Her şey darbe hazırlığından ibaret!

  • GİRİŞ30.12.2009 00:29
  • GÜNCELLEME30.12.2009 00:29

Türkiye’de uzun aradan sonra ‘Demokrasi özlemi!’ içinde olanlar bir kez daha on yıllık tecrübelerini konuşturmaya çalıştı.

Askeri yeteneklerini PKK ile yaşanan savaşta doya doya kullanan tecrübeli askerlerimiz! nihayet iç siyasete de el attı.

Nede olsa ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ denmedi mi onlara?

Darbe için önceden piyonlar kullanılırdı.

Kahrolası ‘Ergenekon Davası’ herkesin elini kolunu budadı.

Darbe zemini hazırlayacak adam kalmayınca kullanılan güçler de değişti. Artık ayak oyunlarında figüran rolü de darbecilere kaldı.

Her 10 yıllık dönümün ‘darbe’ kabusu yaşadığı bu ülkede insanlar  2010’a da o sıkıntının sinyalleri ile giriyor.

Darbenin perde arkasında suflesini verip rolleri yazanlar, Ergenekon'un topladığı çığırtkanlar gidince öylesine çaresiz kaldı ki bu kez kendileri figüran ve başrolü oynamaya başladı.

Aktör rolünü iyi yapamayınca da sahnede tam bir komedi yaşanır oldu.

Askeri manevraları ve kamuoyunu ordunun gücü ile alakalı olarak bilgilendirmeyen ‘malum gücün’ şimdilerde her zamankinden daha fazla Türkiye’nin gündemi ile alakadar olması ve açıklama yapması pekte hayır alameti olmasa gerek.

Darbelere karşı azıcık direnç kazanan ‘demokrasi yaşantımız’ zaman zaman muhtıralarla kesilmek istendi.

Hedef korku imparatorluğunun gücünü iliklerimize kadar hissettirmek.

Muhtıralara karşı ilk direnç Temmuz 2007’de sandıktan gelmişti.

Askerin ‘demokrasi direnci’ siyasetin ‘efelenmesine’ ilk kez yenik düşmüştü.

Ama kendisini kışlanın içerisine bir türlü çekmek bilmeyen anlayış, siyaseti de sürekli göz ve söz hapsinde tutmak istedi.

E muhtırada verilen ‘uyarı’ kamuoyunda  Genelkurmay’a ‘ayar’ çağrısı olarak geri tepmedi mi?

Sonrası ne olacaktı derken ‘Habur’ da tıkanan süreç cankurtaran olmuştu ‘kaos’ perdesini yönetenlere.

Sokaklar yine karıştırılmak istenirken öte yandan da DTP’nin de kapatılması yeni bir can simidi oldu boğulmak üzere olanlara.

Mahallenin şımarık çocuğu önce ‘Sine-i Kürt’ diye açıklama yapıyor, ardından İmralı onlara şamarı indiriyordu:

‘Oturun oturduğunuz yerde!’

Sokaklarda, olayları Türk-Kürt çatışmasına çekmek isteyenler harekete geçti ama Allah’tan olaylara vatandaşlar sağduyulu bakmayı bildi bir kez daha.

Fitil çekildi de ‘şaşkın bombacı’ dinamit lokumuna bir türlü ulaşamadı. Ulaşmak için de askerin evine gideyim derken Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın evinin sokağına ‘Otağ’ kurdu!

Askerin yutmak istediği kağıttaki not ise düşünceleri iyice derinleştirdi.

Sonra Bülent Arınç’ın sokağındaki suikast iddiasına Genelkurmay’dan çok anlamlı bir yanıt geldi…

Askerler başka bir ordu mensubunu gözetliyormuş!..

Görevleri de gözetleme kulesinde nöbet tutmak olduğuna göre ‘Hayırlı nöbetler Albayım!' dan başka ne denilebilir ki?

Bırakınız gözetlesinler değil mi?

Arananlar ile yapılan açıklamalar eh artık bu kadar da olmaz dedirtmiyor mu size de?

Şimdi tüm bunlardan sonra;

Ergenekon’a sahip çıkan,

Suikast iddiasından yaptığı açıklama ile herkesi şaşırtan…

Sürekli yaptığı açıklamalar ile geçmişini hiç aratmayan bir Genelkurmay izlenimi bu ülkeye hala ‘Darbe’ sözcüğünü hatırlatmıyor mu?

Her 10 yılın başlangıcı zaten tehlike sinyali vermiştir bu ülkede.

2010 yılında ‘darbeye zemin’ hazırlığında olan birileri net olarak kendisini göstermese de var.  

Yaşananlar da bunu gösteriyor.

Bu hazırlıklar da 1960-1980 yılları arasında yaşanan olaylarla tam olarak örtüşmese de benzerlik içeriyor.

DTP kapatıldı, sokaklar molotof kokteyline döndü.

Arınç’a suikast ortalığı karıştırmak için bir süreçti

Gözaltına alınan eski DTP’li Belediye başkanları devamı idi yaşananların.

Osman Baydemir’in ‘küfürle’ gerip illada beni içeriye alın ‘efeliği’ ateşin üzerine bomba ile gitmenin bir başka yoluydu.

Bu arada kozmik odada ne vardı, neler nasıl yokedildi sorusu da herkesin merak konusu?..

Deliller yok ediliyor edilmesine de bu kez darbeler de zemin bulamıyor kendisine.

Her 10 yılda bir bizi ziyarete gelenler bu kez tüfeklerini kışlada çatmakla yetinecek.

Şimdilik serseri kurşunlar hedefi bulmadı.

Ayhan Kıskaç
ayhan.kiskac@hotmail.com

Yorumlar2

  • Cafer UÇA 14 yıl önce Şikayet Et
    ASKERİ DARBE DEĞİL,KAPATMA DAVASINA HAZIRLIK. Asker eskisi gibi bir darbe girişimide bulunursa,halkın büyük tepkisi ile karşılaşacagını anladı.Zaten kadrolaşması tamamlanan yargı sistemi devrede kapatır giderler.Nedeni malum halkın seçtiği hükümetler kendi,inanç ve yaşam tarzlarına aykırı.Ya onlar gibi olacaksınız yada iktidar olmıyacaksınız.TSK bu halkın ordusu ise halkından ayrı gayri olmaması lazım.Demokratik cumhuriyetsek halkın seçtiği hükümetleri saygı duymak zorunda.SAYGI GÖRMEK İSTEYEN SAYGI GÖSTERMEK ZORUNDADIR.
    Cevapla
  • darbeleredurde 14 yıl önce Şikayet Et
    çok yerinde tesbitler. sn kıskaç haber 7 yazarlarının içinde en aklı başında,en makul olanlarından.tebrik ediyorum yüreğine,bileğine sağlık .
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat