Kar dilinde aşk

  • GİRİŞ18.12.2009 12:35
  • GÜNCELLEME18.12.2009 12:35

Elimde karlı günlerden kalma bir fotoğraf karesi. Arkasında el yazısıyla Başo’nun şiirinden  iki mısra eklenmiş: ‘Gel, karı seyredelim/Gömülünceye dek.’ Bu davete yüzümü dönüp elimdeki biletle uzun bir yolculuğa çıkıyorum. Gündemden, dünyada olup biten her şeyden kopup karı seyretmeye gidiyorum.

***

 

‘Allah kar gibi gökten yağınca’ (*)

Meryem orucu tutmuş kalbimizle karı seyrediyoruz.

 Kar yağıyor üzerimize.

Sadece toprağı değil, kalbimizdeki acıları ve hüznü de kara gömüyoruz.

 

Rahmetli anneannemden kalma kar taneleri gibi bembeyaz tespih taneleri kayıyor bir elimin parmaklarından…

Diğer elimin parmakları pencereden uzanmış, ipi kopmuş tespih taneleri gibi yeryüzüne doğru savrulan kar tanelerine dokunarak Allah’tan rahmet dileniyor.

Gökyüzünden üzerimize rahmet yağıyor.

Kalbimi kirleten öfkeyi kara gömüyorum…

 

Bu gece karın ninnisini dinleye dinleye büyümüş çocukların duyacağı kadar güzel bir müzik çalıyor yeryüzünde.

Kar tanelerinin şehir ahalisine yüzlerce yıldır söylediği‘sessiz bir musikidir’ bu!

İşte gecenin bu vakti camın önüne oturmuş karın sessiz müziğini dinlerken, ‘her yeri kar kapladı hayvanlar aç kalacak’ tedirginliğiyle annemin sabah erkenden elimize tutuşturduğu bir torba dolusu et suyuna batırılmış ekmekleri kedilere, köpeklere vermek için dışarı çıktığımız günleri hatırlıyorum.

Bir de kuşlar yesin diye balkona, pencere önüne koyduğumuz yiyecekleri…

Kalbimi karın merhametli beyaz yüzüne gömüyorum…

 

‘Uyan kar yağıyor!’

Sesiyle  uyandırılan dostlukları hatırlıyorum. ‘Karlı bir gece vakti’ uyandıracak dostu olmayanın kendine esef etmesi gerektiğini bilen güzel dostlarla çıkılan karlı yolculukları..,Soğuğa aldırmadan

-insanların henüz dokunmadığı-  kuytu köşelerdeki kardan çarşafların üzerinde yan yana uyanıp gökyüzünü seyrettiğimiz günleri hatırlıyorum.

Sıcak yatağından kalkıp bir gece yarısı kapımı çalan kadim dostluğa sevgimi gömüyorum…

 

                                          ***

Sevinçle uyanıyoruz geceye… Penceremiz gökyüzüne açılıyor.

“Sen dünyada ve ahirette kalbimdesin” diyor. Sonra susuyoruz. Tıpkı eski günlerdeki gibi uzun uzun susuyoruz!

Ruhuma ruhu dokunuyor. İnsan olmanın yükünü alan bir dokunuş bu!

Ruhum bir milim daha genişliyor, kuşlar kalbimde kanat çırpıyor…

Hala aklında mı bilmem. Hani her zaman yemek yemek  ve çay içmek için aynı mekana giderdik ve orada sık sık  Edip Akbayram’ın ‘Hava nasıl oralarda üşüyor musun” şarkısını dinlerdik. Bu şarkının üstüne bir sigara yakardık. Sonra gözlerimizi kapatırdık ve kendimizi müziğin sesine ve içimizin sessizliğine bırakırdık…

Hala aklında mı bilmem. Karın yağdığını bir müjde olarak birbirimize verirdik. Sonra dışarı çıkar uzun uzun karda yürürdük ve ne çok üşürdük ne çok! Üşüyen ellerimizi kış güneşine doğru uzatıp ısınmayı umardık. Yakardı güneşin sıcaklığı elimizi, yüzümüzü de bir türlü soğuktan moraran ellerimizi ısıtamazdık. Belki de o günlerden kalma hala bana  Sen kış güneşi misin/yakarsın ısıtamazsın’ mısrası anlatır en güzel aşkları.

Bilmem kurşun kalemle defterime yazdığın bu şiir hala aklında mı?

Hala aklında mı bilmem.Seninle susmayı ve karda yürümeyi ne çok severdik. Şehir arkamızda kalırdı da biz yorulmayı bilmezdik. Çok üşüdüğümüzde Hemşin Pastanesi’ne sığınırdık.Rahmetli Nail Amca büyük bardaklarla çaylar ikram ederdi.

Duvarlarında eski plak kapakları, resimler,  antika eşyalarla dolu olan bu pastaneden hiç çıkmak istemezdik.  Zeki Müren’den, Münir Nureddin’den birbirinden güzel parçalar dinler ruhumuzun penceresini eskilere çok eskilere doğru usulca açardık o uzun kış gecelerinde.

Necip Fazıl’ın Kars’ta askerlik yaptığı yıllar bu pastaneye uğradığını, Ahmet Hamdi’nin, Mehmet Kaplan’ın bu pastanede yaptığı edebi sohbetleri anlatırdı Nail Amca büyük bir heyecanla. Sonra yıllarca gönül kapısını herkese açmanın karşılığı olarak kendisine verilen UNİCEF’in hoş görü ödülüne gelirdi konu...Konu konuya açardı, bizi de alır yanına eski günlere götürürdü her gece…

Hala aklında mı bilmem. Biz o şarkıları dinlerken kalbimiz bir yıldız gibi kayardı.

‘Tennure giymiş ağaçlar’ın üstünde kuşlar dönerdi…

Tennure giymiş çam ağaçları etrafımızda dönerdi…

Dönüp dönüp yine aynı yere gelirdik.

Bir çığ-lık kopardı içimizde.

Kimselerin duymayacağı kadar derinden.

Kimsenin duyması imkansız o çığlık sesiyle uyanırdık her sabah.

Her sabah aynı rüyadan uyanırdık.

Birbirimize uyanır gibi!

(*) S.Karakoç’un Kar şiirinden.

Not… Gündemden kopup bir kar topu gibi uzaklara savruldum. Gözlerimi  kara gömdüm başka bir şey de gördüğüm yok.

Dönünce görüşmek üzere…

Ayşe Olgun - Haber 7
ayşeolgun@yahoo.com

Yorumlar6

  • ömer aksoy 14 yıl önce Şikayet Et
    takdire şayan.. Şiir tadında bakabilsek hayata belki ne kapılar açılacak önümüze ne kapılar... Böyle esintilere ne çok ihtiyacımız varmış, sizi okudukça anlıyor, anladıkça şükrediyoruz. Ellerinize sağlık Ayşe hanım. Ne güzel bi yazı olmuş.
    Cevapla
  • adem adıyamanlı 14 yıl önce Şikayet Et
    başarılar ayşe hanım. Allahın selamı sız sıte yönetıcılerıne ve sağduyulu yazı yazıp yorum yapan arkadaşlarıma olun.size başarılar dılıyorum ayşe hanım.yazılarınızı zevkle takıp edıyoruz ailece.yenı göruyorum sızı,galıba burda yenısınız bende yenı sayılırım ama .ferıdeyı görmeyışım de benı sevındırdı.işi gucu islama sinsisinsi hakaret etmeki ...o kendı dalında yurusun gıtsın burdan, burası mantıklı insanların guzel duşuncelılerıni, fikirlerını paylaştığı veya bılgılendırdığı bır sıte sevıyesın de kendını korumalıdır dıye düşünüy
    Cevapla
  • ali vatansever 14 yıl önce Şikayet Et
    KAR. bende karı severişm bembeyez olursa sıcak yaz günü bunalımlarından çıkınca soğuk yüzüne vurunca bembeyaz tenin kızarınca kara basmanın zevki bi bambaşka kim karı sevmezki >>>>>>>>>>
    Cevapla
  • Mehmet Beydemir 14 yıl önce Şikayet Et
    Aşk, her dilde aşktır.... Bakış açımızı aşk yöneltirsek sanıldığı gibi pembe hülyaların şehri değildir.Aşkı yaşayan ruhlar acıyı öyle derinlemesine yaşarki,söz artık kağıda düşer.Aşkı dillendiren gönüllere selam olsun...Kar tadında aşklar temennisiyle...
    Cevapla
  • mehmetbakım 14 yıl önce Şikayet Et
    ???. Dikkatimi çekti son günlerde tesettürlü hanım yazarların gündeminde ve yazılarında hep aşk var bunun sebebi ne acaba merak ediyorum.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat