Öldürülenlerin hepsi Atatürkçü, ya öldürenler?
- GİRİŞ28.07.2008 02:54
- GÜNCELLEME28.07.2008 02:54
“Faili aranmayan” ve ülkeyi sarsan bu cinayetlerin sırlarını çözmek için yapılan son hamle Ergenekon davası da olmayacak.
Uğur Mumcu cinayeti ile “düşman iki kitle”
Necip Hablemitoğlu suikastinde “derin ve keskinleştirilen düşmanlıklar”
Ahmet Taner Kışlalı yapılan hain saldırı da “Laik-antilaik” cephelerin tam olarak oluşturulması ve diğer cinayetler
Danıştay saldırırsında ‘’darbe sürecini hızlandırmak’’ Hangisinin altında derin bağlantılar yok diyebilirsiniz.
Suikastler, ardında hep bir bilinmez ve karmaşa bırakmaya yönelik insanları hedef alarak yapıldı.
24 Ocak 1993 yılında işlenen Uğur Mumcu cinayetini hatırlamayan ve o günden bugüne konuşulanları bilmeyen kaç kişi kaldı bu ülkede.
Önce cinayet sonra sokaklarda eylemler, cenaze töreninde “laik-antilaik” çatışmasının alt yapı hazırlama çalışmaları.
Sistem, kendini ayakta tutmak için sürekli korkusunu üretmiş ve bunu fobinin ötesine geçirerek düşman belletmiş herkesi birbirine.
Tüyler ürperten Uğur Mumcu cinayetinin işlendiği dönemin gergin tablosundan sıyrılmanın ne kadar zor olduğu düşünüldüğünde Ergenekon çetesinin çok başarılı işlere(!) imza attığını görürüz.
Hatta akıllarımızı biraz zorlarsak, Mumcu’nun o dönemde PKK ile çok gizli belgelere ulaştığı ve bunların yayınlanma korkusunun yaşandığı iddialarının olduğu dönemde sırrı çözülen “Ergenekon-PKK ilişkisi” miydi ve cinayet bundan dolayı mı işlendi sorusu gelir hemen akıllara.
21 Ekim 1999’da işlenen Ahmet Taner Kışlalı cinayeti de bu anlamda zihinlerimizde yeniden canlanmalı diyorum çünkü kaosların oluşturulmak istendiği bu cinayetlerin işlenme tarzı da birbirine benzemesi ise dikkatlerden kaçmadı.
18 Aralık 2002 yılında yine Atatürkçü bir bilim adamı bir cinayete kurban gitti. Necip Hablemitoğlu
Kafalar iyice karıştırılarak, düşmana olan kin iyice büyütüldü.
Bir düşman oluşturulmak isteniyordu.
Kimdi düşman?
Türkiye’deki muhafazakarlar Onların alternatif düşmanı da Atatürkçüler olmalıydı.
Adı grubu ne olursa olsun Türkiye’de İslamcı düşünen herkes artık belirli kitleler tarafından düşman belleniyordu, daha doğrusu böyle olması isteniyordu.
Atatürkçülerde diğer tarafa hedef gösteriliyordu...
Bahriye Üçok, Muammer Aksoy cinayetlerinin de derinlerde bir bağlantısının olmadığını kim iddia edebilir ki? Bu cinayetlerin “laik” cepheyi “antilaik” cephelerle karşı karşıya getirmek istediğini görmemek büyük saflık olur.
Adım adım içeride halkı birbirine karşı savaşa hazırlamışlar ve aydınlarımızı yok edenlere destek verdirmişler millete farkına varmadan.
Ergenekon’un ölüm listesinde kimlerin olduğunu öğrendiğinde ise insanın kanı donuyor.
Kimler yok ki listede?
Hukukçular, gazeteciler, siyasetçiler ve diplomatlar
Deniz Baykal Atatürkçü ve laik, siyaset adamı
Erdoğan Teziç, Kemal Gürüz. Atatürkçü düşüncesi ile tanınan iki eski YÖK Başkanı.
Vural Savaş, Sabih Kanadoğlu Türkiye’de muhafazakar ve İslamcı çevrelerle araları hiç barışık olmayan iki eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Bekir Coşkun, Tuncay Özkan Bunlarda Kemalist düşüncelerinin güçlü olduğunu iddia eden iki gazeteci.
Bütün bu listedeki isimlerin ortak noktası Atatürkçü düşünceleri ile ortaya çıkmış olmaları.
Yapılacak saldırı da İslamcı birine yaptırıldığı zaman örgüt herşeyi yapmaya devam edecekti. Danıştay saldırırsı ise bunu en somut örneğini oluşturmuyor mu?
Türkiye’de bu isimlerin suikastlere kurban gitmesi Mumcu, Hablemitoğlu, Kışlalı suikastları sonrasında gelen tepkilerin bir benzerinin daha da büyüyerek yaşayacağımızı düşündüğümüzde toplumun ne durumda olacağının hayalini bile kurmak insana sıkıntı veriyor.
Gelişmelerin seyri bir zincir şeklinde sunulmuş topluma
Toplum karşı karşıya getirilerek sonrasında silahlı çatışmalar planlanmış ama asıl hedeflere ulaşmak için büyük suikastlar işlenmiş. Ve bu suikastların sonrasında ise “gergin toplum” oluşmuş ve hep birbirine kin besleyenler üzerinden örgüt kendi yarınını garanti altında tutmuş.
Ölen ve öldüren arasındaki tek örtüşen nokta ise ölenin “samimi Atatürkçü” öldürenin ise Atatürkçülük üzerinden nemalanan bir örgütçü olması. ikisi arasındaki ayrımı ''samimi ve faydacı'' olarak yapmak zorundayız.
Örgüt işi o kadar ileriye götürmüş ki, kendi içinde bulunduğu iddia edilen ADD Düşünce Derneği Başkanı ve Eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’u bile ölüm listesine almış.
Hedefe ulaşmak için katliamları göze almak çok önemli hale gelmiş Ergenekon örgütü için.
Türkiye’de işlenen faili meçhullerin aydınlığa kavuşacağı Ergenekon davasından sonra ortaya çıkan gerçek ise şu, Atatürkçü düşünce samimi ya da fason olanı ile birlikte sürekli yükselen değer durumunda tutulmuş zirvede.
Türkiye’de gizli emellerini hayata geçirmek isteyen de Kemalist düşünce yapısının arkasına sığınarak kirli işlerini yaparken, Uğur Mumcu, Hablemitoğlu gibi samimi olanlar da öldürülenler arasında olmuş ne yazık ki.
Aralarındaki tek fark ise biri öldüren olurken diğeri ölen olmuş. Karıştırılmak istenen ise Türkiye
Ayhan Kıskaç
Yorumlar8
-
osman ünlü
17 yıl önce
Şikayet Et
DERİN DEVLET. hayatımın çogunlugu dogu bölgesinde geçtigi için sürekli derin devlet cümlesini duyardım.ve şimdi bakıyorumda türkiyede ergenekon doguda pkk bir rant kurmuşlar gidiyorlar.nasılmı dogu halkı nı pkk kullanıyor ergenekonda devletin verdigi fırsatı kullanarak kendine bir yol tuturmuş gidiyor.olan bu halka oluyor.
Beğen
Cevapla
-
murtaza yanbasar
17 yıl önce
Şikayet Et
cevap. güzel kardeşim.belli bi kesim dediğin kim..ATATÜRKÜN adını agzına alıp devlete başkaldırmaya yeltenen çapulcular mı..bi zamanlar muhafazakar insanları (yani belli bi kesimi) taş yagmuruna tutarlarken sizin gibi DEMOKRAT(!) İNSANLAR neden ses çıkarmıyordu..kurana ya da kuran okuyanlara hakaret edilirken neden sesiniz çıkmıyodu..akp ye kapatma davası açıldı bayram ettiniz.akp belirli bi kesim diil mi..google dan delil toplandı,mantıklı dediniz..aha işte delil tanık ve belge.daha ne istiyosunuz..
Beğen
Cevapla
-
yaşar Gürakan
17 yıl önce
Şikayet Et
Almana bak Almana. Hablemitoğlu cinayetinde Alman Vakıflarının rolünü niye irdelemiyorsunuz.Rahmetli ölümünden önce Alman Vakıflarının İç Yüzünü ortaya dökmüyormuydu?Sahi almanyada yakılan TÜRKLERİN davası niye kapatıldı diye neden sormuyorsunuz?
Beğen
Cevapla
-
Ekrem Erol
17 yıl önce
Şikayet Et
Demokrat!. Bize söyler misin? Danıştay saldırısı olduğu gün güvenlik kameraları arızalı! imiş. Devletin en üst mahkemelerinden birinde güvenlik kameraları bozuluyor! ve o gün Danıştay saldırısı gerçekleşiyor. İddianamede denildiği gibi saldırıdan sonra bu arkadaşın yakınlarının hesapları birer birer şişiyor! Bir akıllı bunu açaklasın önce!
Beğen
Cevapla
-
demokrat
17 yıl önce
Şikayet Et
ergenekon fiyaskosu. ergenekon sadece işin kılıfıdır, yıllardır var, bizler mumcuları gaffar okanları kimler öldürdü defalarca yazdık söyledik, sizler yeni duyduğuunuzdan ergenekonu bir şey sanıyorsunuz, oysa bunun bir abd operasyonu olduğunu göremiyorsunuz. sanıyorsunizki demokrasi kazanacak ! bir operasyon sadece belli bir kesime dokunuyorsa geçiniz onu, bu ülkeye demokrasi anadolu insanının tüm siyasilere yeter demesi ile başlayabilir savcı efendinin uyduğu talimatlarla değil, ergenekona kanmayın zira bombalar dvm ediyor...
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle