Tuncay Güney'i oraya kim gönderdi?
- GİRİŞ02.12.2008 11:09
- GÜNCELLEME02.12.2008 11:09
TUNCAY Güney’i 2001’de sorgulayan, İstanbul Emniyeti Organize Şube Müdür Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu, sözleriyle önemli bir ışık tutuyor...
“Sanki birileri bize bazı şeyler anlatması için göndermiş gibiydi. Hem bu kadar evrak bulunduran hem de kolay anlatan adam bana uygun gelmedi”
Tuncay’ı oraya yönlendiren güç odağı asla sorgulanmıyor!.. Kimler, neler planlamıştır?..
2001 yılı da Türkiye’nin derin neşterleyeceği milat dönemidir ve bu yüzden “Tapınak şövalyelerinin” zırhı altındadır... 2001 yılı, Tantan operasyonlarının, mali krizin, banka vurgunlarının yanı sıra... ABD’nin Irak’ı ikinci işgal hazırlıklarını yoğunlaştırdığı, bu amaçla Türkiye’de yoğun zemin hazırladığı (Ecevit’in tasfiyesi için düğmeye basılması dahil) dönemdir...
“Tuncay Güney 2001’e” de bu şemsiyeden bakmak gerekir... Organize Şube sorgusuna odaklanalım... Polis Müdürü Ahmet İhtiyaroğlu’nun anlattıklarına...
“İstihbarat Şubesi’nde görevli Emniyet Amiri Hakan Ünsal Yalçın, bana ‘Tuncay Güney’ isimli bir şahsı takip ediyorduk. Teknik dinleme yaptık, bu adam dün Asayiş tarafından gözaltına alındı, gözaltındayken bizim takip ettiğimiz grubu deşifre etti, mecburen bu adamı aldırdık, sorgusunu yapıp operasyona hazırlamamız lazım’ dedi. Ben de bu grubun eylemlerini sordum. Hakan da bana ‘Ergenekon denilen bir suç örgütü, bu suç örgütünün lideri Veli Küçük, mafya bağlantısı da Sedat Peker’dir, eylemlerini tam olarak bilmiyoruz’ dedi. Asayiş’teki polislerin sorusu üzerine Ergenekon’u tamamıyla anlatmış. İstihbarat’tan Hakan ‘Konu İl Emniyet Müdürlüğü’ne intikal edince olaydan bizim haberimiz oldu...”
Polis Müdürü, sorguladığı Güney’i anlatıyor;
“Sanki her gün sorgulanıyormuş gibi rahat, soru sorulmasını dahi beklemeden anlatmaya başladı. Bu durumdan şüphelendim. Hatta önümdeki deftere ‘Hiç tedirgin değil, bu adamda yolunda gitmeyen bir şeyler var’ diye yazıp Hakan’a okuttum (...) Tuncay ise anlattı da anlattı. Hatta öyle şeyler anlattı ki, ilk defa duyduğumuz olaylar olduğu gibi, duyunca şaşırdığımız olaylar, meğerse yanlış biliyormuşuz bu olay bildiğimiz gibi değil de başkaymış dediğimiz olaylar, hatta ve hatta inanamadığımız olayları anlattı. Tuncay Güney’i sanki bize konuşsun diye göndermişler. Bu işin içinde başka bir şey var’ dedim. İstihbarat’tan Hakan da, ‘Bu adamın anlattıklarının bazılarını kendilerinin de bildiğini, bir proje izni alarak bu suç örgütüyle alakalı bir çalışma başlatılmasını isteyip ‘İstihbarat ve Organize birlikte çalışalım’ dedi.
Her şeyi bilen tek adam olamaz dedim..”
Şimdi, bu bilgileri “Tuncay, sorgucular, takipçiler” çerçevesinden yukarı taşıyarak anlamaya çalışalım!.. 2001 yılı ve geriye dönük beş yılı çerçevesinde...
2001 yılının Türkiyesinde iktidar koalisyonundur ve koalisyonun da muktediri Mesut Yılmaz’dır... Dönemin MİT Müsteşarı Mesut Yılmaz’ın yakını olarak isim yapmıştır... (patronlar arasındaki mevkii, medyadaki ittifakları..) İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın etki alanı sınırlıdır(!) İstanbul valisi, İstanbul Emniyeti’nin bazı önemli şubeleri direk Mesut Yılmaz’la ilişki içerisindedir...
Yukarıda okuduğumuz bilgilerde,Tuncay Güney’in sorgu odasına yönlendirildiği ince organizasyonda, adı geçen birimler ve İstanbul Valiliği anılıyor... (Tantan bugün Tuncay Güney’den habersiz olduğunu söylüyor, doğru olabilir mi!!?)
Tuncay Güney’in ifadelerinden yola çıkılarak oluşturulacak soruşturmaların kimlere uzanacağına bakıldığında (o dönem için) Mesut Yılmaz’ın siyasi karşıtları, Çiller ve ekibi net olarak görülüyor... Tuncay Güney ifadeleri ile mafyatik bir “Susurluk” dayatması hedefleniyor (Mesut Yılmaz’ın özel sorunları olduğu Sedat Peker’in adına dikkat)
Öyle anlaşılmaktadır ki, dönemin en itibarlı polis birimi olan İstanbul Organize Şubesi, böyle bir organizasyona dahil edilmek istenmiştir... Ancak, görevli polis şefleri, Tuncay’ın şüpheli varlığından tedirgin olmuşlar, işin içine kör dalış yapmamışlar, polis değişi ile “zarfa” gelmemişler...
Bu yüzden “Bu bize bunları anlatsın diye gönderilmiş” kanısına varmışlar..
Tuncay Güney’in, ABD’ye taşınmasına Şenkal Atasagun’un rol oynadığı anlatılıyor... Mesut’tan habersiz miymiş acaba?!..
2001 iyice kurcalanırsa, bugün Tayyip Erdoğan’a “IMF’den al bize aktar, yoksa.!!” diye parmak sallayanlara da rastlanır bu “Tuncay ifadelerinde” kesin..!
Behiç Kılıç - Tercüman
Yorumlar6