Hindistan dersini aldı
- GİRİŞ11.05.2025 09:17
- GÜNCELLEME11.05.2025 09:17
Güney Asya’da son kriz, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte, insansız hava araçlarının merkezde olduğu bir askeri güç gösterisine dönüştü. Hindistan’ın Keşmir’deki terör saldırısını gerekçe göstererek başlattığı saldırılar, Yeni Delhi’nin yıllardır uyguladığı sert güç politikasının yeni bir tezahürüydü. Fakat bu kez karşısında beklenmedik bir direnç vardı: Pakistan’ın sabrı ve Türkiye’nin dengeli diplomasisi.
Hindistan, uzun süredir İsrail’le yürüttüğü savunma iş birliğinin sağladığı teknolojik üstünlükle bölgede baskın konuma ulaşacağını hesaplamıştı. İsrail menşeli Barak-8 hava savunma füzeleri ve Heron gibi ileri teknolojili İHA’larla desteklenen operasyon, ne sahada yeteri kadar etkili olabildi ne de diplomatik yönden. Hindistan yalnızdı.
Pakistan ise geçmişin reaksiyonel tutumunu terk edip stratejik bir sabır sergiledi. Silahlı kuvvetleri hazırdı, ancak çatışmayı büyütmedi. Bunun yerine diplomatik girişimlerle ve uluslararası kamuoyunun desteğini alarak Hindistan’ın agresif tutumunu uluslararası alanda sorgulatmayı başardı.
ATEŞKESTE TÜRKİYE’NİN ROLÜ BÜYÜK
İşte tam bu noktada Türkiye’nin bölgesel rolü yeniden tanımlandı. Ankara, bölgesel istikrarın önemli bir aktörü olarak Keşmir krizinde arabulucu pozisyonunu üstlendi. Türkiye’nin Pakistan’a sağladığı askeri destek ve ileri teknoloji silah sistemleri, İslamabad için önemli bir caydırıcılık kaynağı oldu. Ayrıca Türkiye’nin Hindistan’la ticari ilişkilerini de sürdürmeye çalışması, bölgesel diplomaside nadir bulunan bir denge politikası olarak öne çıktı.
ABD ve Çin faktörleri de kriz sırasında etkiliydi. Washington, stratejik ortak Hindistan'ı kaybetmeden Pakistan’la ipleri koparmama çabasındaydı. Çin ise açıkça Pakistan’ın yanında durarak Hindistan’a üstü örtülü mesajlar gönderdi. İran ve Körfez ülkeleri, savaşın tırmanmasını önlemek için devreye girerken, İsrail ise perde arkasındaki silah desteğiyle Hindistan’ın bölgesel iddialarını güçlendirmeye çalıştı.
PAKİSTAN OYUNA GELMEYİP SABRIYLA KAZANDI
Sonuçta bu kriz, Hindistan’ın askeri gücünün sınırlarını ve Pakistan’ın stratejik sabrının etkisini gösterdi. Ancak tüm bunların ortasında, Ankara’nın yeni diplomatik doktrini daha da netleşti: Denge politikası, krizleri fırsata çevirme yeteneği ve stratejik zekâ.
Hindistan bu süreçte, diplomatik yalnızlaşmanın bedelini ağır şekilde ödedi. Pakistan sabrı sayesinde itibar kazandı. Ve Türkiye, arabulucu kimliğiyle bölgede barış ve istikrarın yeni mimarı olarak öne çıktı. Keşmir krizi, çatışmaların değil, akıllı diplomasinin ve sabırlı stratejinin zaferi olarak tarihe geçmeye aday.
Yeni dünya düzeninde gücün tanımı değişiyor. Hindistan bu dersi zor yoldan öğrendi, Pakistan sabırla bekleyerek kazandı ve Türkiye, diplomasiyle dünyaya örnek oldu.
Bartu Eken / Haber7
Yorumlar13