Siyaset türbülanstan kurtuldu
- GİRİŞ31.07.2008 00:03
- GÜNCELLEME31.07.2008 00:03
Anayasa Mahkemesi AK Parti aleyhine açılan kapatma davasında partinin kapatılmamasından yana karar verdi.
Hayırlı olsun
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın basın toplantısı için açıklama yapacağı kürsüye gelişindeki gergin ve heyecan dolu bir tavır içerisinde olması onlarında günlerce çok sıkıntı çektiklerini ifade eder gibiydi.
Mahkeme zorlu bir süreci aşıyordu ve belli ki yıpratılmıştı.
Davanın görülmesi sürecinde AYM üyeleri medya aracılığı ile çıkan haberlerden önemli ölçüde rahatsız olmuşlardı. Tüm bu eleştirileri bir şekilde yanıtlamak ve kamuoyuyla paylaşmak yine Kılıç tarafından yapıldı.
Haşim Kılıç’ın konuya girmesi ise beklendiği kadar kolay ve kısa olmadı. Öncelikle siyasileri yüklendi kapatma davası ile ilgili olarak. Sürecin başlamamasından önce “kapatma tedbiri” almamalarını eleştirirken Ak Parti’yi hedef aldı üstü kapalı olarak.
Nefeslerin tutulduğu an beklenen olmadı. Yargı darbesi beklentisi içerisinde olanlar ise yanıldı ve kapatma davası “kapatmama” sonucuyla finali yaptı.
14 Mart 2008 tarihinde açılan kapatma davasının medyaya düşen ilk haberlerinden bu yana bürokrasi kilitlenmiş, hükümet iş yapamaz hale getirilmişti. “Memleketin dümeni” yargının suyuna kilitlenmişti.
Yıpranan yargı, yok edilmek istenen demokrasi bir dönüm noktasının başlangıcı olacaktı bu ülkede.
Tüm bu yaşananlardan sonra;
Ak Parti anayasal değişiklik yaparak parti kapatmayı zorlaştırıp bu ülkenin yeniden hangi parti olursa olsun böylesi sıkıntılar içerisine girmesinin önünü almak zorundadır..
Kutuplaşmayı tahrik eden unsurların getirdiği süreç AYM kararı ile ortadan kalktı. Ak Parti için toplumla yeniden kucaklaşma dönemi başlıyor.
Başbakan’ın samimiyetini bir kez daha gösterme zamanı gelmiştir.
Herkesi kucaklayan bir politikanın ciddi olarak hissettirilmesi ve gerilimin bittiği hissinin Baykal’a rağmen vatandaşa yansıtılması gerekiyor.
AB süreçten memnun kalırken, ekonomi olumlu bir hava estirdi. Borsa beklenti içerisinde seyrini yükselişle tamamladı.
İş dünyası, toplumsal uzlaşı adına mutlu olduğunu söyledi.
Bir olumsuz kişi vardı ki, onun da bu dava sonrasında ve öncesinde nasıl tepki vereceğini herkes biliyor ve artık onu dikkate almak istemiyordu.
Parti kapatmadan rahatsız olması gerekenler “kapatılmama kararı çıktı” diye feryat etmeye başladı yine. Nasıl Ergenekon’da avukatlığa soyundu ise Deniz Baykal bu kez de demokrasiye karşı olan muhalif tutumunu sürdürdü. “Kriz tespit edilmiştir” diyerek bardağın boş tarafını görmeyi bir kez daha başardı.
Oysaki bardağın dolu tarafında “demokrasi” varken boş tarafa eleştirerek yine muhalif kaldı.
Bütün bunlardan sonra artık ülkenin tüm kurumları enerjisini daha müreffeh bir Türkiye için harcamalı ve herkes birbirini kucaklamalıdır.
Parti kapatmalara son vererek enerjilerimizi boşa harcamamalıyız.
Karar herkese hayırlı olsun.
Yolun açık olsun Türkiye
Ayhan Kıskaç
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol