Hrant ticareti tiksindiriyor

  • GİRİŞ22.03.2012 07:25
  • GÜNCELLEME22.03.2012 07:25

Hrant Dink cinayeti için yaptığım araştırmaların bedelini ödetmeye çalıştılar” diyor Nedim Şener.

“Ayıp” demek hafif kalıyor böylesi bir sömürüye.

“Hrant için adalet için” sloganı attığında da midem bulanmıştı.

“Rövanş almayın” diyen Ertuğrul Özkök ve benzerlerinin, ellerine fırsat geçse neler yapacaklarını gösteren sözlerini de önemsemiyorum. Onu hala ağırda koyup bir yerlere davet edenler düşünsün.

Ama derin devlet davalarında hata yaparak, ürettikleri bireysel ihlallerin yanında, bu davaları itibarsızlaştırmaya ve sabote etmeye çalışanlara harika paslar da verenlerin yaptıklarını önemsiyorum.

Onların sayesinde Şık ve Şener’in tutuklu kalmasının tepki rüzgarını arkalarına alarak, Oda Tv davasını bir “basın davası”na indirgemeye çalışanlara cesaret geldi. Şimdi onlar, artık ”örgüt yok” gibi hiç inandırıcı olmayan bir fikre sarılmak yerine, dava sürecindeki hataları ön plana çıkarmayı tercih ediyorlar. Böylece bir “ters dalga” oluşturmaya, bu davaları akim kılmaya yönelik propagandaya ağırlık veriyorlar.

Onları anlıyorum.

Ama arkadaşı oldukları gazetecilerle Oda Tv’cileri ayırmadan, adil yargılanma hakkını savunmanın ötesine geçerek ve kirli bir sicili görmezden gelerek sahiplenenleri anlamıyorum.

**

Varsayalım ki, Ahmed Arif’in dediği gibi, “rüya bütün çektiğimiz”

Varsayalım ki Şener’in birlikte yargılandığı Oda Tv’ciler bütün o kirli yayınları Ergenekon veya başka türden bir örgütsel görev olarak değil, sırf içlerinden öyle geldiği için yapıyor olsunlar.

Böyle bir durumda dahi, insan hakları savunucularının veya Hrant Dink’i sevdiklerini iddia edenlerin en azından iki konuya açıklık getirmeleri gerek.

Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Berat Özipek - Star

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat