Sırada hangi felaket var?

  • GİRİŞ07.07.2020 12:29
  • GÜNCELLEME07.07.2020 12:29

Dünyaca ünlü The Economist dergisi tam da bu başlığı attı Haziran-Temmuz 2020 kapağına. Hemen altına da‘Bundan nasıl kurtulunur?’ diye sordu.

 

Biliyorsunuz dergi dünya çapında yaşanmış olan veya olması tasarlanan pek çok olayı sublimanal mesajlarla ya da açık bir şekilde sunuyor bizlere. Bu ay çıkarttığı derginin kapağı bizleri çok şaşırtmasa da kayda değer. Kendileri de ses getirmesini istemiş olacak ki, son kapaklarının video halini siren sesleri eşliğinde servis ettiler.

Küreselcilerin sahibi olduğu bu dergide ilk dikkati çeken şey maske takmış, oldukça rahat gözüken bir anne baba. Maske takarak artık evdeki bireylerden uzak kalmak zorunda kalan bir kedi de başka bir ayrıntı olarak kapaktaki yerini alıyor. Ve kanımca asıl ilginç detay ise yüzü endişe içinde olan gergin çocukları. Üstelik çocuk anne ve babası gibi maske takmamış. Kafasında ise bir miğfer var.

Şüphesiz takılan gaz maskeleri içinde yaşadığımız süreci yansıtıyor ama çocuğun maske değil de miğfer takması düşündürücü. Biliyorsunuz gündemde sıkça tartışılan ve yakın gelecekte çokça görmeye başlayacağımız çip hikayesi var. Burada verilmek istenen mesaj; çocuğun çip takması ve tasarlanan yeni dünya sisteminin küçük askeri olduğu mu? Ne de olsa  bizlere vaad edilen çip takan kişilerin artık gelecek olan virüslerden ve diğer felaket türlerinden korunacağı. Şayet sistemin askerleri olmayı seçer, sistemin güttüğü planlara riayet edersek ve o çipi takarsak bizlere korunaklı bir hayatın sözü mü veriliyor?

Çocuğun suratındaki endişe ve tedirginlik artık kendine ait fikirleri olmaması ve aklını kullanamaması bunun yerine kullandırması olabilir mi? Yorum sizlere ait…

Bir diğer göze çarpan ayrıntı duvardaki 7 resim. Her bir resim açıkça mesajlar veriyor ve okuması kesinlikle zor değil. Bunun için ne ordinaryüs olmaya ne de üst elit grup ferdi olmaya gerek var. Zaten resimlerde gördüklerimizi uzun yıllardır yaşıyoruz, bazılarını da bugünlerde istemeden tattık…

Bir resimde domuz yüzü var ki bu resmi domuz gribine yoran ve şu sıralar Çin’de ortaya çıkan domuz gribine ithaf ettiğini söyleyenler çok oldu. Belki dünyanın zaten geçmişte yaşadığı domuz gribi fikri değil de bir başka plan hayata geçirilecek olabilir mi?

Diğer bir resimde ise Dünyamıza çarpacak olan bir göktaşı var.  Akla ilk gelen isim NASA, bu göktaşlarını dünyamıza gelmeden yok etmeyi amaçlayan bir kuruluş aynı zamanda. İstedikleri bölgeye göktaşı düşürme planları olduğu ise sıkça karşılaştığımız iddialardan. Dart Projeleri ise bunun bir kanıtı. Yakın zamanda göreceğiz.

Buzullar üzerinde tek başına kalan penguen ise bir diğer resim. İklim değişiklikleri ve buzulların erimesi malumumuz. Ancak iklim projesi ile başka neler hedefleniyor, bunları da ilerleyen günlerde göreceğiz.

Bir diğer ilgi çeken resim; volkanik patlama. Zaten uzun yıllardır gördüğümüz bu doğal felaketler artık art arda gelecek yapay felaketler mi olur? Her görüşe açık…

Covid-19 ve daha pek çok virüsün görsellerini içeren bir başka resim daha görüyoruz duvarda. Virüsün çok kere mutasyona uğradığı yine malumumuz. İkinci dalganın bazı ülkelere geleceği ve daha sert bir vuruş yapacağı da. Bunun dışında yeni virüslerle karşılaşır mıyız ve iyice sarsılır mı dünyamızın dengesi, göreceğiz…

Bir diğer resim; güneş rüzgarları. Güneşteki bu rüzgarların uyduları bozduğuna dair çok haberler okuduk. Çok güçlü olan bu rüzgarların elektronik sistemleri alt üst ettiğini de. Bu fikre özellikle vurgu yapılması daha çok proje geleceğine delalet olabilir mi?

Ve diğer resim bir nükleer patlama. 86 yılında Dünya Çernobil felaketini yaşadığında etkilerinin belki de bu kadar uzun süreceği planlanamamıştı. Ancak teknolojik ve sağlık sektörü üzerinden hazırlanan felaketler ile sınandığımız bugünlerde, yeni bir nükleer savaş çıkacağı ihtimali, bu savaşın Çin ve Amerika hattında seyredeceği ve diğer ülkelerin de bu hat üzerinde yer alacağı teorisi de konuşulanlar arasında.

Resimde düz istikamette uçmakta olan ördekler var, biri dışında. Çünkü o aşağıya doğru hareket ediyor. Yeryüzündeki frekans ve titreşimlerin değişimini 5G baz istasyonları sayesinde gördük yakın zamanda.  Yüzlerce kuşun bir anda ölmesi ve yarasaların, arıların ve yön duygusu devre dışı kalan diğer dostlarımızın havada çarpışması aslında rezonans bozukluğunun acı bir kanıtıydı ve hayvanlara küçük bir armağanımızdı(!).

Son olarak gece yarısına 1 dakika kala resmedilmiş bir saat görüyoruz duvarda. Gece yarısına diyorum çünkü resimdeki gölge açısı buna işaret etmekte. Gece yarısına bir kala fikri filmlerde de sıkça işleniyor. Büyük felaket saati ya da yeni bir başlangıç olarak bilinir 23:59! 

Dünya artık eskisi gibi bir yer olamayacak. Bize düşense bilinçli olmak! Bu yaşam mücadelesinde akıllı davranmak, sorgulamak ve kopartılmaya çalışılan manevi değerlerimize sımsıkı sarılmak dileği ile…

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat