böyle bir olanaktan da yoksun olarak geçen yıl ödedikleri paranın hemen hemen üç katına şok bir fiyatla karşı karşıya kaldılar.
Bu paranın ödenmesi hemen hemen olanaksız görülüyor. 
O yüzden geçen haftanın açılış maçlarından hiçbir tv kanalı özet yayın yapamadılar. 
En başta TRT, BeIN Sports’un pazarlık masasından uzak tutumu nedeniyle futbolsever izleyicilerin alışık olduğu geleneği sürdüremediler.
Ticari anlaşmalarda böyle tıkanıklıklar elbette olabilir. Ancak bir taraftan yükümlü olarak kulüplerden anlayış talep edip indirim sağlayan kuruluşun, bu defa satıcı olarak tersi bir tutum sergilemesi kolay anlaşılacak bir durum değil.
Stratejik bir hamle ile pazarlığı engelleyip süreci uzatıp ilk haftalarda olabildiğince fazla sayıda dekoder satmak, abone sayısını artırmak akla gelebilir. Bunun ne kadar karşılık bulacağı da tartışmalıdır. 
Sorunun daha akil ve anlayışlı bir pazarlıkla çözülmesi gerekiyor.
Milyonlarca futbolseverin beklentisi böyle. Beklentiyi karşılamak da kanallar için o kadar kolay değil. TRT’nin yaklaşımı, kamu yayıncısı olarak vatandaştan kesilen vergilerle bu ücreti ödemenin doğru olmayacağı yönünde. Ticari kanallar da ekonomik koşullardan dolayı yüksek ücret ödemekten uzak duruyorlar.
Galiba yeni bir “dekoder” gerekiyor. 
Tarafları uzlaştıracak, kamu adına racon kesecek bir dekoder. 
Şifre çözücü yerine sorun çözücü bir dekoder!. O marka da belli, değil mi?

MİLLİYET

 

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat