Maydanoza Mevsimler Dokunur
- GİRİŞ07.12.2012 09:16
- GÜNCELLEME07.12.2012 09:24
"Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya"
Kabalığın karşıtı değilse bile barbarlığın ve hoyrat vicdanların karşıtıdır incelik. İncelikli bir bakış evrenin bir köşesindeki herhangi bir köşeyi değiştirmese de, köşe başında durup seyre dalan hantal bakışları değiştirmeye, ateşlemeye kâfidir.
Maydanoz demişken Bedri Rahmi EYÜBOĞLU'nun maydanozu kıskanmaya davet eden ifadelerini hatırlatmadan edemeyeceğim. Sivrisinek gözü boyunda maydanoz tohumunun toprak, haşere, diğer bitki türleri, iklim şartlarının çetin kavgasına karşı mücadelesini anlatırken cümlenin sonunu maydanozun nazik zaferine karşı şöyle tamamlar: "Şimdi sen sen ol da bu yaratıkların en şanslısı, en yavuzu şimdi sen sen ol da kıskanma maydanozu."
Maydanozun her şeye maydanoz edilmesi kadar kıskanılmayı da hak ettiğini düşünenlerdenim. Bir tohumun şükrüdür maydanoz. Bir duanın netice vermesi. Eni sonu tohumun duası meyveye durmak, yeşermek, boy vermektir nede olsa. Kabul edilmiş bir dua kabul edilmeyi bekleyen diğer bütün dualara bir şey fısıldıyor olamaz mı? İpince gövdesi ile doğanın katı kurallarına karşın tadını, rengini, kokusunu muhafaza eden bir maydanoz ince bir bakışı hak ediyor değil midir? Zayıf gövdesini toprağın sert teninden sıyırması "incelik" dışında ne ile tarif edebilir ki?
İnce bir gövde, zayıf bir bünye yardıma muhtaçtır. İnce olanın inceliği, inceliğini keşfedip ilan etmekten geçer. Zayıflığını anlayan bir organizma çaresizliğini ıssız harflerle bağırır. Çareye muhtaç bünyelerin ellerinden şüphe yok ki rahmet tutar. Kederli bir çaresizliğe karşı rahmetin tecellisi "bir ilan edişe, on karşılıktır". Zira Rabb-i Rahimimiz bir'e on biçer incelik uğruna.
Maydanozun zayıflığını, çaresizliğini "incecik" diye tanımlasak da, asıl incelik katı şartlar altında hayat buluşunun incelikli bir formülden geçtiğini fark etmektir. Evrendeki sistemin görevlileri kaba şartlar altında meyve vermenin, netice kazanmanın incelikten geçtiğini okutuyor incecik puntolarla yazılmış satırlarda. Koşullar ne denli sert ve dayanılmaz olsa da ince bir yaklaşım incileştiriyor zemini, maydanoz gibi…
Şimdilerde nezaketin, inceliğin ve yumuşak sözlü tavırların az rastlandığı insan stokları arasında incelikli dokunuşlara bir maydanozdan daha fazla ihtiyacımız var. Her birimize bir maydanoza verilenden fazlasının verildiğini hangi akıl sahibi kabullenmez ki? Şuur sahibi olmayan ve ebediyen de olamayacak bir maydanozun sergilediği incelik akıl sahipleri tarafından kıskanılmayı hak etmiyor mu? Dimağımızın toprağına düşen her bir kelime, hatta her bir hece, dahası her bir harf inci kıvamında kullanılmaya değer değil midir?
Sözü uzatıp incitmek istemem. İncelik deyip maydanoz olmak gibi olsun ama sarf ettiğimiz her sözün şükrüdür incelikli hitap etmek. İnsan kardeşlerimiz kadar fikrimize armağan edilmiş gelişi güzel ağzımızdan çıkan sözlerin de hakkıdır derinlikli ifade edilmek. Her kelimenin duası nezaketle muhatabına kavuşmaktan başka ne olabilir ki? İncelikli söz ustaları bundan olsa gerek ince eleyip sık dokuyarak yaklaşmışlar söze. Ne kelimeyi darıltmışlar ne de muhatabını daraltmışlar.
Lafı darıltmadan ince bir hastalık gibi etkisini gösterecek olan inciden sözleri dilimize dolayıp kabalığı kıskandırmaya değmez mi?
Yorumlar2