Almanya İsrail'in ileri karakolu haline nasıl geldi?

  • GİRİŞ12.10.2025 09:22
  • GÜNCELLEME12.10.2025 09:22

Suriye’de iç savaş fiilen sona erdi. Gazze’de ateşkes yürürlükte. Dünya, yeniden nefes almaya çalışıyor. Ancak Avrupa’nın kalbinde, Berlin’de, başka bir çatışma yaşanıyor. Geçmişin kefaretiyle geleceğin siyaseti arasında...

Bir zamanlar Nazi Almanyası’nın utancıyla yüzleşen ülke, bugün “İsrail’in güvenliği bizim varlık nedenimizdir” diyerek, o suçun gölgesinde bir dış politika doktrini kurdu.

HOLOKOST'TAN STAATSTRASON'A!

İkinci Dünya Savaşı bittiğinde, Almanya dünyanın en güçlü ülkelerinin kendilerini mağlup ettiği, enkaz yığınına dönmüş bir ülkeydi. Bununla birlikte, ahlaken mahkum edilmiş bir milletti. 

Zaman içinde bu durum vicdani bir yükten, İsrail'e açık çek veren bir yapıya doğru evrildi. Sürecin başında mesafeli olarak başlayan ilişkiler zamanla ilerledi ve Almanya, İsrail'in ileri karakolu haline geldi.

1952'de Luxemburg Tazminat Anlaşması'nın imzanlamasıyla birlikte, Batı Almanya İsrail'e 3 milyar Mark ödedi. 450 milyon Mark da Dünya Yahudi Kongresi'ne verildi.
O günden sonra İsrail, bu borcu öyle ustalıkla işledi ki, Almanya’nın dış politikasına bir tür ahlaki vesayet yerleşti. “Biz sizi affettik, ama siz de artık bizim güvenliğimizi sonsuza dek koruyacaksınız. İşte bu, kefaretin kurumsallaşması oldu.

ZAMAN İÇİNDE KURULAN AĞ

2008 yılında dönemin şansölyesi Merkel’in İsrail Parlamento'sunda “İsrail’in güvenliği Almanya’nın Staatsräson’udur” sözü, bugünkü politikaların da özeti anlamına geliyor.
Staatsräson devlet aklı demek kısaca. Devletin çıkarlarının her şeyden üstün tutulması. Makyavelci bakış.. Ama zamanla bu durum artık Almanya'nın resmi politikası haline geldi. Olaf Scholz, Angela Merkel'in görevden ayrılmasının ardından Almanya'nın yeni şansölyesi oldu. Kısa bir sürede o da İsrail'e olan bağlığını bildirdi. Hem de kritik bir tarihte yaptı bunu. 7 Ekim'de.

"Şu anda Almanya için durulacak tek bir yer var; İsrail'in yanı. İsrail'in güvenliği, Alman devletinin varoluş nedenidir derken bunu kastediyoruz." diyerek durumu anlattı.
İsrail bu psikolojiyi çok iyi kullandı. "İyi Alman” olmak, “İsrail dostu Alman” olmaktı. Her eleştiriyi antisemitizm olarak etiketledi, her siyaseti “soykırımın mirası” üzerinden meşrulaştırdı. 

Almanya’nın kendi hafızasında şu refleks yer etti: 

İsrail'e mesafe=Nazi Gölgesine dönüş.. Bu, modern çağın en başarılı psikopolitik mühendisliği oldu.

Bu konunun iyi anlaşılması açısından, jeopolitik durum, savunma anlaşmaları, Gazze'de barış anlaşması sonrası neler yaşanacağına dair bölümler, yazının devamında olacak...

Bartu Eken / Haber7

 

Yorumlar19

  • Misafir 5 saat önce Şikayet Et
    Benim öngörüm bunu yakında Türkiye yapacak
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Kutahyali 5 saat önce Şikayet Et
    Almanya itrailin ana şubesi olmuşta boz bilmelisin.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • İsoBaba 5 saat önce Şikayet Et
    Türkiye'de öyleydi yakın zamana kadar. Biraz bağımsız davranmaya başladık diye ekonomik ve siyasi drbeler üstüste geldi, gelmeye de devam edecek. Sıkı durmak ve safları sıklaştırmak gerekiyor. 3. Dünya svaşı yakın...
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Gurbetci 5 saat önce Şikayet Et
    Almanyanın itrail kölesi olmasının en büyük etkenlerinden biri alman medyasının yüzde 90nı nın siyonistlerin ellerinde olmasıdır. Medya alman siyasetini toplumunu kendileri nasıl istiyorsa yaptıkları yayınlarla oraya yönlediriyor.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • İsoBaba 5 saat önce Şikayet Et
    Bunun ahlakla vb. bir alakası yok. 2.Dünya savaşından sonra Almanya ABD boyunduruğu, dolayısıyla yahudi boyunduruğu altına girdi. Onları istemediği kişi şansölye olamaz, olan da onların isteğinin zıddına karar alamaz. Almanya bir sömürü devletidir, özgür bir devlet değil. Kore, Japonya ve pek çok benzeri ülke de aynı şekilde.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat