Üniversitede kime yer yoktur?

  • GİRİŞ07.12.2015 10:16
  • GÜNCELLEME07.12.2015 10:16

Kamu üniversitelerinin çoğunda var olan, herkesin bildiği, üniversite yönetimlerinin sesiz kaldığı, ilgili ilgisiz her şeye müdahale eden YÖK’ün görmezden geldiği, hukukun da müdahale etmediği şiddet sorununu.

Bazı üniversitelere gittiğinizde, daha içeri adımınızı atar atmaz hissediyorsunuz bunu. Duvarlardaki tek bir siyasi görüşün hakimiyetini yansıtan afiş, slogan ve bildiriler, size nasıl bir yere geldiğinizin ilk ipuçlarını veriyor.

Üniversite doğası gereği her çeşit fikirden öğrencinin olduğu bir yer, ama bu çeşitliliğin hiçbir görünürlüğü yok. Egemen gruba aykırı düşünen öğrenciler biraz fazla dikkat çekecek etkinliklere kalkıştıklarında tartaklanıyorlar, dövülüyorlar.

Hatta sopalı, bıçaklı kavgalarda hayatını kaybeden gençler bile oluyor.

Her üniversiteye musallat olan bir ideolojik grup, binlerce, on binlerce öğrenci üzerinde terör estiriyor.

Peki bu nasıl mümkün olabiliyor?

Çünkü “örgütlü azınlıklar örgütsüz çoğunluğu yönetir” kuralı işliyor ve üniversite yönetimleri de bunu veri kabul ediyor.

Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde böyle üniversite göremezsiniz.

Çünkü üniversitede herkese ve her fikre yer vardır. 

Dine pozitif bakan fikirlere de, negatif bakan fikirlere de. Özgürlükçü fikirlere de, ayrılıkçı, bölücü, ırkçı fikirlere de. Akademik özgürlük açısından ülkenin toprak bütünlüğünden yana fikirlerle bunun tam tersini savunan fikirler aynı değerdedir. Akademik özgürlük ilkesi ikisini de aynı ölçüde korur.

Ama akademik özgürlük bir şeyi korumaz: Fiziksel şiddeti.

Farklı fikirlerin dile getirilebileceği atmosferi korumak için şiddete hiçbir şekilde tolerans göstermez.

İster bir dünya görüşü ve yaşam biçimi adına, isterse de vatan, millet, halk, din, Türklük, Kürtlük, sosyalizm veya liberalizm adına bir öğrenci diğerine bir fiske vurmaya kalkmayı aklından bile geçirememelidir.

Üniversitenin sahiden üniversite olabilmesi için her tür fikrin dile getirilebilmesi ve bunun engellenmemesi şarttır. Bunu engelleyen, sağcı veya solcu, kendisi gibi olmayan öğrencilere şiddet uygulayan öğrenciye tolerans gösterilmemelidir.

Her bir öğrenci veya öğretim üyesi, akademik personel veya kampüsteki bir konferansa katılan misafir, en kabul edilemez fikri dile getirse bile başına bir şey gelmeyeceğini bilmelidir.

yazının devamı için tıklayınız

Yorumlar2

  • anti satan 8 yıl önce Şikayet Et
    evet ünüversitelerimizde çalışacak üretecek hiç kimseye yer yoktur kafa kol ilişkisi kesinlikle kuraldır.
    Cevapla
  • KRİTİK 8 yıl önce Şikayet Et
    Siyaset mekanızması veya devletin derinlerindeki güçler bu şiddetten yararlanmıyorsa,şiddeti durdurmak YÖK kanununa konulacak bir maddelik iştir:<<<<Şiddete karışan,örgütleyen öğrencilerin ,bir daha dönmemek üzere,üniversiteyle ilişiği kesilir>> der ve biter.Bunları asıl örgütleyen dernekler ve kişiler cezalandırılır.Ancak mesele basit değil karmaşıktır.Bence Üniversitelerdeki şiddetin gerisinde,12 eylül öncesi olduğu gibi karanlık güçler vardır.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat