Derin cephelerin gün yüzüne çıktığı operasyonu yürüten savcılar bu kez sağlam deliller ile mi geliyor orasını bilinmez ama…

Şayet işi yürütürken gözaltına alınan bu kadar asker emeklisi ile ilgili olarak sağlam belge ve iddialar ile ortaya çıkamazsa bu savcılar bu işin içinden sonun ne olacağını da kestirmek pek mümkün gözükmüyor.

Ergenekon’un son ayağında yapılan operasyonlar öncesinde günlerce gündemi işgal eden yorumlar sanırım bugünden sonra kafalardaki soru işaretlerini iyice arttırdı.

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve Şener Eruygur’un gözaltına alınmasından önce ülkenin Başbakanı ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un neler görüştüğünün tartışmalarının henüz tozunu kaldırdığımız anda gözaltıların gelmesi bu görüşmenin ayrıntılarının neler olduğunu düşündürmeye başladı.

O görüşmede neler oldu ve bu operasyona ait neler konuşuldu bunun detaylarını ise kimse bilmiyor bu iki kişiden başka.

Umarım bu bilinmez yakın zamanda kamuoyuna açıklanır ama iki tarafında susması bu konunun gün yüzüne çıkmayacağını gösteriyor.

Operasyon için birçok medya kuruluşu AKP’nin kapatma davasının rövanş intikamından bahsetti gün boyu.

Bu operasyon adı kapatmanın rövanşından çok ülkemizde kirli ellerin bizi nereye götüreceğinin o pis kokusunun ortaya çıkarıldığı ‘temiz savcılar operasyonu’ olabilir.

Düne kadar hukuka laf söyletmeyenler ‘hukukun üstünlüğü’ ilkesini savunanlar bugün Ergenekon operasyonunun son ayağının hukuka aykırılığından ve savcıların taraflı davranmasından yana görüş beyan etmeye başladılar.

Senin savcın kapatma davasında boy gösterdi, bugün boy gösterenlerde iktidarın Ergenekon çökertme savcısı mı acaba?

Ülkede darbe yapılmasını isteyen bir örgütün çökertilmesine karşı çıkanlar, diğer yandan taraf olanlar.

Darbecilerin darbe karşıtlarına yenildiği an, hukuksuzluktan bahsedilmeye başlanıyor bu ülkede…

Adalet inadına adalet…

Yargıda  siyasallaşmaya karşı adalet..

Darbeye karşı adalet.

Aylardır bas bas bağırıyoruz bu ülkede hukuka aykırı işlerin önüne geçelim diye, damarınıza basılınca mı aklınız yerine geldi.

Asker cebinde muhtıralarla dolaşırken karşısına çıkıp hukuka aykırı davranıyorsunuz mu dediniz ki bu ülkede hukukun siyasallaştığından bahsetme yetkisini buluyorsunuz kendinizde.

Darbelerin gölgesinde geçirdiğiniz günlerde şak şakçılık edenler bugün hukukçu kesilmesin kimseye.

Gözaltına alınanların sığındığı açıklamalar ise komedi türünden.

Sinan Aygün’ün ‘Atatürk’ü sevmekle suçlanıyorum’ sözlerini sarf etmesi ne kadar aciz duruma düştüklerini gösteriyordu Ergenekoncuların.

Bu ülkede Atatürk’ü sevenler asla bundan dolayı suçlanmadı ve suçlanmayacak herkes bunu böyle bilsin bir o kadar da çaldıkları minareye Atatürk’ü alet etmesin.

Ama bu ülkede peygamberini sevdiği için suçlanıp, başını örttüğü için yargılanıp cezaevine girenler olduğunu da kimseler unutmasın.

Adalet herkes için adalet

Gün doğmadan kapılara dayanan polisin gözaltına aldığı kişiler arasında bu kez yine gündeme damgasını askerler vurdu. Son operasyonda iki orgeneral göz altına alınırken, Emekli tuğamiral ve Albay’ın da içinde olduğunu düşünecek olursak askerlerin ceza alması durumunda rakamlarının azımsanamayacak sayıda olduğunu görürüz.

Ergenekon operasyonu emekli askerlerin gözaltına alınması ile başlamıştı. Başlangıç operasyonlarında bir yüzbaşı, bir binbaşı, bir tümgeneral ve iki astsubayın tutuklanmasıyla başlayan operasyonun bu ayağında mahkemenin vereceği kararlar ise merak konusu.

Tüm bunlardan sonra yargının vereceği kararlarda tutuklama çıkarsa emekli askerlerin oluşturduğu bir birliğin cezaevinde toplandığına şahit olacağız.

Emekli paşalar ise kendi kuvvetlerini burada oluşturup Türkiye’de yeni darbelerin planlarını yaparak demokrasiye balans ayarı yaparsa şaşırmayacağımı özellikle belirtiyorum.

Yakın zamanda muhtıralara  ‘koğuş muhtırası’ eklenerek belleğimize yerleşecek. 

ayhan.kiskac@hotmail.com