Bilimsel verilere göre; solcular, milliyetçiler, aşırı sağcılar, etnik köken peşinde koşanlar toplam seçmenin yüzde 50'si bile olmuyor. Demek ki her seçimde, 'tarafsız ve kararsız' Türk halkının oyları seçimin kaderini belli ediyor. Ne mutlu bize ki, Türk halkı özgür. Kim iyi hizmet verirse, kendine yakın bulursa onu iktidara getirebiliyor. Hele tepki oyları müthiş...

Medyanın rolü ise gerçekten büyük. Her gün karar değiştiren milyonlarca insanı medya yönlendiriyor. Çok basit bir hesap. 39 milyon seçmen var. Demek ki oy veren 8-9 milyon kadınımız var. Eh... Onların da yarısı çağdaş giyimi isteyen kadınlarımız olsa... CHP'nin son seçimde aldığı ekstra oylar ortaya çıkıyor. Veya AKP'den kaçan oylar. CHP'yi açıkça destekleyen, AKP'yi hedef gösteren Doğan Medya Grubu kadınlar üzerinde çok etkili oldu. Hepsi aylarca militan gibi çalıştı. Türk halkının büyük kesimini görmeyen, anlayamayan yandaş medya ise her konuda taşralı esnaf gibi düşündü. Hâlâ da öyle düşünüyorlar. Şu hiç mi akıllarına gelmiyor... 'Benim okurlarım ve izleyenlerim zaten fanatik taraftarım sayılır. Oysa milyonlarca tarafsız insan var. Onlara seslenmem, kucak açmam gerekmez mi?'

 Aslında iktidara ve Başbakan'a kıyak yapayım derken kötülük yapıyorlar. AKP yönetimi Türkiye böyle düşünüyor sanıyor.

 Örnek mi?.. Oy veren milyonlarca demokrat kadının en büyük korkusu Türkiye'nin İran olmasıdır. Doğduğundan beri başı açık dolaşan milyonlarca kadın, başını kapatmaktan korkuyor. Öğretmen, banka memuresi, devlet memuresi ve genç kızlar... Saçına sık sık değişik modeller vermek, aynaya bakıp kendini farklı ve daha güzel görmek istiyorlar. Bunu erkekler beğensin diye değil, kendi cinsi beğenip, kıskansın diye... Bu duygu sadece insanoğlunda değil, tüm canlılarda var. Çiçekler neden o kadar rengarenk ve kokulu sanıyorsunuz? Yaradan her şeyi en ince noktasına dek düşünmüş. Kadınlarımız mini eteğe taa 60'lı yıllarda alıştı. Vietnam savaşı sonrasında ortaya çıkan hippy gençlik sayesinde dünya kısa etek giymeye başladı. Kızımız isterse şişko olsun. Bunu yasaklayacak rejimden korkuyor. AKP geldiğinden beri zaten buluttan nem kapıyor. Düşüncesi bile uykularını kaçırıyor. Türbanlı hatta kara çarşaflı arkadaşlarına alıştı 'Bana ne, ne giyerse giysin. Ama bana karışmasın' demeye başladı ama... Bir gün kendinin de öyle olabileceğini hissediyor. Bazen içindekini haykırmak için yollara çıkıyor. İşte o Laik Cumhuriyet, Atatürk mitinglerinin altında hep bu gerçek var. Atatürk'ün kıyafet kanunu ve devrimi aslında mini etek... Birileri hep bu konuyu gündeme getirip, halkı kokuturken, AKP hep tuzaklara düştü. AKP'yi TV'lerde savunanlar zaten başlı başına alem... Kadınların bu korkuyu atması gerekiyor.

 İnanın para sıkıntısı, maaşla ay başını getirememe, kaynamayan tencere, akmayan su, bozuk yollar çok sonra geliyor. Onlara o kadar alıştı ki Türk halkı. Zaten cebinde para olunca şaşırıyor.

Diyorlar ki 'Sahillerde hep CHP kazandı. Çünkü oralarda yaşayanların kültür düzeyi daha yüksek.' Yalan, bu da yalan. Trakya sahil mi? Neden CHP kazandı? Çünkü Trakya'daki orman köylüsü eskiden ağaçları kesmemesi için haraç alırdı. O para ile bütün gün meyhanede içerdi. Şimdi orman köylüsü işsiz ve parasız. Sahillerde turizm ile hayatını kazanan binlerce küçük esnafın ekmeğinle oynarsan... Yani belediyeler tipik mahalle baskısı ile içki satışını engeller ise durum böyle olur. Bütün turizmcilerde böyle bir endişe var. 'İçkili işletme ruhsatı' izni iptal edilecek korkusu Ege'de çok etkili oldu.

 Ayrıca Ege'de erkekler rakı içmeden duramaz. Bu taa eski Yunan'dan beri gelen bir gelenek. 'Eyvah rakıma karışacak' diye bir korku gelirse içine... Babası olsa dinlemez. İzmir neden CHP'li? Demokrasiye çok bağlı oldukları için mi?.. Hayır. İzmirli kendi kafasına göre yaşamayı sever. Buna sıkı sıkıya bağlıdır. Güzel üzüm ve incir rakısı içmek, güzel kızlar görmek ve harmandalı oynamak. Ege Bölgesi'ne bunun garantisini veren parti oyları da toplar.

 Yarın kırgın Galatasaraylılar'ın ve halkın belediyesporlar hakkındaki düşüncelerini yazacağım...

Aykut Işıklar - BUGÜN
aisiklar@bugun.com.tr