İsrail Batı Şeria'yı çoktan ilhak etti mi?
- GİRİŞ07.08.2025 09:03
- GÜNCELLEME10.08.2025 10:32
İsrail parlamentosu, işgal altındaki Batı Şeria'nın resmi olarak ilhak edilmesini tartışıyor. Ancak Haaretz gazetesinde yayılanan bir araştırmalara göre, fiilen ilhak çoktan gerçekleşmiş durumda. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria halen Filistin toprakları sayılsa da, gerçeklik çok farklı. İsrail'in "C Bölgesi" olarak adlandırdığı ve bölgenin yaklaşık %60'lık kısmını oluşturan alan uzun süredir Tel Aviv'in kontrolünde.
Bu bölgelere, yerleşim yerleri inşa ediliyor, yeni yollar yapılıyor, altyapı güçlendiriliyor. Bölgede İsrail anayasasına bağlı kanunlar uygulanıyor. Filistinliler, kendi topraklarında yabancı statüsünde yaşıyor.
SÖZDE “GEÇİCİ İŞGAL” KÖK SALIYOR
Sessiz ilhakın temelleri, 1990’larda barış umuduyla imzalanan Oslo Anlaşmaları’nda atıldı. Anlaşmalara göre C Bölgesi, geçici bir süreyle İsrail’in askeri denetimine bırakılacak ve 5 yıl içinde nihai statü görüşmeleriyle Filistin yönetimine devredilecekti. Ancak o 5 yıl, 30 yılı aştı ve nihai görüşmeler hiçbir zaman tamamlanmadı. İsrail ise bu geçici statüyü, kalıcı bir egemenliğe dönüştürmek için bir fırsat olarak kullandı.
Peki dünya bu duruma ne dedi? Uluslararası Adalet Divanı'ndan BM Güvenlik Konseyi'nin 2334 sayılı kararına kadar, uluslararası hukukun tüm kurumları, İsrail'in yerleşim faaliyetlerinin Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini ve yasadışı olduğunu defalarca teyit etti. Peki sonuç? Kocaman bir hiç. Ne bir yaptırım geldi ne de somut bir müdahale. Uluslararası hukuk, İsrail’in inşa ettiği bu yeni düzene karşı bir kez daha kağıttan bir kaplan olduğunu kanıtladı.
FİLİSTİN'İ BEKLEYEN TEHLİKE
Fiili ilhakın en tehlikeli tarafı, büyük bir gürültü koparmadan ilerlemesidir. Resmi bir ilhak bildirisi yapılmadığı için büyük diplomatik krizler yaşanmıyor. Ama sahada, toprak el değiştiriyor. Yeni nesiller, İsrail’in egemenliğini fiilen tanıyarak büyüyor. Bir zamanlar iki devleti ayıran Yeşil Hat, artık sadece tarih kitaplarında kalan solgun bir çizgi konumunda.
Bu sessiz işgalin tesadüf olmadığını, aksine merkezi ve planlı bir strateji olduğunu kanıtlayan en somut delil, İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in konuşmaları. Smotrich, bu konuşmalarda planı tüm çıplaklığıyla itiraf ediyor: Batı Şeria'daki yönetim yetkilerini Savunma Bakanlığı'nın askeri birimlerinden alıp, doğrudan sivil bakanlıklara devretmeyi amaçladığını söylüyor.
Bu ne anlama geliyor? Bu, işgalin geçici askeri statüsünü ortadan kaldırıp, bölgeyi fiilen İsrail'in sivil bir parçası haline getirmek elbette...
Smotrich'in kendi ifadesiyle amaç, Filistin devleti kurma hedefini engellemek ve geri döndürülemez bir gerçeklik oluşturmak anlamına geliyor. Bu, bir hukuki ilhak değil, ondan çok daha sinsi ve etkili bir coğrafi mühendisllik olarak işliyor.
Batı Şeria'nın büyük bir kısmı, dünyanın gözü önünde, planlı, sistematik ve geri döndürülemez bir şekilde İsrail tarafından yutuldu. Bu, bir savaş değil; ama belki de savaştan daha kalıcı sonuçları olan sessiz bir ilhak dönemi gibi. Haritalar hala eskiyi gösteriyor olabilir, ama Filistinlilerin vatanı her gün bir parça daha elden gidiyor.
Yorumlar6