Umre Notları - 8 Medine'den Mekke'ye

  • GİRİŞ22.05.2012 09:47
  • GÜNCELLEME22.05.2012 13:44

Çağırmıştı, davetine icabet edecektik. Misafiri olacak, hasbihal edecektik. Hem hüzün, hem sürur doluyduk.

Teşbihte hata olmaz, evlenen kızın baba evinden yârinin yanına giderken hissettiği o tarifsiz duygusal herc ü merci yaşıyorduk.

Bilinen bütün noktalama işaretleri bizdik.

Hem noktaydık hem virgül, hem ünlemdik hem soru işareti. Ve üç noktaydık sonsuza uzanan...

Mehteran gibi 2 ileri 1 geri giderken, kalbimiz bedenimize sığmaz, elimiz ayağımız tutmaz, gözlerimiz kapanmaz, beynimiz işlemez olmuştu.

Gidiyorduk... "Yeniden geleceğiz, seni çok özleriz" diyorduk.

Gidiyorduk... Hiçbir gidişi bu kadar beklememiş, bu kadar istememiştik.

Zarifoğlu söylemişti ya; bilmediğimiz ve ne yapacağı belli olmayan bir duyguyla hırpalanıyorduk…

ÖLÜM PROVASI

Medine çıkışında  Zulhuleyfe bölgesinde Abar-ı Ali mescidinde tıpkı Hz. Peygamberin yaptığı gibi ihrama girdik. 

Burası mikat mahalli denilen yerdi. 

İhram kısıtlanmak demekti. Yasaklanmak demekti. 

Dünyayla olan her türlü hesabın defterini dürüp büküp kaldırmak demekti. 

İhram  mutu kable ente mutu-ölmeden evvel ölmek demekti. 

Bir ölü ne yapamaz ise onları yapmamak demekti. 

Arafat’ta yaşanan mahşer provasının gereğiydi.  

Ölmüştük ve yeniden dirilebilmek için ona sesleniyorduk.

Lebbeyk...

"Buyur Allah’ım buyur... İşte kapına geldim, buradayım Senin eşin ve benzerin yoktur Bütün hamdler, şükürler yalnızca sanadır ve mülk senindir…"

Mekke -Medine arasındaki otobüs yolculuğumuz tekbirler, dualar, ilahiler ve ikramlar ile renklenmişti.

Ölmüştük ama bu, gönül ikliminin gönüllü erlerinin ikramlarını kabul etmeyeceğimiz anlamına da gelmiyordu. İştihamız yerindeydi, maşallah...

Özellikle grubumuzun genç, dinamik üyelerinden Mikail kardeşimiz tüm yolculuk boyunca elinde türlü çeşit yiyecek, servis işini üstlenmiş, otobüsü bir baştan bir başa defalarca voltalamıştı.

Bizim yolculuğumuz 4-5 saat sürecek, en fazla 24 saat ihramlı, hacir altında kalacaktık. Akabinde yeniden  gailesi hiç bitmez dünyaya dönecektik.

Ya Hz. Peygamber ve ashabı ne yapmıştı?

Bizim klimalı otobüslerimizde 90 km hızla gittiğimiz yolları, deve sırtında günlerce süren mahrumiyetle geçmişlerdi.

İhramlıyken anlıyordunuz, aslında yasaklar basit dahi olsa uygulaması pek müşküldü.  

Alışkanlıkları terk etmek kolay değildi.

Tüm aksilikler yahut olumsuzluklar güdümlüymüş gibi sizi buluyordu.

Sabretmek şarttı. Susmak şarttı. Unutmamak şarttı.

1 gün bile zordu, günlerce bu zorlukla yaşamak aklımızın alacağı iş değildi... 

Mekke- Medine arasında uçsuz bucaksız çorak araziler ve yer yer deve çiftlikleri yolculuğumuza eşlik ediyordu.

Yalnız deve sürülerinin başındaki çobanların bizdeki gibi kepenek ve kavalları yoktu.  

Onun yerine her sürünün otladığı yerde eski de olsa 4x4ler görülüyordu. 

Ara sıra tıpkı bizde olduğu gibi dağa taşa yazılmış Arapça yazılarla da karşılaşıyorduk.

Ne yazdığı, kıt okuma becerimle benim için meçhuldü lakin "Ne Mutlu Arabım Diyene!" yazmadığına neredeyse emindim.

Ha ama bayrak figürü burada da boş kalan her arazi parçasına  kazınmıştı.

Ayşegül Yıldırım Kara - Haber 7
aysegulyc@gmail.com
twitter.com/aysegulyk

Yorumlar6

  • Kadir PALUT 6 yıl önce Şikayet Et
    bende hicret aşkıyla yanıyorum. yanıma arkadaş bulursam,rabbim kısmet ederse yürüyerek hicret etmek istiyorum
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Kabe aşığı 7 yıl önce Şikayet Et
    O kadar çok ozledimki nasıl kabesiz medinesiz yaşanır bilmiyorum her an aklımda biran olsun unutmadim mutlaka gidin görün
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Kabe aşığı 7 yıl önce Şikayet Et
    3yil içinde 2 kez gittim tek duam hep yine gitmek hep yine gitmek
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Habib selim 5 yıl önce Şikayet Et
    Bizde parasızlıktan birkere bile gidemedik maşallah size
  • Nazmiye 8 yıl önce Şikayet Et
    Gerçekten yaşamak gerek orları ancak ozaman anlarsınız anlatılanları mevlam herkese nasip etsin ben geleli 15 gün oldu hergece rüyamda orlardayim ve çoook özledim
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • canan 8 yıl önce Şikayet Et
    Ayşegül ablacim yazdıklarını yaşayınca anlıyor insan. Hissetmek için gitmek gerek..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat