Putin'in nükleer savaş tehdidi ne anlama geliyor?

  • GİRİŞ04.12.2025 12:07
  • GÜNCELLEME04.12.2025 12:07

Dünya, kelimenin tam anlamıyla bir barut fıçısının üzerinde oturuyor. Ukrayna'nın Rus gemilerini vurması ve ardından gelen misillemeler, Karadeniz'in sularını hiç olmadığı kadar ısıttı. Ancak asıl olay, Moskova'dan gelen o buz gibi açıklamaydı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Avrupa savaş istiyorsa biz de hazırız" diyerek, bugüne kadarki en net nükleer restini çekti.

Bu sözler, sıradan bir diplomatik gerginlik ifadesi değil. Putin, "Çok kısa sürede müzakere edebileceğimiz kimsenin olmayacağı bir durum ortaya çıkabilir" diyerek, olası bir savaşın Ukrayna'daki gibi "cerrahi" olmayacağını, topyekûn bir yok oluşu işaret ettiğini tüm dünyaya ilan etti.

SADECE TEHDİT DEĞİL, PAZARLIK MASASI DA KURULUYOR

Ukrayna’ya füzeler yağarken Kremlin'de kapalı kapılar ardında bambaşka bir trafik vardı. ABD Başkanı Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner, Putin ile bir araya geldi. Masada Ukrayna krizi için hazırlanan 4 kritik belge vardı.

Amerikan tarafının önerilerinin bir kısmının "kabul edilebilir" bulunması, savaş tamtamlarının arasında aslında bir çıkış yolu arandığının en büyük kanıtı.

İşte tam bu noktada, o çıkış yolunun nereye çıkacağı sorusu gündeme geliyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'u gerçeklerden kopuk ve agresif olarak nitelediği, Batı'nın şahin kanadının ateşe benzinle gittiği bir ortamda, sağduyunun sesi yine Türkiye’den yükseliyor.

TÜRKİYE SORUNUN MASADA ÇÖZÜLMESİNDEN YANA

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un açıkça "Türkiye ve Belarus yapıcı arabulucu olabilir" demesi ve Putin'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde "İstanbul'u müzakere platformu olarak kullanma isteğini" belirtmesi tesadüf değil. Fransa'nın Ukrayna’ya asker göndermekten bahsettiği yerde, Türkiye diplomasi ısrarına devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Barış kapısının bir an önce aralanması için elimizden geleni yapmaya kararlıyız" çıkışı, sadece iyi niyet temennisi değil, jeopolitik bir zorunluluğun ifadesi aslında.

ALMANYA’DAN ANKARA VURGUSU

Türkiye'nin bu rolü artık sadece Rusya tarafından değil, Batı tarafından da tescillenmiş durumda. Almanya cephesinden gelen açıklama bu açıdan tarihi bir itiraf niteliğinde.

 "ABD ile Ukrayna arasındaki müzakerelerde Türkiye önemli bir arabulucu rolü üstleniyor" diyen Alman yetkililer, aslında Tahıl Koridoru ile başlayan "Türkiye'nin vazgeçilmezliği" doktrinini kabul etmiş oldular.

Çünkü herkes biliyor ki; hem Putin'le hem Zelenski'yle, hem Trump'ın ekibiyle hem de Avrupa ile aynı anda, aynı samimiyetle konuşabilen dünyadaki tek ülke Türkiye.

Küresel sistemin tıkandığı, Batı'nın çözüm üretemediği yerde; Türkiye bir kez daha "köprü" değil, "oyun kurucu" olarak tarihin akışına yön vermeye hazırlanıyor. Görünen o ki, Moskova'daki o 4 belge, ancak İstanbul masasına geldiğinde bir barış anlaşmasına dönüşebilecek.

Bartu Eken / Haber7

Yorumlar1

  • kayserili 1 saat önce Şikayet Et
    Helal olsun Turkiye devletine
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat