Kafayı taktım, düşünmeye başladım. Gözümün önüne hep 'kan kokan haberler', konuşurken gözü dönmüş güya çağdaş kişiler ve emekli paşalar geliyor.

Aklıma ilk olarak Mehmet Ali Ağca'nın cezaevinden çıkışı geldi. Ne komik sahnelerdi onlar. Gazeteci ve Türk olduğum için utandım.

Ağca çıkınca önce Papa Paul konuşuldu. Neyse ki fazla uzatılmadı. Ama Abdi İpekçi'nin öldürülmesi... Bütün TV kanalları aynı görüntüleri tekrar tekrar ekrana getirdi...

'Katiller ve cezaevi anıları bitti' diye sevinirken Hrant Dink cinayetinin 3. yıldönümü geldi. 'Hepimiz Hrant'ız' diyenler bu kez buruktu!.. Çünkü bu cinayet Ergenekon'a kadar uzandı. 'Kahrolsun faşistler' derken işin içine darbeciler de girdi. Ooo... Listede kimler, neler var... Birkaç gün de bunları izledik TV'ler de...

Tam o sırada 'Balyoz' operasyonu hızlandı. Camilere bomba konulması, jetimizin düşürülmesi, toplu ölümler falan filan derken tutuklanacak gazeteciler ve yardım alınacak gazeteciler açıklandı. Liste halen güncelliğini koruyor.

Kozmik oda araması doğru idi yanlış idi kavgası yeni bitmiş iken... Anayasa Mahkemesi'nin açıklaması bomba gibi patlamaz mı... Anayasa Mahkemesi 'Askerler, askeri mahkemede yargılanacak' dedi. Şu satırları yazdığım sırada bir hakim general ekranlarda idi.

Çok ilginç dün akşam muhalefet partisi temsilcileri ve AK Parti düşmanları yine ortaya çıktı. Yan yana omuz omuza sanki göbek atarak duygu ve düşüncelerini belirttiler, vatanı ve bizi ne kadar çok sevdiklerini söylediler.

Ankara'da Genelkurmay'daki yargıdan sorumlu paşa 'O kadar plan ve proje bu aramalar sırasında deşifre oldu. Şimdi yeni projeler yapacağız' dedi.

Önceki akşam da tüm TV'leri rahmetli Uğur Mumcu kapatmıştı. Çünkü 17. ölüm yıldönümü idi. Her TV kanalı kendine göre Mumcu'yu andı. Akla gelen herkes, devrin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan bile ekrana geldi. Kökü dışarılara dayalı pek çok terör örgütü anlatıldı.

Şimdi size soruyorum. Şu son bir hafta içinde ilkokul öğrencisi bir çocuk neler gördü? Üniversiteli genç ise neler anladı? Ben yanıtlayayım. Havaya uçurulan arabada ve arabasında kurşunlanarak öldürülen çok değerli gazeteciler tanıdılar, psikopat katiller gördüler, devlete sırtını dayamış çeteleri öğrendiler, darbecileri tanıdılar, darbeleri savunan politikacıları anladılar.

O çocuklar bu ülkeyi nasıl sevsin, geleceği hakkında iyi şeyler düşünsün? Hadi bakalım bir yetkili açıklasın.

Kozmik plan yapmak kolay mı? Zaman ve emek ister!..

Sivil hakim ve savcılar Anayasa'nın geçici maddesinden istifade ederek kozmik odalarda araştırma yaptı. Böyle olunca çok önemli askeri sırlar sır olmaktan çıktı. Balyoz harekatı gibi... Hepsi imha edilecek.

Şimdi İstanbul 1. Ordu Komutanlığı'na bağlı bütün komutanlar yani paşalar yeninden toplanacaklar ve kozmik planlar yapacaklar. Çok normal ama. Olası bir seferberlik durumunda hangi birlik kimi tutuklayacağını bilmeli. Su uyur, iç düşman uyumaz…

Balyoz planında şakacıktan AK Parti devriliyor. Yeni planda iktidarda bakalım kim gösterilecek? CHP kesin olmaz. Çünkü demokrasi geleneğimize göre askeri darbeler hep CHP muhalefet iken olmalı... Sadece Albay Talat Aydemir zamanında İsmet İnönü'nün CHP'sine karşı bir darbe teşebbüsü oldu. Hatırlarsınız Albay Aydemir ve arkadaşları asılmıştı.

Aaa... Sakın yanlış düşünmeyin. Sadece Türkçüler, Turancılar, merkez sağcılar veya muhafazakar sağcılar dar ağacında sallanmadı. 12 Mart ve 12 Eylül'den sonra pek çok solcu genç ve aydın asıldı. Hücrelerde ölmeye mahkûm edilenler de oldu. Binlerce delikanlının tırnakları söküldü.

Ben işte bunu anlayamıyorum. Hâlâ CHP ile MHP omuz omuza verip Anayasa Mahkemesi kararını alkışlıyor.

İnsanlar layık olukları kadar yönetilirmiş. Tamam eyvallah da, bari şu siyasi partilerin seçimi kaldırsalar da boşuna para harcamasak. Ve kendimizi iyice salak yerine koymasak.

YAZININ DEVAMINA BU LİNKTEN ULAŞABİLİRSİNİZ 

Aykut Işıklar / Bugün

aisiklar@bugun.com.tr