Suudi Arabistan'da bir isyan hareketi mi başlıyor?
- GİRİŞ29.05.2025 09:37
- GÜNCELLEME30.05.2025 09:00
Suudi Arabistan'da yüzlerini gizleyen ve gençlerin oluşturduğu bir grup, sosyal medya üzerinden Veliaht Prens Selman yönetimini eleştiri yağmuruna tuttu. Kendilerine "Özgür Maskeliler Hareketi" adını veren grup, Müslüman ülkelerdeki hükümetlerin İsrail'le işbirliği yaptığını savundu. Gazze'de soykırım devam ederken siyonistlerle gizli ittifakların yapıldığı ve bunun ihanet olduğu ifade edildi.
Grup ayrıca ifade özgürlüğü kısıtlamalarının ülkeyi ileri götürmediğini, sekülerleşme hareketinin, batının istekleri doğrultusunda gerçekleştiğini belirtti. Ülkede dev projeler adı altında önemli harcamaların yapıldığı ve bu durumun Suud halkının refahını engellediği eleştirileri yapıldı.
En dikkat çekici olansa kendisini hareketin sözcüsü olarak tanıtan Kassab kod adlı kişinin askeri ve sivil itaatsizlik eylemler yapacaklarını duyurması oldu. Kassab'ın duyurusundan kısa bir süre sonra başkent Riyad'da bir generale suikast düzenlediği iddia edilen video yayınlandı. Videoda silah sesleri duyulurken konuya ilişkin Riyad yönetiminden bir açıklama gelmedi.
İRAN ŞÜPHELERİ GÜNDEMDE
Hareketin sözcüsünün Kassab ismini alması tesadüf gibi görünmüyor. Kassabiye, Abbasiler döneminde faaliyet gösteren ve fakirlik, zahidlik, emek ve emekçinin kutsallığı gibi düşüncelerle öne çıkan Şii eğilimli gruplardı. Adını kurucusu sayılan Ebu Şuayb el Kassab'tan almıştı. Kassab, kendisine müritler edinmiş ancak, silahlı bir kalkışmaya girişmemişti. Ancak daha sonra Karmatiler, Fatımîler, hatta bazı yorumlara göre Hasan Sabbah çizgisine kadar uzanan bir halkçı-Batıni damarın oluşmasına neden olduğu ifade edilir.
İranlı bir din adamının sosyal medyada paylaştığı ve Suudi Arabistan'a hakaretler içeren görüntüsü nedeniyle Suudi Arabistan'da gözaltına alındığına ilişkin haber üzerine X sosyal medya hesabından bir açıklama yapan İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, "Kardeş Suudi Arabistan ile ilişkilerimizi kimsenin bozmasına izin veremeyiz." diyerek, İranlı din adamının eylemini kınamıştı.
İran Yargı Sözcüsü Asgar Cihangiri ise İranlı din adamının, Suudi Arabistan'da "haksız" yere tutuklandığını öne sürerek konunun Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlar nezdinde takip edildiğini duyurdu..
Tahran'ın bu grupla resmi bir bağlantısının olduğuna dair henüz bir kanıt yok. Ancak ilerleyen günlerine ne göstereceği bilinmiyor.
MEZHEP ÇATIŞMASI ALEVLENİR Mİ?
Özellikle doğu vilayetlerinde, bazı Şii toplulukların bu hareketi bir çıkış kanalı olarak görme ihtimali mevcut. Şii azınlıklar, petrol zengini Katif, Ahsa ve Dammam gibi şehirlerde yoğunlaşmış durumda. Suudi yönetimi, geçmişte bu tür çıkışlara karşı hem sert güvenlik tedbirleri hem de mezhepsel dengeleme hamleleriyle cevap verdi. Örneğin 2016 yılında, Şii din adamı Nimr en-Nimr'in idamı ülke içindeki Şii-Sünni gerilimini zirveye taşıdı ve İran’da Suudi konsolosluğu yakıldı.
Öte yandan Yemen’deki Husiler gibi Şii bağlantılı silahlı yapılarla Suudi Arabistan arasında süren vekâlet savaşları da düşünüldüğünde, içerde doğabilecek yeni bir Şii kalkışması yalnızca iç tehdit değil, dışarıdan destekli bir stratejik kırılma olarak algılanacaktır. Daha önce Bahreyn’deki Şii ayaklanmalarına verdiği sert tepkilerle bilinen Suudi yönetimi, içerdeki benzer girişimlere karşı da istihbarat gücünü hızla harekete geçirebilir.
Özgür Maskeliler’in kamuoyuna duyurduğu askeri ve sivil itaatsizlik çağrıları, geçmiş Şii ayaklanmalarındaki söylemlere benzer ifadeler içeriyor. Ancak bu kez hareketin mezhebi değil, adalet, ihanet, özgürlük gibi evrensel temalarla kamuoyu inşasına yönelmesi dikkat çekici. Bu strateji, hem Suudi Şiiler hem de sistemden memnun olmayan Sünni gençler arasında destek bulursa, durum Riyad için tehlikeli bir duruma gelebilir.
VELİAHT PRENS’İN REFORMLARI TERS Mİ TEPİYOR?
Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın başlattığı “Vizyon 2030” projesi, Suudi Arabistan’ı petrol bağımlılığından kurtarmayı, ekonomiyi çeşitlendirmeyi ve ülkeyi modernize etmeyi hedefliyor. Kadınlara araç kullanma izni verilmesi, sinemaların yeniden açılması, eğlence sektörüne milyarlarca dolar yatırım yapılması gibi adımlar uluslararası medyada devrim niteliğinde yorumlansa da, bu reformlar toplumun her kesiminde aynı karşılığı bulmadı.
Özellikle dindar çevreler, bu açılımları İslamî değerlerden uzaklaşma olarak yorumlarken; genç nüfusun bir kısmı ise vitrin reformlarının ifade özgürlüğü, adalet ve siyasi katılım gibi temel haklara dokunmamasından rahatsız.
Reformların en çok tartışılan yönlerinden biri, özgürlük kavramının yalnızca eğlence ve tüketim üzerinden tanımlanması. Riyad’da sahne alan yabancı pop yıldızları ya da Red Sea Film Festivali gibi etkinlikler, ekonomik elitler ve turistler için göz alıcı bir tablo sunsa da, işsizlik oranı %12'nin üzerinde seyrediyor; gençlerin barınma ve geçim sıkıntısı sürüyor.
Selman yönetimi, reformları büyük altyapı projeleriyle pekiştirmek istiyor. NEOM adlı 500 milyar dolarlık mega şehir projesi, geleceğin medeniyeti olarak lanse ediliyor. Ancak bu devasa yatırımlar için yapılan kamulaştırmalar, yerinden edilen aşiretler ve artan yaşam maliyeti halkın geniş kesimlerinde huzursuzluğa vermeye devam ediyor.
Bartu Eken / Haber7
Yorumlar1