Trump-BBC olayı ve medyayla ilgili dikkat edilmesi gerekenler

  • GİRİŞ16.11.2025 09:19
  • GÜNCELLEME16.11.2025 09:19

İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin, ABD Başkanı Donald Trump'ın konuşmasını cımbızlayıp montajlayarak onu Kongre baskınının azmettiricisi gibi göstermesi, sadece bir gazetecilik skandalı değil, dikkat edilmesi gereken önemli bir konu.

Olayı kısaca anlatayım. BBC, Trump'ın iki farklı konuşmasından aldığı cümleleri birleştiriyor, aradaki barışçıl protesto çağrısını bilinçli olarak kesip atıyor ve ortaya "Kongre'ye yürüyün ve savaşın" gibi kışkırtıcı bir mesaj çıkarıyor.

BBC Genel Müdürü ve Haber Dairesi Yöneticisi'nin istifa etmek zorunda kalması, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın "Herkes kendi evinin önünü süpürmeli" diyerek kurumu eleştirmesi, bu algı operasyonunun başarısız olduğunu gösteriyor.

KONUNUN BİZİMLE ALAKASI NE?

Trump'ın yıllardır Batı medyası için kullandığı "sahte haber" (fake news) ifadesi, birçokları tarafından bir siyasetçinin öfkeli bir sloganı olarak görülüyordu. Ancak bu skandal, bu ifadenin aslında ne kadar isabetli ve derin bir gerçeği yansıttığını kanıtlamıştır.

Yıllardır Batı'nın çıkarlarına uymayan her lideri ve ülkeyi karalamak için aynı yöntemleri kullananlar, ilk kez kendi silahıyla bu kadar ağır bir yara aldı.

Bu olay, bize medyanın artık dördüncü bir güç değil, siyasi ve ideolojik bir savaşın en etkili silahlarından biri haline geldiğini göstermektedir. Haberler, toplumu bilgilendirmek için değil, belirli bir siyasi ajandaya hizmet etmek, kamuoyunu şekillendirmek ve istenmeyen aktörleri itibarsızlaştırmak için üretilebilir nitelikte.

GÜVEN KRİZİ VE SONRASI

Bu skandalın en kalıcı sonucu, medyaya karşı zaten var olan derin güven krizini daha da körüklemesi. İnsanlar artık ana akım medyadan gelen her habere şüpheyle yaklaşacak, kendi gerçekliklerini alternatif mecralarda ve sosyal medyada aramaya başlayacak.

Bu durum, toplumsal kutuplaşmayı daha da artıracak ve ortak bir hakikat zemininde buluşmayı imkânsız hale getirecektir.

Hakikatin bir araç olarak kullanıldığı, ideolojinin haberciliğin önüne geçtiği bu karanlık çağda, bize düşen en önemli görev, okuduğumuz her şeye, izlediğimiz her habere eleştirel bir gözle bakmak ve bize dayatılan "tek doğru"yu sorgulamaktan asla vazgeçmemektir. Çünkü bir toplum, gerçeği arama iradesini kaybettiğinde, her türlü manipülasyona açık hale gelir.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat