ABD 'Yeni Türkiye' ile anlaşmak zorunda kaldı
- GİRİŞ27.09.2025 10:02
- GÜNCELLEME27.09.2025 10:02
Türkiye, Erdoğan liderliğinde ‘Eksen Türkiye’ paradigmasını oluşturdu.
Ne tam Batı ekseni ne de sadece Doğu tarafgirliği…
Türkiye’nin tarihi kodlarını taşıyan çıkarlar neyi-nasıl ve kiminle gerektiriyorsa, onunla iş tutma becerisini, Cumhurbaşkanı Erdoğan çok profesyonel biçimde hayata geçirdi.
Ve bu tarz tuttu!
Erdoğan, hem Putin hem de Trump tarafından saygı gördü. İki taraf da Erdoğan ile masaya oturdu.
ABD, Türkiye’nin “emir eri” pozisyonundan sıyrılıp kimlikli ve omurgalı bir duruş sergilemesine, istemese de alıştı.
ABD, hegemonik hedefleri için Ortadoğu’da türlü planları hayata geçirmişti. Afganistan’ın işgalinden Irak müdahalesine, DAİŞ kurgusundan Suriye iç savaşına, İsrail’e verilen sürekli destekten Türkiye seçimlerine müdahaleye kadar (Gezi, darbe girişimi, PKK Hendek Olayları ve muhalif medya-STK’ların fonlanması) çokça plan kurdular.
Ve fakat Türkiye ve Suriye özelinde hesaplar tutmadı.
Trump’ın sürekli Suriye vurgusu yapması da bu yüzden.
Erdoğan sadece Türkiye’ye değil Suriye’ye de omurgalı bir hüviyet kazandırdı.
Savunma sanayiinde önemli bir aşama kazanan ve bölgesinde söz sahibi olan bir Türkiye’yi daha fazla dışarda tutmak ABD’nin işine gelmedi.
Çünkü ötekileştirilen Türkiye’de Erdoğan, kaybeden olmadı. Hem kendi iktidarda kalmayı başardı hem de ülkesine pek çok konuda çağ atlattı.
Rusya, Çin, Türkmenistan, Afrika ve Arap coğrafyasında aktif ilişkiler ağı kuran Türkiye, yalnızlaştırılamadı.
ABD, Trump ile birlikte ülke olarak güncellenmeyi hedefliyor. Süper güç olarak kalmak adına iddia ortaya koyuyor. Bu süreçte Türkiye gibi merkez ülkelerden birini dışlayarak yol yürüyemezdi.
Türkiye’nin etkin gücünü merak edenler, Birleşmiş Milletler’de Müslüman ülkelerle Trump’ın yaptığı toplantıdaki masa düzenine baksın!
Trump, ev sahibi olarak yanına oturması için Müslüman ülkelerin temsilcisi anlamında Erdoğan’ı görmek istedi.
İngiltere merkezli International News haber sitesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump görüşmesini "Ortadoğu’nun Yeni Amerikası Türkiye" manşetiyle verdi.
Bugünlere kolay gelinmedi.
Türkiye ne ile korkutulduysa o sınavı atlatmayı başardı.
FETÖ oyunu tutmadı.
PKK oyunu tutmadı. Suriye’de PKK kendiliğinden çekilmezse temizlenecek, çok net!
Ekonomik olarak köşeye sıkıştırmalar da bir yere kadar sonuç aldırdı ABD’ye. Seçimde CHP tarafına yatırım yapan ABD, CHP ile beraber kaybetti.
Savaş uçağı vermediler, kendimiz yaptık ve seri üretime geçmemize az kaldı.
Bu gelişmelerle beraber Türkiye’yi tamamen kaybetmektense, yol yürümeyi kabul ettiler.
ABD, Türkiye'nin bölgesel liderliğini kabul etmiş durumda.
Trump’ın Erdoğan’ı tazimle ağırlamasının anlamı; ABD’nin Yeni Türkiye’yi kabullenmesinin ifadesidir.
Elbette bu sürece gelinmesinde; Erdoğan’ın Obama ve Biden’a karşı duruşunu koruması, Trump ABD sisteminde dışlandığında Erdoğan’ın onunla iletişimi kesmemesi ve Erdoğan-Trump arasında gelişen saygı çerçevesindeki ilişki, önemli rol oynuyor.
İngiliz politikacılarla dahi alay eden, çoğu devlet adamına dikteli bir üslup takınan Trump, Erdoğan karşısında çok saygılı bir davranış biçimini tercih etti.
Erdoğan bu aşamaya gelmek için süreci adeta dantel gibi ördü diyebiliriz.
Beyaz Saray’daki tazim; kimlikli siyasetin ve omurgalı duruşun sonucudur.
Gelinen aşamada verilen resim çok derin anlamlar taşıyor.
ABD artık Türkiye ile ana konularda zıtlaşmayacak ve “stratejik müttefiklik” ifadesinin altını doldurmaya çalışacak.
Bu bağlamda yatırımlar ve ticari anlaşmalar gündeme düştü.
Savunma sanayii alanlarında mesafe kat edilecek öngörüsü, ağır basıyor. F-16 ve F-35 konularını takip edeceğiz.
Türk Hava Yolları için 225 uçak alımı söz konusu.
20 yıl süreyle 43 milyar dolar değerinde sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) alımı da yine enerjide çeşitliliğe katkı sağladı.
Ve ABD ile imzalanan Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı, tam anlamıyla bir sürpriz oldu. Türkiye'nin kurmayı düşündüğü nükleer enerji tesislerine ABD'nin de ilgi gösterdiği daha önce kamuoyuyla paylaşılmıştı. Ve küçük modüler reaktörleri içeren sivil nükleer anlaşma hayata geçirildi.
Anlaşmanın kapsamı ve detayları yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacak.
Türkiye’nin şu dakikadan sonra önü daha açık görünüyor.
Savaşların ortasında güvenli liman Türkiye! Yolun daim selamette olsun!
Betül Soysal Bozdoğan / Diriliş Postası
Yorumlar2