Türkiye erken seçime alışık.

Hafızalarınızı şöyle bir yoklayın. Türkiye tarihinde zamanında yapılan kaç seçim sayabilirsiniz?

Asla zamanını bulmayan seçimler bu ülkede erken seçimleri de öyle bir yasal zemine oturtmuştu ki, siyasi tıkanıklık yaşayanlar kendi partisini tartışmadan ‘erken seçim’ feryadını koparırdı.

Yine başlandı erken seçim çağrılarına…

MHP, CHP erken seçim diye feryat figan ediyor ama aslında kendilerinde olan eksikliklerinde farkında değiller bir anlamda.

Seçimleri kazanmak sandıklarına sahip çıkacak üyelerle mümkün.

Sürekli Alevi üyelerini kaybeden CHP öte yandan Mustafa Sarıgül’ün önlenemez çıkış trendini de görmeye başladı.

Aslında erken seçim bu anlamda CHP için bir kurtuluş.

Kongrelerinin birçoğunda kamuoyuna yansımasa bile yaralı çıkan MHP erken seçim isterken kamuoyunun kendini destekleyeceği inancında.

Peki hiç mi halkın arasına çıkıp vatandaşın tepkisini ölçmüyorlar dersiniz?

Ortamın bu kadar hızlı gündem değiştirdiği bu günlerde sanırım seçimi kazanacaklarına tam olarak inanmış durumdalar.

Bana sorarsanız her iki partinin de genel başkanı sandıktan çıkacak sonuçların nasıl olacağı konusunda danışmanlarının yönlendirmesinin etkisi altında kalmış durumda.

Sandığın nefer istediğini bilenler adına Ak Parti’nin sahada yaptığı strateji çalışmalarını bilmek gerekli bir anlamda.

Aslında partilerin motoru İstanbul.

Kemal Kılıçdaroğlu ile ivme kazanan Gürsel Tekin’in halka yakın imajını iyi kullanan CHP İstanbul’da ‘çarşaf açılımı’ rüzgarını arkasına alarak çok mesafe katetmişti.

Gürsel Tekin’in yargılanması ve ceza alması ile CHP bir anlamda O’nu sahipsiz bıraktı. Statükolarını korumak isteyenler Gürsel Tekin'in bu durumundan da oldukça memnun.

MHP için ise İstanbul geçmişten bu yana sayı anlamında önem arzeden bir il olmadı.

Rahmetli Türkeş’in İzmir’den bir milletvekili çıkardığımız gün iktdarız diyen sözünün ardından yıllar geçti. MHP İzmir’le iktidar ortağı oldu bir dönem ama İstanbul’da hala seçmenin desteğini alabilmiş değil.

Erken seçim isteyenler seçime ne kadar hazır diye bir soru benim kadar sizlerinde kafasını meşgul ettiğini düşünüyorum.

Hükümet emeklilere gerekli zammı vermedi ‘haydi seçime’…

Açılım yalan oldu ‘derhal erken seçim’ diyerek mi politika üretip vatandaşları sandığa davet ediyorlar?

Yapılan yanlışlar noktasında sık sık eleştirdiğim Ak Parti hükümeti yarın seçim olsa kaybedecek mi sanıyorsunuz?

Bugünkü tablo erken seçim isteyenler için yine SOS veriyor.

Neden mi?

Türkiye genelinde hala en dinamik görünümü Ak Parti veriyor.

Projeler üretip vatandaşın ayağına giderek dertlerini anlatmaya çalışanlar onlar.

Zaten İsrail’le ilgili Hükümetin tutumu her zaman onlara puan kazandırıyor. Kaybederken kazananlar böyle ortaya çıkıyor.

Yarın seçim olacak gibi ekiplerde hummalı çalışma var

CHP İstanbul’da iki belediye yöneticisini bir araya getirip koordinasyon yapamazken geçenlerde tanıklık yaptığım bir toplantıdan da kısaca bahsetmek istiyorum.

Anadolu yakasında bulunan Ak Partili belediyeler Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem’in başkanlığında  bir toplantıda buluştu.

Toplantıya akşamın ilerleyen saatinde 60 Belediye başkan yardımcısı katıldı. Eksiksiz tüm belediye başkan yardımcıları orada idi.

Amaç hizmeti tek elden yürüten bir ortam oluşturmak.

Tek yürek olmak.

Aslında Sancaktepe İstanbul’un yeni ilçesi ama bu toplantıda bir virtüöz görevi üstlenmiş gibiydi.

İsmail Erdem’in heyecanı ve iş azmi Belediye Başkan Yardımcısı Muhammet Ali Cankatar’da ciddi anlamda vücut bulmuştu.

Prof. Dr.Osman Özsoy’un 60 Belediye Başkan Yardımcısı’nın karşısında anlattıkları da herşeyi tek cümle ile kurumsallaştırmaktan ibaret bir çalışma idi.

9 Belediyenin tüm yöneticilerine aynı dili konuşmayı öğretmek de bir o kadar önemli.

Avrupa yakasındaki belediye başkanlarının toplandığı adres ise her ay başka bir ilçe oluyordu.

Belediye başkanları ve başkan yardımcıları her ay bir araya gelip neler yapabilirizi konuşuyor.

Sandık sadece ‘erken seçim’ isteği ise ortak dili oluşturmaya çalışanlar kaybetti derim.

Sandık yaptıklarını birbirleri ile paylaşan ve güç birleştirenlerin kendisi ile aynı pozisyondakilerinin birbirine saygısı ise sizce kim kazanır?

Sancaktepe’de gördüğüm manzara Muhammet Ali Cankatar’ın işini ciddiye alan ve önemini bilerek bir karınca gibi çalışması ve bunu diğer meslektaşları için yapıyor olmasıydı. Peki CHP ve MHP içerisinde Cankatar gibi kaç tane isim sayabiliriz?

Oysaki siyaset alternatiflerin önünü tıkama sanatı değil mi?

60 kişiye tek ses olmayı öğretmek kolay olmayacak bir iş. Hele hele bunların tamamının siyasetten geldiğini ve bir ilçeyi yönettiklerini hesap edecek olursak ortaya çıkan tablonun önemini de iyi hesaplamak gerekli.

Gördüğüm manzara İstanbul'un bir bölgesi idi. Araştırın Türkiye'nin birçok ilinde ve ilçesinde aynı hummalı çalışmalar mevcut.

Herkes birbirinin eksiğini tamamlamakla meşgulken 2011’den önce haydi seçime denildiğinde sandıktan kim güçlü çıkar dersiniz?

O zaman haydi sandığa demeden önce partilerin kendi testini de yapması gerekli. Yoksa vatandaşın testi uzun yıllara mal oluyor?

Ayhan Kıskaç
ayhan.kiskac@hotmail.com