Babıali'nin inanç röntgeninde ne değişti
- GİRİŞ28.01.2010 10:54
- GÜNCELLEME28.01.2010 10:54
Necip Fazıl bundan 65 yıl kadar önce Babıali camiasının inanç röntgenini çekip, ‘Allah’a inanmıyorum’ diyen bu camianın önde gelenlerinin bu itirafları karşısında Allah’a sığınmıştı. Ben de bugünkü medyanın inanç röntgenini çekip Necip Fazıl’ınkinin yanına koydum. Bakalım dünden bugüne Babıali’de neler değişmiş…
Hep birlikte görelim.
***
Karlı kış akşamları yapılacak en güzel şeyi yaptım. Sıcak evime kapanıp kitaplara gömüldüm.
Lise yıllarından sonra bir daha okuma fırsatı bulamadığım Necip Fazıl’ın hatıralarının yer aldığı Babıali’yi ise karlı kış akşamlarının başucu kitabı seçtim.
Taraf gazetesinin yayınladığı darbe yanlısı ve karşıtı gazeteci listesinin elden ele dolaştığı şu günlerde Babıali’nin artık sarı yapraklara dönüşmüş hatıralarına uzanmak -bana göre- oldukça keyifliydi.
Hatta itiraf etmek gerekirse Necip Fazıl’ın dini inancından dolayı kendisiyle ve şeyhiyle dalga geçen Babıali camiası için ettiği bedduayı okuyunca daha bir dikkat kesildim.
Medyanın bugünkü halini gözümün önüne getirip ‘Yoksa Necip Fazıl’ın bedduası mı tuttu?’ diye içimden bile geçirdim.
Aslında bu hatıraları kim okusa aklından aynı şeyler geçerdi.
Mesela elimdeki kitaptan Milli Şef döneminde Babıali’de neler olup bittiğini sizinle paylaşmak istiyorum.
Şükrü Saraçoğlu imzasıyla basına ‘’Allah’tan ve ahlaktan bahsetmek yasak” emrinin gönderildiği o günlerde bu yasağa kulak asmayan Necip Fazıl’ın Babıali’nin önemli isimleriyle yaptığı bir inanç mülakatı bir anlamda o günkü Babıali’nin durumunu gözler önüne seriyor.
Şöyle ki, Necip Fazıl, Babıali camiasına “Allah’a inanıyor musunuz?” diye soruyor. Bu soruya kesin ve net olarak ‘hayır’ diyenler listesinde Sedat Simavi, Hüseyin Cahit, Zekeriya Sertel, Falih Rıfkı ve Sadri Erdem’in isimleri yer alıyor. Büyük Doğu’da bu isimlerin cevaplarını yayınlayan Necip Fazıl, dolaylı olarak Allah’ı inkar edenlerin listesine ise Reşat Nuri Güntekin, Hüseyin Rahmi ve Halit Ziya Uşaklıgil gibi isimleri ekliyor.
Bir anlamda Necip Fazıl Babıali’nin inanç röntgenini çekerken onlar da ‘Sabık Şair’e saldırmaktan geri kalmıyor. Mesela mizah yazılarında Necip Fazıl’ın inancıyla bol bol dalga geçiliyor.
Hatta en yakın arkadaşı Peyami Safa ile arası ‘inanç’ yüzünden bozuluyor.
Olur olmaz iftiralara uğruyor. Ama onun asıl canını yakan Aziz Nesin imzasıyla Tan gazetesinde kaleme alınan bir mizah yazısı oluyor. Şeyhi ve kendisiyle dalga geçilen bu yazıyı okuyunca eve gelip büyük bir üzüntü içinde ellerini gökyüzüne açan Necip Fazıl şöyle dua ediyor: “Benim hiçbir kıymetim yok ama şeyhime yapılan bu hakaretten dolayı onları cezalandır!”
***
Şimdi Necip Fazıl’ın bundan 65 yıl kadar önce Babıali camiasının inanç röntgenini elimize alıp biz de bugünün medyasının röntgenini çekelim istiyorum. Sonra iki röntgeni yan yana koyalım. Bakalım dünden bugüne Babıali’nin iman hanesinde neler değişmiş… Hep birlikte görelim.
1- Bir dönem ‘başörtülüler’i ‘kevaşe’ olarak niteleyen Fatih Altaylı, bugün başörtülü yazarını el üstünde tutuyor. Hatta bununla da yetinmiyor reyting alabilmek için Teke Tek programının baş konuğu olarak Cübbeli Ahmet Hoca’yı konuk ediyor. Reyting alabilmek uğruna hocanın eteğine sarılıyor.
2- Hürriyet gazetesinin kurucusu Sedat Simavi o gün göğsünü gere gere Allah’a inanmadığını söylerken, dönemin yayın yönetmeni en popüler yazarıyla birlikte Umre’ye gidiyor. Yaşadıklarını bir de yazı dizisi yapıyor.H er kesimden okuyucuyu bu yazı dizisiyle etkilemeyi başarıyor. Ama yazdıklarıyla camiadan taktir toplasa da duası kabul edilmediği döndükten kısa bir süre sonra görevinden alınıyor.
3- Yine magazin camiasının önde gelen isimleri Umre’ye gitmek için uzun bir kuyruk oluşturuyor. Dönenler ikinci bir kuyruğa girip bu mukaddes yolculuğun basında çıkması için canla başla uğraşıyor. Bir zamanların “Ooo Handan, döndün mü Avrupa’dan’’şeklindeki meşhur repliğindeki Avrupa out Umre ise in oluyor.
4- Televizyonda reyting rekorlarını artık ilahiyat hocalarının konuk olarak katıldıkları programlar kırıyor. Hocalar ekran başında en büyük cemaati toplamak için birbiriyle yarışıyor. Ne kadar büyük cemaat o kadar para…
5- Ramazan ayı boyunca en güzel Ramazan sayfasını kim yapacak diye medya dünyasında ikinci yarış başlıyor. Aynı heyecanlı rekabet televizyon ekranlarındaki iftar ve sahur programları için de devam ediyor. Promosyon olarak ise dini içerikli kitaplar, imsakiyeler, tefsirler dağıtılıyor.
6- Basında imam hatipli olmak, dindar olmak artık ‘iş' yapıyor. İmam hatipli ve başörtülü olanlara kontenjan açılıyor. İtiraflar iyi para ediyor. İlahiyat hocaları ise köşeleri kapıyor. Herkes bu kontenjanlardan faydalanmak için birbirinin ayağına basıyor. Canı yanan kırmızı ışık yakıyor.
Ayşe Olgun - Haber 7
ayseolgun@yahoo.com
Yorumlar4