Umre Notları- 4 / 'Öne Geçmezse Ölecek' Hastalığı

  • GİRİŞ18.05.2012 09:43
  • GÜNCELLEME18.05.2012 12:35

Kalabalık kadın grupları olan ülkelere mescidin içinde asayişi sağlayacak ve organize edecek görevliler tayin ediyorlar, pek güzel...  

Her ülkenin kendi dilinde düzenlemeler ve sohbetler yapan bu görevliler, izdihama mahal vermemek için çalışıyorlar lakin beyhude...

O kalabalık karşısında sayıları yeterli değil. Hatta yeterli değil ifadesi fazla iyimser kalıyor. Bütünüyle yetersiz...

Çünkü ziyarete gelen herkes ne hikmetse "öne geçmezse ölecek" hastalığından mustarip... 

Ziyaretçilerin gözünün içine bakılarak, birebir muhatap alınarak yapılan çağrılara ve uyarılara tepkisiz kalınmasından kargaşa her daim kaçınılmaz. 

Kimse Japon yapıştırıcısıyla kendisine tutturduğu arkadaşını bırakmak istemiyor.

Tek tek rahat hareket edebilecek ve kimseyi sıkıntıya sokmayacakken,4-5 kişilik arkadaş grupları halinde hareket etmenin sıkıntısını hem kendi yaşıyor, hem etrafa yaşatıyor.

Kendisi görevlilerin sözünü dinlemediği gibi arkadaşını da görevlilerin sözünü dinlememesi için iknaa çabalıyor.

İnsanları yara yara ilerlemeler, sıkıştırmalar, salağa yatarak, hasta olduğunu ileri sürerek sıranın en önüne geçmeye çalışmalar her an yaşanıyor.

Maatteessüf burada herkes pek akıllı, kurallara uymaya çalışanlardaysa o akıl pek bulunmuyor(!) ...

Bu nedenle Suudi hükümeti kadınlara yönelik yeni planlamalar ve düzenlemeler geliştirmeli.

Diyanet İşleri Başkanlığı da bu konuda Suudi hükümetini uyarmalı ve her türlü organizasyon problemlerinin ve ezilme tehlikelerinin önüne geçilmesini istemeli. 

Giden her ziyaretçiye gitmeden evvel ve orada bulunduğu süre boyunca her türlü ibadet, mescitte davranış, kul hakkı ve görgü kuralları konusunda sürekliliği olan eğitimler vermeli.

Aksi takdirde cennette namaz kılmak için öbür dünyayı teşrif etmemiz gerekiyor (inşallah yani o da kesin değil, kesin olsa keşke) …

Tabi bütün yükü Diyanet İşleri Başkanlığına bırakmak da hakkaniyete sığmıyor. 

Gidenlerin ve gidecek olanların oğlunu evlendirme, kızını büyütme, dünyanın yükünü sırtından atma, aynayı ve cımbızı elinden düşürme vakitlerine bu ibadeti bırakmamaları gerekiyor.

Görevliler asıl yapmaları gereken işleri mi yapacaklar yoksa yaşlılıktan kaynaklanan sıkıntılara derman olmaya mı çalışacaklar? El-insaf…

Bundan maada, Cem Yılmaz’ın dediği gibi “eğitim şart” lakin o eğitimin bir kulaktan girip diğerinden çıkmaması için o kulağa da bir tıpa şart…

Türkler çabuk gaza geldiği gibi hevesi de çabuk geçen bir millet...

O nedenle görevlilerin ikazlarını ve vaazlarını can kulağıyla dinleyip uygulamaya koyma ve devam ettirme noktasında biraz daha hassas davranılmalı…

Çuvaldızdan geçtik toplu iğnenin ucu kadar da olsa irkilmeli...

Ümmetten İnsan Manzaraları

Medine’deki  ilk 3 günden sonra içimi bir hüzün kapladı.  

Moral bozukluğu ve yeis içinde kaldım.

Umreye arınmak, peygamberimi, o dürr-i yektayı layıkıyla ziyaret etmek ve Allah’ın evinde O’na ve kendime dönmek için geldiğimi zannederken yaşadıklarım bunun tersi istikametindeydi.  

Sanırım bu kutsal ibadetin şartlarını yerine getirecek olgunluğu haiz değildim.

Oradan nasipsiz, eli boş dönecek olma fikri beni çok korkutuyor ve üzüyordu.

Gördüğüm her olumsuzluk beni fena sarsıyordu.

Sürekli kadınlarla birlikte olduğum için er kişi taifesini bilemiyorum ama kadınları küçük hesaplar uğruna, büyük ah alanlar olarak görüyordum.

Kadınları buna iten sebepleri es geçerek...

Hakikatte ortada ciddi bir kısır döngü vardı. Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan belli değildi. 

Özellikle ilk günlerde huşu içinde peygamberime dua edip, seslenememiştim ama çok içten, çok samimi ve çok isteyerek ve hatta seslice rabbimden ümmet için akıl, fikir, izan ve birlik, beraberlik istemiştim ki umarım kabul olur.

Akabindeyse ben de yavaş yavaş ortama alıştım. Köyünden çıkarak ilk kez şehre gelen, mahşerin bir provası olan bu derece kalabalığa ilk kez giren, birlikte yaşama kurallarından bihaber insanlardan azami nezaket, adabı muaşeret ve kul hakkı bilinci beklemek belki de fazlasıyla romantikti. Gerçekçi olmak ve beklentileri düşürmek gerekiyordu.

Ayşegül Yıldırım Kara - Haber 7

aysegulyc@gmail.com

twitter.com/aysegulyk

Yorumlar2

  • mehmet ali 11 yıl önce Şikayet Et
    şeytanı oraya gitmeden taşlamalıyız!. içimizde 7 bela hüsnü varken ve biz nereye gidersek o bizimleyken daha ne bekliyordunuz ki! ezeli düşmanımız nefsimiz ve şeytan hep bizimle beraber. ama biz bunun farkında bile değiliz belkide hiçde olmadan göçüp gideceğiz bu dünyadan. bu yazımı okuyan tüm ehli din kardeşlerime sesleniyorum. hacı bektaş velide: hararet nar(ateş) dadır sacda değil. keramet baştadır taç da değil. ne ararsan kendinde ara mekkede kudüste hac da değil. peygamber efendimizin hadisi şerifyle noktayı koymak istiyorum. kim nefsine arif olursa. rabbine arif olur. dervişlik bir tek dilek allaha ulaşmayı canıgönülden istemek. rabbimiz hep kalbimize bakıyor ne zaman dilden değilde kalpten ona teslim olmayı dileyeceğiz. yoksa ibadetlerimiz hep kalıpla olur kalple değil. sizde ölmeden evvel ona kavuşmayı istemezmisiniz?
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • ihsan ataman 11 yıl önce Şikayet Et
    eğitim şart. sn kara'nın yazdıkları her umre ziyaretçisinin birebir yaşadığı şeyler. maalesef manevi konsantrasyonunuzu kaybediyor ve eli neredeyse boş dönüyorsunuz. tavaf yaparken de aynı şeyleri yaşıyorsunuz. yapılacak şey belli, eğitim-eğitim-eğitim. -fertler ziyaret öncesi bu konuda olabildiğince çok kitap, makale vb okumalı -diyanet ciddi bir eğitim programı uygulamalı ama daha da çok kendi görevlilerini eğitmeli, bu husus tam bir problem. görevli olarak onuncu kez umre'ye giden kişi sizi orada unutuyor -istisnaları hariç tutuyorum çünkü onlar yüzde on civarında- kendi eş ve çocuklarının derdine düşüyor. kendi bildiği için sizin de bildiğinizi zannediyor. bazı konularda maalesef sizden daha az bilgiye sahip ama bunu farkında bile değil. diyanet rehberlik işini özelleştirebilir/özelleştirmelidir. ancak yeterliliği olanlar bu işi yapmalı ve sürekli hem kendilerince hem katılımcılar tarafından denetlenmelidir.
    Cevapla Toplam 10 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat