Recep İvedik'i görünce İnek Şaban'dan utandım!

  • GİRİŞ18.03.2010 14:28
  • GÜNCELLEME18.03.2010 14:28

Acun Ilıcalı’nın son bombası Yetenek Sizsiniz adlı yarışma programını seyredenler fark etmiştir. Yeteneklerini sergilemek için sahneye çıkan gençlerin yarısı dans gösterisi sunuyor. Ettikleri dans türlerinden kiminin adını  jüri bile ilk kez duyuyor. Ama gençler bir çırpıda beş-on dans türünün adını saymakla kalmayıp bu danslardan ilginç gösteriler de sunabiliyor.

Programı birlikte seyrettiğim arkadaşım “Eskiden gençlerimizden ikisinden biri şairdi bugün dansçı olmuşlar baksana” diye şeker tadında bir yorum yaptı. Bu yorum etrafında söz dönüp dolaşmaya başlayınca ‘biz eskiden eskiden su içerdik testiden’ şarkısı eşliğinde oturup Türk halkının değişen profilini masaya yatırdık.

Dünün şair gençleri bugün dansçı olmuş mantığıyla eski günlere şöyle bir uzandık. Uykusuz gecelere sığınıp sabaha şair olarak çıkamamanın ayıp sayıldığı o eski yıllara…

İlk gençlik yıllarında şiirle ilgilenenler az çok bilir. İş sadece yazıp çizmekle, şiir defteri biriktirmekle olmazdı. Meseleye ‘edebi’ bir dille eğilen her üç gençten ikisi bir araya gelip bir de dergi çıkarma girişiminde bulunurdu. Hatta matbaada dergisini bastıracak parayı bulamayanlar ürünlerini bir daktiloda dizer fotokopiyle çoğaltırdı.‘Bir elin nesi var iki gencin dergisi var’ sözü o günlerden kalmadır.

ESKİDEN KİTAP OKUNURDU ŞİMDİ HERKES KENDİ KİTABINI YAZIYOR:

Gençlik günlerinde çok kitap okuyanlar, bütün harçlığıyla hatta ilk maaşıyla kitapçı dükkanına koşanlar bilir. Okuduğun yazarlar, okuduğun kitap sayısıyla arkadaş toplantılarında itibar görürdün. Bugün ise  herkes kitap yazma derginde. Yani itibar gören okurluk değil artık yazarlık.

Eğer sen de “ bu kitaptan daha güzelini yazarım” diyorsan o zaman hemen bilgisayar başına! Yazacağın bir şey aklında yoksa  internete gir ve hangi alanda istiyorsan google yaz ve bir kitap dolusu malzeme çıkışı al. Benden söylemesi popüler konularda malzeme toplaman kitabını daha çabuk bastırmana yardımcı olur. Olmadı ilginç bir konu bul ve bu konuyla ilgili bir antoloji dolusu şiir indir. 

MEKTUP ARKADAŞLIĞI VARDI ŞİMDİ FACEBOOK ARKADAŞLIĞI MODA:

Çocuk dergilerinin olmazsa olmaz köşelerinden biriydi ‘mektup arkadaşlığı’. Okulunu, yaşını, hobilerini sıralayıp bir de adresini gönderdin mi tamamdı. Türkiye’nin dört bir yanından mektup yağardı. Lise yıllarında ise yabancı bir ülkeden arkadaş edinmek modaydı. Bir form doldurur yabancı dilini geliştirmek için sadece fotoğrafını gördüğün bir arkadaşla yıllarca mektuplaşırdın. Mesela ablamın böyle bir arkadaşı vardı ve Kanada’dan taa buralara gelmiş yaz tatili birlikte geçirmiştik. Bugün ise bu mektup arkadaşının yerini yüz, üç yüz, beş yüz ve daha çok sayıda facebook arkadaşı almış durumda. 

HER EVDE TELEVİZYON OLMAZDI ŞİMDİ HER ODADA BİR TELEVİZYON VAR:

Eskiden evinde televizyonu olmayanlar akşam yemeğinden sonra ‘bir manisi’ olmayan komşuya ailece gider o güzelim Türk filmlerini kah gülerek kah gözyaşı dökerek hep birlikte seyrederdi. Tek kanal açılır çoluk çocuk herkes o tek odaya doluşurdu. Bugün ise her evin her odasında bir televizyon var. Mutfakta başka kanal çocuğun odasında başka kanal, salonda başka kanal izleniyor. Televizyon başına toplanmak bir nostalji olarak kalırken şimdi televizyon kanalları üç kişilik aileyi üç birey olarak ayrı odalara çağırıyor.

ESKİDEN İNEK ŞABAN VARDI ŞİMDİ RECEP İVEDİK:

Rüyamda görsem inanmazdım, on dakika bile izlemeye tahammül edemediğim Şaban karakterini Recep İvedik’li günlere kalınca hayırla yad edeceğimi. Ama işte bu da oldu! Türk sinemasının gelmiş geçmiş en çok izlenen filmi Recep İvedik seçilince insan Şaban’ın ruhuna bir Fatiha okuyup beslediği kötü düşüncelerden dolayı pişmanlık duyuyor.  Daha ne demeli!

ESKİDEN GÖRÜCÜ USULÜYLE EVLENİLİRDİ ŞİMDİ EKRANA GÖRÜCÜYE ÇIKILIYOR:

Televizyondaki evlilik programlarını seyredince insanın aklına ister istemez eve oğlu için kız bakmaya gelen görücüler geliyor. Şimdi ise kızını oğlunu evlendirip torun sahibi kadın ve erkekler ekranda görücüye çıkıyor. Dünden bugüne nelerin değiştiğini de en açık şekilde gözler önüne seriyor…Söz de burada bitiyor!

Ayşe Olgun - Haber 7
ayseolgun@yahoo.com

Yorumlar9

  • Gummy bear 2 yıl önce Şikayet Et
    recep ivedik çoğu herifi dövebiliyo ama şaban da öyle yapıyor mesela güdük necmi kendisiyle inek diye dalga geçince ya da ahmet onun dolabından tere yağını hırsızlayınca bi tane tokat patlatır 100 kere de bully atar alır ayağının altına has keşke recep ivedik akıllansaydı
    Cevapla
  • yuksel tosun 14 yıl önce Şikayet Et
    Hayırlısı Diyelim Ama. Günümüzün en büyük sorunu gençliğin tam olarak da ne yapacağını bilememesidir.Gençlik bir boşluktadır ve bu boşluğu nasıl dolduracağını da bilememektedir.Facebbook, ivedik,evlendirme programları vs vakit öldürmektedir.Saçmaladığımı düşünebilirsiniz ama bu 28 Şubatın sonucudur.Bin yıl sürecek dedikleri 28 Şubatın.Belki kısa sürdü ama sonuçları ağır oldu ve olacağa benziyor.
    Cevapla
  • Ahmet 14 yıl önce Şikayet Et
    Sonuç. Popüler kültürü eleştirdiğiniz yazınızdan ne sonuç çıkıyor tam anlayamadım. Değişen dünyanın alışkanlıkları, kültürü ve eğlencesi de değişiyor bunu geri döndürmek mümkün değil. Ahlak ve kültür dejenerasyonu konusunda kesinlikle haklı olmanızla beraber günümüz teknolojik imkanlarını kullanarak iletişim kurulması ve buna paralel olarak yaşam tarzlarında değişimin ortaya çıkışını bir erezyon gibi yansıtmamak gerek. Sonuç olarak yazınızdan neyi arzuladığınızı açıkça söylemeniz gerekir.
    Cevapla
  • cuma kılınç 14 yıl önce Şikayet Et
    Çözüm ne sizce. "Eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal" diyen zat nede hoş ifade etmiş.Bilirsinizki insan ve evren sürekli değişime tekamüle proğramlanmıştır.Hal böyle olunca değişimler normaldir fakat anormal olan şey değişimlerin negatif yönde ilerliyor olması.Ayşe hanım değişimlerin normalliğine ama başkalaşmanın anormalliğine dikkat çekiyor bence.Ayşe hanımın teşhisleri iyi hoş da tedavi ne peki.Bu soru bize sorulsa hepimiz doktor kesiliriz ama bir ilaç alıp içmeyiz çünkü hasta olduğumuzu kabul etmiyoruz.
    Cevapla
  • cuma kılınç 14 yıl önce Şikayet Et
    Çözüm ne sizce. "Eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal" diyen zat nede hoş ifade etmiş.Bilirsinizki insan ve evren sürekli değişime tekamüle proğramlanmıştır.Hal böyle olunca değişimler normaldir fakat anormal olan şey değişimlerin negatif yönde ilerliyor olması.Ayşe hanım değişimlerin normalliğine ama başkalaşmanın anormalliğine dikkat çekiyor bence.Ayşe hanımın teşhisleri iyi hoş da tedavi ne peki.Bu soru bize sorulsa hepimiz doktor kesiliriz ama bir ilaç alıp içmeyiz çünkü hasta olduğumuzu kabul etmiyoruz.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat