Hafta sonu Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile küçük bir Karadeniz turu yaptık. Önce Samsun'da bir kaç yeri ziyaret ettikten sonra Terme İlçesi'nde kadınların düzenlediği kahvaltılı toplantıya katıldık. Bu toplantıda heyecan zirvedeydi. Katılım oldukça yüksekti. Aslında bu seçimde kadınların yaptığı çalışmalar, erkeklerin yaptığı çalışmalardan daha heyecanlı, daha içten ve daha samimi. Referandum süreci boyunca Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi panelleri için gittiğim her şehirde bu kanıya kapıldım. Kadınlar daha önde, kadınlar daha çalışkan, kadınlar daha özverili. Bunu hemen her sehir için söylemek mümkün.

AK Parti teşkilatları için de durum aynı. Gençlik ve ana kademe teşkilatlarıyla mukayese edildiğinde, kadın kollarının daha aktif olduğu söylenebilir. Bu görünürlük Doğu teşkilatlarında daha fazla. Sözgelimi, AK Parti Van, Bingöl, Diyarbakır kadın kollarının yapmış olduğu "çat-kapı ev ziyaretleri" oldukça etkili sonuçlar veriyor. 

Samsun'da ilginç bir detay anlatılıyor. Her görüştüğüm Samsunlu, kulağıma Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Samsun'da yaptığı o muhteşem mitingi fısıldıyor. Gençlik Bakanı Kılıç'tan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan'a kadar, AK Parti Samsun İl Başkanı'ndan vatandaşlara kadar hemen herkes, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde Samsun'da yaptığı mitingi, "Samsun tarihindeki en büyük miting" olarak açıklıyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gün Samsun Havalimanı'ndan mitingin yapılacağı alana 2 saatte zor gidebilmiş. Yollarda sevgi seli oluşmuş. Samsunlular, Sayın Erdoğan'a el sallamak için caddelere dolup taşmış. Yer olmadığı için birçok vatandaş miting alanına girememiş. 

Terme'deki kadın buluşmasından sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın yapmış olduğu "Gençlik Merkezleri"ni geziyoruz. Bakan Kılıç, bu merkezlere üye sayısının 2 milyona yaklaştığını söylüyor. Portföy oldukça geniş. Kur'an-ı Kerim derslerinden, diksiyon, hitabet, piyano, ebru kurslarına kadar birçok faaliyet "ücretsiz" veriliyor. 

Bakan Kılıç, özellikle Doğu'da bu gençlik merkezlerden çok daha fazla açtıklarını söylüyor ve ekliyor: "biz gençlere yaşam vadediyoruz, onlar ölüm vadediyor?" 
Rotamız Ordu... 

Önce Ordu Valiliği, ardından Ordu Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret ediyoruz. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz'ın Ordu'ya kazandırdığı eserlere yol boyu şahitlik yapıyoruz.  
Bakan Kılıç'a Ordu'da da ilgi büyük. 

Protokol konuşmaları esnasında fırsat bulup kendimi kısa süreliğine Ordu'nun içine atıyorum. Orduluların nabzını almak için her gördüğüm kişiye düşüncesini, 16 Nisan'da kararının ne olacağını soruyorum. Evet diyeceğini beyan edenlere evet deme gerekçesini, hayır diyeceğini beyan edenlere de hayır deme gerekçesini soruyorum. 

Elde ettiğim sonuçları paylaşmadan önce referanduma 1 hafta kala kararsızların sayısının bir hayli düştüğünü, halkın neredeyse tamamının bir karar verdiğini not düşmek isterim. En azından Karadeniz için "karar verilmiş" diyebiliriz.

Ordu'da beklenti Evet'in %70'i bulacağı yönünde. 

Evetçiler, genel olarak neden evet diyeceğini ifade edebiliyor. Belli ki evetçiler, evet demenin neye mal olacağını, Türkiye'yi hangi noktadan hangi noktaya taşıyacağını biliyor. Belli ki Evetçiler, anayasa değişiklik paketindeki 18 maddeyi okumuş, kararını buna göre vermiş.

Ancak... 

Aynı tespitleri "hayır" diyecekler için yapamayız. 

Zira "hayır" diyeceğini beyan edenlere "neden hayır?" diye sorduğumda aldığım cevapların tamamına yakını sloganik ve 18 maddenin dışındaki cevaplar. Anlıyoruz ki, "hayır" diyenler 18 maddeyi okumamış. Anlıyoruz ki hayırcılar, ezberci bir mantıkla "hayır" diyor. Bu yaklaşım tarzı rasyonel bir yaklaşım tarzı gibi görünmüyor.  

Seçmenler, elbette hayır veya evet demekte özgürdür. Farklı tercihlerde bulunmak elbette demokrasinin gereğidir. Ancak bir tercihte bulunmak için tercihte bulunulacak hususun muhtevasını bilmek, içeriğe hâkim olmak gerekir. Ne var ki Karadeniz'de hayır cephesinin böyle bir bilinci yok. 

Yoğun bir program sonrası Samsun'a geri dönüyoruz. AK Parti Samsun İl Başkanı ile sohbet ediyoruz, "Ordu'da durumlar nasılmış" diye soruyor. "Ordu %70" diyorum. "Ordu ne alırsa biz Samsun olarak 1 puan üstü olacağız" diyor. 

İller arasında evet için tatlı bir rekabet var. 

Karadeniz'in üç büyük kenti Samsun, Ordu ve Trabzon'da evet oyları açık ara önde gidiyor.

Öte yandan, bir başka Karadeniz kenti olan Bayburt'un Türkiye rekoru kıracağına yönelik bir beklenti de var Karadenizlilerde. 

Baybur,t Evet'te Türkiye birincisi olur mu? Bekleyip göreceğiz. Fakat önümüze gelen anketlere göre Erzurum, Bingöl, Konya ve Bayburt, "evet rekoru" için kıyasıya yarışıyor.

Sonuç olarak Karadeniz'in nabzı güçlü bir Evet!

Karadenizliler, “evetin” Türkiye'yi getireceği noktanın farkında. 

Karadenizliler, Türkiye'nin önünü açmak için Pazar günü Evet rekoru kıracak!

Karadenizlilere de bu yakışır...