Kendine gel Kosova

.

  • GİRİŞ11.04.2018 09:00
  • GÜNCELLEME11.04.2018 09:00

Altı FETÖ mensubunu Kosova’dan ülkemize getirip, adalete teslim edeli, günler oldu. Ancak operasyonun Kosova siyasetindeki yankıları hâlâ devam ediyor.

Kosova Parlamentosu, bu konuyla ilgili, olağanüstü bir oturuma sahne oldu. Hükümetin tek Türk asıllı bakanı ve iki Türk milletvekili dışında, kürsüye çıkıp, Türkiye’yi destekleyen olmadı. 

Aslına bakılırsa, onlar da Sırp milletvekilleri kadar olamadılar. Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ağır eleştiriler yöneltilirken, koltuklarından vazgeçmeyi göze alamadılar. Kürsüden şunu söyleme cesareti gösteremediler: “Türkiye’ye dil uzatırsanız, hükumetten desteğimizi çekeriz.”

Kosovalı siyasilerin bu tavrı, ister istemez, o değişmez kuralı bir kez daha hatırlatıyor: Hiçbir iyilik cezasız kalmaz.

Devam edelim.

Kosovalı yöneticiler, olan bitenden haberleri yokmuş gibi davranıyorlar. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, bir kanun ve nizam devletidir. Gerek uluslararası, gerekse iç hukuka titizlikle riayet eder. Adam kaçırmaz, insan haklarına aykırı işler yapmaz. Zeytin Dalı Harekâtı bunun en açık örneğidir.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın da ifade ettiği üzere; Kosova hadisesi, bu ülke makamlarıyla birlikte ve suçluların iadesi anlaşması çerçevesinde hayata geçirilmiş bir eylemdir.

Bilmeyenler ve bilmezden gelenlere hatırlatalım: Kosova İstihbarat Ajansı-AKİ, doğrudan cumhurbaşkanına bağlıdır. Bakanlar ise hükümetin başı olan başbakana karşı sorumludurlar.

Şunu anlatmaya çalışıyorum: Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, Başbakan Ramush Haradinaj ve Dışişleri Bakanı Behgjet Pacolli’nin, bu operasyondan haberdar oldukları çok açıktır. 

Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi’nin oğlu Endrit’in FETÖ okullarına gittiğini daha önce söylemiştik. Bir başka özelliğini daha açıklayalım. Thaçi, “yılan (gjarpëri)” takma adıyla bilinir.

Hashim Thaçi, bu lakabı fazlasıyla hak ettiğini, Kosova’daki FETÖ operasyonu sonrasında bir kez daha gösterdi. Operasyondan sonra şu açıklamayı yaptı: “Ülkemizde yaşayan ve çalışan yabancı vatandaşların insani haklarını, yetkili kurumlarımız savunmadıkları için hayal kırıklığına uğramış bulunuyoruz.”

Bu açıklamasından birkaç gün sonra da şunları söyledi: “Kosova İstihbarat Ajansı’ndan, Türk vatandaşlarının neden gözaltına alındığına dair ayrıntıların yer aldığı bir rapor aldık. Bu kişilerin gözaltına alınması ve sınırdışı edilmesi, Kosova’da yaptıkları yasadışı ve tehlikeli faaliyetleri ile ilgilidir.”

Kosova Cumhurbaşkanı’nın sergilediği bu ikircikli tavrın bize işaret ettiği şudur: Thaçi, konjonktüre göre hareket eden, sözüne ve duruşuna güvenilmez bir siyasetçidir.

Thaçi’nin farklı zamanlarda farklı açıklamalar yapmasının bir diğer sebebi de, Kosova Savaşı esnasında ve sonrasında suçla bulaşanların yargılanacağı, “Uluslararası Özel Mahkeme” sanıkları arasında yer almaktan korkmasıdır. 

Tam da bu sebeple, tepki çekmemek adına, bugüne kadar Amerika’nın sözünden pek çıkmıyordu. Ancak son dönemde, Amerika’nın kendisini gözden çıkardığını düşünüyor. Bu sebeple, Türkiye gibi bir dostu ve güvenceyi kaybetmeyi göze alamıyor. Ancak Türkiye, Thaçi gibi güvenilmez biri ile hiçbir yol alamaz. Amerikalılardan güvence aldığı anda, çark edip, fabrika ayarlarına dönebilir.

Onu da kaybetmeyelim diyorsanız, şunu hatırlatalım: Dostluğu menfaati kadar olanın, yokluğu büyük kazançtır.

Kosova Meclis Başkanı ve Kosova Demokratik Partisi-PDK lideri Kadri Veseli cephesinde ise değişen bir şey yok. Yıllardır istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü Türkiye düşmanlığını, FETÖ operasyonundan sonra da devam ettiriyor.

Unutmadan söyleyelim: Kendin Karar Al-VV lideri Albin Kurti’nin açıklamaları da benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Belli ki VV içerisinde yaşanan kırılmalar, Kurti’nin de kafasını karıştırmış. Ancak bu kafayla giderse, Kosova halkı ilk seçimde VV’nin kafasını koparır.

Türkiye’ye en net destek Fjala (Söz) Partisi Genel Başkanı Gezim Kelmendi’den geldi. Kelmendi, “Gülenciler, teröristtir” diyebilen yegâne Kosovalı Arnavut siyasetçi oldu.

Konuyu toparlayalım. Kelmendi’nin bir televizyon kanalındaki şu sözleriyle, yazımızı noktalayalım: “Erdoğan, Batılılar gibi hiçbir zaman UÇK’lı asker ve komutanların hapse atılması için Özel Mahkeme kurdurtmadı. Erdoğan, Batılılar gibi hiçbir zaman Kosova Cumhuriyeti vatandaşlarını gözaltına almadı. Erdoğan, hiçbir zaman vize karşılığında bizden toprak istemedi. Dünyada vizesiz seyahat imkânı veren tek devlet Türkiye’dir, Recep Tayyip Erdoğan’dır.”

Yeniakit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat