Türk-İtalyan iş birliği Ukrayna’yı yeniden inşa edecek
- GİRİŞ04.05.2025 09:23
- GÜNCELLEME04.05.2025 09:23
Her büyük savaşın ardından iki süreç başlar: Birincisi haritaların yeniden çizilmesi, ikincisi yıkılanın yeniden inşa dönemidir. Birincisi kanlı, ikincisi sessizdir. Bugünlerde Ukrayna için ikinci dönem, yavaşça başlıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna-Rusya krizinde aktif arabuluculuk rolünü artık oynamayacağını duyurdu. Bu açıklama, ilk bakışta savaşın yükünden yorulmuş bir süper gücün geri çekilmesi gibi göründü. Ancak aynı hafta, Washington’un Ukrayna ile kritik madenler üzerine büyük bir anlaşma imzalaması, bu çekilmenin aslında sadece diplomatik sahadan olduğunu ortaya koydu.
Bu açıklamanın öncesi kritik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verimli geçen ziyareti sırasında Türkiye ve İtalya, birçok alanda Ukrayna’nın yeniden inşası için stratejik bir işbirliği başlattığını ilan etti.
Bu ortamda Türkiye ve İtalya’nın ortaklık kararı, ABD’nin bıraktığı boşluğu doldurmak için mükemmel zamanlama… Temmuz ayında Roma’da yapılacak “Ukrayna’nın Yeniden İnşası Konferansı” öncesinde alınan bu karar, iki ülkenin Avrupa’nın geleceğinde yeni ve etkili bir ortaklık oluşturabileceğinin işareti.
ANKARA’NIN AVANTAJLARI NELER OLACAK?
Türkiye, Karadeniz’e açılan stratejik boğazların hakimi olarak Ukrayna’nın küresel ekonomiye yeniden entegrasyonunda vazgeçilmez bir lojistik merkezi konumunda. Hem tahıl koridoru anlaşmasındaki başarı hem de Karadeniz limanlarıyla Avrupa ve Asya arasında güvenli ve hızlı koridor sunabilmesi, Türkiye’yi Ukrayna’nın ekonomik toparlanmasında önemli bir noktada bulunduruyor.
Öte yandan Bayraktar TB2 gibi Türk yapımı silahlı insansız hava araçlarının Ukrayna savaşındaki başarısı, askeri işbirliğini ekonomik ve siyasi işbirliğine dönüştürebilecek ciddi bir temel oluşturuyor.
Askeri teknoloji bağı, Türkiye’yi Ukrayna’nın savunma altyapısında güvenilir, stratejik ve vazgeçilmez bir ortak haline getiriyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin Ukrayna savunma sanayisinin yeniden yapılanmasında merkezi bir rol alması kaçınılmaz.
Türkiye, savaşın ilk günlerinden itibaren hem Moskova hem de Kiev ile iletişimini sürdüren, diplomaside nadir dengeyi sağlayabilmiş bir aktör. İstanbul’da düzenlenen barış görüşmeleri, esir takasları ve tahıl koridoru anlaşmaları, Ankara’nın güvenilir bir diplomatik güç olduğunu tüm taraflara kanıtlamıştır.
Böylece Türkiye, savaş sonrası dönemde Ukrayna'nın uluslararası entegrasyonu ve barış sürecinde de önemli bir köprü rolü oynayabilir.
UKRAYNA’NIN KIRMIZI ÇİZGİLERİ VE ORTAKLIK İHTİYACI
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, NATO üyeliği, toprak bütünlüğü ve askeri kapasiteyi koruma konularında hiçbir tavizi kabul etmeyeceklerini açıkladı. Bu tutum, ABD’nin çekildiği ve Rusya’nın ilhak ettiği toprakları bırakmayacağını duyurduğu bir ortamda oldukça riskli.
Ukrayna için hayati önem taşıyan şey artık sadece topraklarını geri almak değil, savaş sonrasında güçlü ekonomik ve siyasi ortaklar bulmak.
Türkiye ve İtalya’nın birlikte hareket etmesi, Ukrayna’nın bu zorlu ortamda güvenebileceği ortaklar.
Bu ortaklık, Kiev’e hem ekonomik hem siyasi anlamda nefes aldırabilecek, hem de Ukrayna’nın NATO üyeliğine giden yolda diplomatik destek sunabilecek bir fırsat olarak ele alınabilir.
Yorumlar2