Başbakan Davutoğlu’nun İran ziyareti

  • GİRİŞ08.03.2016 09:54
  • GÜNCELLEME08.03.2016 09:54

 İran’ın Şii Hilali olarak adlandırılan Şii nüfusun yoğun olarak yaşadığı ülkelerde nüfuzunu artırmak için girişimlerde bulunması, Sünni ülkelerde endişe yarattı. Benzer şekilde Türkiye’nin Sünni devletlerle ilişkilerini geliştirmesi, İran’da rahatsızlık oluşturdu. Karşılıklı güvensizlik ilişkilere olumsuz yansıdı.

ORTADOĞU’DA TÜRKİYE-İRAN REKABETİ

Özellikle iki devlet Irak ve Suriye’de karşı karşıya geldi. İki ülkenin politikaları tamamen birbirine zıttı. İran, Irak’ta Şii merkezi yönetimi destekliyor ve Sünni nüfus baskı altına alınıyordu. Türkiye tam tersine Sünni kesimin hak arayışını destekliyor ve merkezi Irak yönetimine baskı yapıyordu.

Suriye’de ise İran, Esad ve Rusya ile birlikte hareket ediyor ve sivil halka yönelik katliama ortak oluyordu. Türkiye’nin Suriye politikaları, bu üçlü tarafından birbiri ardına akamete uğratılıyordu.

Türkiye, İran yayılmacılığından endişe duyan körfez ülkeleri; Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Kuveyt’le işbirliğini geliştiriyordu. Türkiye, Yemen’e müdahale eden Suudi Arabistan’ı desteklerken, İran Suudi Arabistan’a tepki gösteriyordu. Ortadoğu’da Sünni-Şii gerilimi hat safhaya ulaşıyor, gerilimin bir savaşa dönüşmesinden endişe ediliyordu.

ZİYARETİN ÖNEMİ VE SONUÇLARI 

İran’ın P5+1 ülkeleriyle yaptığı nükleer mutabakatının ardından Türkiye’ye yönelik dili ve duruşu sertleşmişti. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in, Türkiye’ye gelmeyi planladığı günlerde Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan makalesinde, üstü örtülü bir şekilde bölge sorunlarının asıl sorumlularından birinin Türkiye’deki yöneticiler olduğunu iddia etmesi, Türkiye’yi rahatsız etmişti. Bu nedenle Zarif’in Ağustos’ta Türkiye’ye yapacağı ziyaret son anda iptal edilmişti.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun, İran’ın P5+1 ülkeleriyle yaptığı Nükleer Anlaşma içindeki sorumluluklarını yerine getirdiğini, bir raporla açıklamasından sonra, Ortak Kapsayıcı Eylem Planı yürürlüğe girdi. İran’a yönelik ABD, AB ve BM’nin yaptırımları, İran’ın anlaşma yükümlülüklerini yerine getirmesi nedeniyle 16 Ocak 2016’da kaldırıldı.

Yaptırımların kaldırılmasıyla İran’ın uluslararası bankalarda dondurulmuş olan 100 milyar dolarlık varlıkları serbest bırakılacaktı. İran ile iş yapan ülke ve firmalar üzerindeki yasaklar kalkacak ve İran dünya ile ticaretini hızla geliştirecekti.

Bu kapsamda İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ilk Avrupa ziyaretini İtalya’ya yaptı. Ziyaret sırasında imzalanan anlaşmaların 17 milyar Euro değerinde olduğu açıklandı.

İkinci ziyaret Fransa’ya gerçekleştirildi. Total ve Airbus firmalarının yöneticileri ile bir araya gelerek, bu firmalarla işbirliği anlaşmaları imzalandı. Bu anlaşmalar arasında İran’ın 118 Airbus uçağı alması da var.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun İran ziyareti işte böyle bir ortamda gerçekleşti. Bu ziyaret İran ile gerilimin azaltılması; Suriye politikaları arasındaki uzaklığın yakınlaştırılması ve politikalar arasındaki uyumun sağlanması; ekonomik ve ticari ilişkilerin doğan fırsatlardan istifade edilerek geliştirilmesi açısından çok önemliydi.

Ziyaret sonrasında Davutoğlu, İran ile Suriye konusunda beş konuda mutabakat sağlandığını açıkladı. Bunlar; bölge sorunlarının bölge aktörleri tarafından çözülmesi; Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin bozulmasına müsaade edilmemesi; ateşkese birlikte destek verilmesi; temsil kabiliyeti yüksek bir yönetim oluşturulması ve teröre karşı işbirliği yapılmasıdır.

Gezinin ortaya çıkardığı en önemli sonuç; “bölgenin kaderinin bölge dışı aktörlere bırakılmaması ve bölgenin geleceğinin yine bölge ülkeleri tarafından birlikte şekillendirmesi” kararıdır.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat