Suudi Arabistan’da oturmak
- GİRİŞ23.03.2011 13:03
- GÜNCELLEME23.03.2011 13:03
“Suudi Arabistan’da oturmak istiyorum. Neler yapmam gerekir?”
Son zamanlarda bu konuda epeyce mail aldım.
Öncelikle; insanların Mekke ve Medine’ye böyle gönülden bağlanmış olmalarını görmek çok güzel. Gayet samimane, halisane, geride bırakacaklarını bir an bile düşünmeden buralara gelmenin hayalini kuran birçok insan var maşaallah. Rabbim tüm isteyenlere nasip etsin ama hemen moralinizi bozmak gibi olmazsa bunun o kadar da kolay olmadığından bahsetmek istiyorum.
Suudi hükümeti ikame (oturum izni) vermek işini çok sıkı tutuyor.
Yapılması gerekenler aslında kulağa pek fazla gelmese de, yapıldığında biraz zorluyor insanı.
Öncelikle; burada kefalet sistemi uygulandığı için Suudi Arabistan’a gelmek isteyen kişinin bir kefil bulması gerekiyor. Bu bir şahıs da olabilir kurum da…
Bu kişi veya kurum Suudi resmi makamlarına sizin gelmenizi istediğini gerekli evraklar eşliğinde sunar. Eş durumundan veya çalışması için gibi…
Resmi makamlar ise bu isteği onayladıktan sonra Türkiye Suudi Konsolosluğuna bildirirken size de evraklarınızı alıp Konsolosluğa başvurmanız gerektiği söylenir.
Evraklar deyip geçtiğime bakmayın günlerce oyalıyor onları hazırlamak.
Konsolosluğa gittiğiniz zaman eğer evraklarınız eksiksiz ise vizenizi alabilirsiniz.
Buraya kadar bir sıkıntı çıkmamışsa ufukta yolculuk var demektir. Siz Arabistan’a geldikten sonra kefiliniz sizin için ikame başvurusunda bulunmalı.
Bunları hallettikten sonra gerisi Allah’ın izni ile daha kolay olacaktır.
Bu arada kefilinizin (şahıs ise) Suudi olması şart.
İkameniz ise mesleki pozisyonunuza göre değişir. Her meslekten insan ailesini getiremez. Getirebilenler ise aylarca bekleyebilirler.
İkamenizi alıp, yeni hayatınıza başladıktan sonra ise her iki senede bir ikame yenilemeniz gerekir. Bu da o kadar kolay değil. Elinizde tüm evraklarınız varken bile akla hayale gelmeyecek ekstra evrakları istemek veya bir yığın lüzumsuz formalitelerin peşinden koşturmak suretiyle canınızı sıkabilirler. Bu süreç zarfında sanki sizin suçunuzmuş gibi okula giden çocuğunuzun eline sürekli “ihtar” kağıtları tutuşturulur. Bir an evvel yeni ikameyi isterler çünkü. Biraz daha uzarsa mevzu, “son 3 gün” tehditini yapmaktan çekinmezler.
İkame almak bu kadar zorken ikamesiz gelenler de oluyor tabi. Bunlara kaçak desek daha doğru olur aslında. Kaçak gelenler olası bir sağlık probleminde hiçbir hastaneye kabul edilmiyorlar çünkü hastanelerde kayıt yaptırılırken mutlaka ikame sorulur.
Kaçak gelenler çocuklarını okula gönderemezler, çünkü hiçbir okul ikamesiz kabul etmez.
Kaçak gelenler Mekke’ye Medine’ye veya başka illere giderken her ilin girişinde kurulmuş kontrol noktalarında yakalanırlarsa neler olur artık bilemem. “Tamam gidiyorum ülkenizden” deseniz bile artık faydasızdır, göndermezler.
Kaçak gelmenin birkaç riskinden bahsetmem yeterli olmuştur sanırım.
İşin aslı ise; vize de bahane, ikame de… Hepsinden önce Beytullah’ın sahibinin davet etmesi, vize vermesi gerekiyor.
Tüm gelmek isteyenlerin hakkında hayırlısı olsun…
Yorumlar18