Dirilişin mücadelesinde çok şehit verdiler.

Ama yılmadılar, yılgınlıklara karşı hep dimdik durdular.

İmrenerek baktım onlara ve Ruslar’a karşı verdikleri onur ve bağımsızlık mücadelelerine.

Türkiye hep alkışlayıp yanındayız demedi mi onlara?

Efsane lider Cahar Dudayev ve Şamil Basayev’i hatırlayın, hafızanızın bir köşesinde kalmış hallerini...

Ya Ruslar’ın onları katletmek için yaptıklarını?

Çeçenistan’ın acısını atamadı Rusya üzerinden.

İçindeki kin, nefret istihbarat örgütleri aracılığıyla infazlara, cinayetlere dönüştü.

Son günlerde peş peşe Çeçenistan ordusunda görev almış subaylar hain saldırılar sonrasında öldürüldü Türkiye’de.

"İslam Canibekof " Ümraniye’de, "Gazhi Edilsultanov" Başakşehir’de uğradıkları silahlı saldırılarda hayatını kaybetti.

Her ikisinin de ortak özelliği Çeçenistan ordusunda görev yapan üst düzey subaylar olmasıydı.

"İmran Abdülazimov" da Çeçenistan ordusunda görev yapan bir subaydı.

Türkiye’ye geldi ama teslim etmek istiyoruz onu can düşmanlarına.

Ölüm makinesi Ruslar’ın eline kendi elimizle alın öldürün yok edin diye göndermek için harekete geçtik.

Abdulazimov’un Atatürk Havalimanı'nda gitmemek için göstermiş olduğu direniş O’nun bir müddet daha aramızda kalmasına neden oldu ama yarın ne olur bilinmez tabiki.

Batılı medeniyetler sorgusunun bile düzgün yapılmayacağını düşündükleri suçluları sınır dışı etmezken biz bile bile ölüm makinesinin eline teslim ediyoruz böylesi bir komutanı.

Ne demeli şimdi?

Çeçenlerin güvendiği dağlara karlar yağdığını gördüğü an gerçek oldu işte.

İçişleri Bakanlığı konuyu tekrardan ela alıp değerlendirmezse ve Abdulazimov’un oturum izni uzatılmazsa onur mücadelesi vermiş bir komutanın canice öldürülmesine tanıklık dünya.

Böylesi ağır bir sorumluluğun ise bedelinin vicdanlarımıza ne kadar ağır geleceğini sanırım herkes çok yakından biliyordur.

Biliyoruz bilmesine ama İçişleri Bakanı Beşir atalay'ın yapacağı girişimi de beklemiyor değiliz...

Eline sağlık İsrail mi diyecektim?

Lanet olsun.

Lanet olsun ki kaç kez senin yaptığın zulme, cinayetlere, vahşetlere tanıklık ettim.

Her seferinde bu son olsun diye binlerce kez lanet olsun sana dedim.

Filistin halkına ettiğin son zulmü seyreden İslam Alemi’nin içerisine düştüğü halin içler acısı durumunu gördüm bir kez daha.

Tükrüğünde boğacakları İsrail’in zulmüne seyirci kalanlar utanın bu halinizden.

O utancınız umarım vicdanlarınız aracılığyla sizi boğar sıcak yatağınızda.

Lübnan’da Kana’da 1996, 2000, 2006 yılında yapılan katliamları bile siz unutmadınız mı?

Yazıklar olsun Gazze'deki bu katliamı seyredenler arasındaysanız size.

İsrail artık elindeki kanı, utancı Filistin sokaklarına serdiği yüzlerce ceset üzerinde birkez daha belgeledi.

Peki bizim seyirci kalarak suça ortak olanlarımıza ne demeli?

Bir kaşık suda fırtına koparan Amerika, Avrupa sana neler söylemeli?

Hepinizin bu suça ortak oldunuz.

Hepiniz en az İsrail kadar suçlusunuz…

Ayhan Kıskaç

ayhan.kiskac@hotmail.com