Uğur Dündar, Menderes'e 'kilot' göstereni unuttu mu?
- GİRİŞ30.03.2009 07:58
- GÜNCELLEME30.03.2009 07:58
Aradan kaç gün geçti hâlâ Uğur Dündar'ın 'Star TV Ana Haber'deki isyanını deşiyorum. Dündar "Birisi namusumuzla oynarsa hesabını yargıda sorarız. Ama yargı namusumuzla oynarsa ne yapacağız? Bari gelin de öldürün!" demişti ya...
Bir süre kendimle hesaplaştım. 'Gazetecilik ve özel yaşam ilişkisi üzerine kafa patlattım. Bazen kendimi suçladım, bazen 'ama haklıyım' dedim. Özeleştiri diyorlar ya, işte onu yaptım.
Dündar'ın araştırmacı-gazetecilik yaptığı yıllardaki özel haberlerini gözümün önüne getirdim. Nedense de hep Halil Bezmen'in Amerika'daki evi ve kapıyı açan çalışan adamın yanıtları geldi aklıma. Ama Dündar'ın Arena'sında değil de, Kadir Çelik'in Objektif programında yayınlanan versiyonunu. Sanırım o olay ABD mahkemelerine dek uzamıştı.
Acaba diyorum 40 yıllık bir haberci, tam seçime iki gün kala TV'nin Ana Haber bülteninde kişisel sorunu yani Egenekon ile seçimi böyle harmanlaması doğru mu? O zamanda, orada, böyle mi dile getirilmeli idi?
Ve yine acaba diyorum; basın toplantısı düzenleyip Ergenekon Savcıları hakkında ne diyecekse deseydi... Daha etik olmaz mıydı?
Dündar seçimlerde tavrını çok açık ortaya koydu. CHP'nin kazanması için elinden geleni yaptı. Hatta AKP'nin oylarını bölmek için, Saadet Partisi'ne destek oldu. Bunların hepsini anlayışla karşılıyorum da... Bu kişisel 'özel yaşam' patlaması... Sanki çok ince bir piyes sahnesi gibi.
Üzülüyorum, gariban halkıma yine yanlış mesaj verildi. Yine taraflı ve iki yüzlü...
Aklı başında diye tanıdığımız kişilerden çok başka yorumlar beklerdim. Geçmişi hatırlatan, düşündüren ve bilgilendiren yorumlar. Örneğin birisi çıksın da şöyle bir mektup yazsın Uğur Dündar'a isterdim;
"Sayın Uğur Dündar... Ergenekon gibi çok ciddi bir iddia dosyasında, eşinizin isminin geçmesi, (hele böyle komik eski bir dedikodu ile) çağdaş hukuk açısından çok düşündürücü. Ancak Ana Haberler'de bu kişisel protestoyu koymanız da çok düşündürücü... Bazı yazarların dediği gibi, herkesin elinde TV kanalı ve 'Ana Haberler' yok. Gazeteciler tarafından hayatı kararan pek çok insanımızın olduğu bir gerçek. Milyonlarca kişinin önünde, kötü örnek oldunuz, bunu kabul ediyor musunuz? Hani sert tavır koymaya, yüksek sesle yanıt vermeye karşı idik...
Siz gazeteciler, her Allah'ın günü gazete sayfalarında ve TV ekranlarında zaten özel yaşamı bilinçli veya istemeyerek kullanıyorsunuz. TV kanallarına bakın, programların yüzde 70'i özel yaşamla ilgili değil mi? Bazı meslektaşlarınızın marijinal özel yaşam senaryoları ile milyonlarca dolar servet yaptığını mutlaka biliyorsunuz. Ne hissettin, acı var mı acı gibi sloganları hukukçular yaratmadı. Birçok iş adamının hayatı özel yaşamı yüzünden karartılmadı mı? Ekmeğe muhtaç edilmedi mi? Ya politikacılar?.. İçişleri Bakanı'ndan tutun Meclis Başkan Vekili'ne dek kaç politikacı... Tuncay Mataracı halen Rize'de yaşıyor. Bir sorun isterseniz.
Bu ülkede belden aşağı vurma diye bir deyim var. Kim tarafından çıkarıldı?
Bu ülkede askeri darbe ile devrilen bir başbakanın önüne kadın külotu koydular ve 'Bu kimin' diye sordular. Yassıada Mahkemesi'ni, o mahkemeyi ve o savcıyı hatırlarsınız. Adnan Menderes'i komik bebek davasında sadece özel yaşamı için yargıladılar. Ve o mahkeme seçimle iktidara gelip, 27 Mayıs ihtilali ile hapse atılan koca Adnan Menderes'in boynuna ip geçirip astı. Devrin Başbakanı, Adalet Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, idam olurken nerede idiler?
Herkesin ezbere bildiği MİT Dosyası nedir? Tamamen belden aşağı olayları anlatan bir aşk romanı değil mi? Bu rapor pek çok araştırmacı-gazeteciye sanki belge gibi malzeme olmadı mı? Kimlerin canı yandı bir düşünsenize... Hafta Sonu Gazetesi'nin arşivlerini karıştırın. Neleri anımsayacaksınız!.."
Aykut IŞIKLAR - BUGÜN
aisiklar@bugun.com.tr
Yorumlar20