Ahmet Maranki, Michael Jackson'u neden iyileştiremedi

  • GİRİŞ29.06.2009 11:58
  • GÜNCELLEME29.06.2009 11:58

AHMET MARANKİ  MİCHAEL JACKSON'I NEDEN İYİLEŞTİREMEDİ?

Mutfaktayım. Tam hazırladığım mis gibi çayı bardaklarımıza boşaltırken arkadaşım içerken seslendi:

"Aaa, Melek duydun mu Michael Jackson ölmüş!"

 Ben de gayri ihtiyari olarak, "Neden ölmüş, estetik ameliyatı olurken mi?" deyiverdim birden. Müthiş bir pot kırdım ama olan oldu bir kere. Çünkü içerde ölüm haberini veren arkadaşım Türkiye'nin diğer ucundan sırf fazla yağlarından kurtulmak için uçup yanıma gelmişti. Bu yüzden sorum evde birden derin bir sessizlik oluşturdu.

Hem nereden geldi aklıma şimdi Michael'ın yaptırdığı operasyonlar? Bizim mahallede Michael denilince akla Mikail gelmez mi? Evet belki zenci olarak doğup bir beyaz olarak öldü ama bizim için asıl mesele Michael olarak doğup Mikail olarak toprağa girmesi değil mi?

Ölüm haberini alır almaz gıyabi cenaze namazı kılmak isteyenler de hatim indirmeyi düşünenler de son nefesini Müslüman olarak mı verdi diye merak etmiyor mu? Bunları düşününce kafam iyice karıştı.

En iyisi estetik olmaktan 'ucube'ye dönüşmüş o yüzü unutmak. Bunun için de sevgili starımızı kalbime tüm hatıralarıyla Mikail olarak gömüp  aceleyle mutfaktan çıkmak.

Elimde iki bardak çayla salona geldiğimde bir de ne göreyim? Arkadaşım somurtup duruyor. Neymiş efendim, yaptığım 'estetik espirisi' ona ağır gelmiş.

Tam fazla yağlardan kurtulmanın arefesinde söylediğim için sinirleri bozulmuş. Hatta ''İşte herkesin senin gibi dalga geçeceğini bildiğim için ne aileme ne arkadaşlarıma ameliyatımın gerçek sebebini söyledim" dedi üzgün bir sesle. Gönlünü almak için "Sadece espiriydi" dedim ama yetmedi. Bir estetik abidesi olarak Ajda Pekkan'ın güzelliğinden dem vurdum yine de küskünlüğüne devam etti.

''Aman boşver, takıldığıma bakma bizim mahalleden evlenmek için eş arayan kızlara hocalar bile fetva veriyor. Bak böyle bir gerekçeden fetva alan bir arkadaşım çok güzel bir burun yaptırdı'' deyince biraz yumuşadı.

"Hatta bacaklarındaki yağlardan da yanaklarına koydurdu'' diye olayı biraz abarttınca baktım gülerek arkadaşımı ve bu fetvayı veren hocayı soruyor.

Gerçi arkadaşım İstanbul'a gelmeden önce bu konuyu ilahiyatçı eşiyle uzun uzun tartışmış, son noktayı koymuştu. Yağlarını aldırıp, karnını gerdirme işlemi yaptıracaktı ve burada söz konusu bir aile saadetiydi. Yani öyle gözle görülür bir estetik ameliyatı söz konusu değildi. Hem ameliyatı yapanın kadın doktor olması için  titiz bir araştırma da yapmıştı. Yani gönlü rahattı. Ama yine de ameliyat olan diğer başörtülü kızları da merak ediyordu.

Ben de kemerli burnunu ameliyatla düzelttiren arkadaşımdan bahsettim. Hayrettin Karaman Hocamızın fetvasından, Cevat Akşit  Hocamızın fıkıh programı yaptığı kanalda başörtülü kızlarla bu konuda ettiği sohbetleri anlattım. Hatta hocamızın evli bayanlara kocalarından izin almaları için sıkı sıkı tembih ettiğini bile  hatırlattım.

Birden ortam yumuşadı ve oturup bizim mahallenin kadınlarının fetva alıp güzelleşme hikayelerini konuşmaya başladık.

Sohbet esnasında arkadaşıma ''Hoca hoca gezip ruhsal ve bedensel sıkıntılarını anlatarak 'güzelleşmek için fetva alan' mahallemizin kadınlarının neden güzellik merkezlerine giderken bunu sakladıklarını" sordum birden büyük bir merakla. Çünkü kendisi de öyle yapıyordu.

Arkadaşım da büyük bir samimiyetle ''Çevremde dedikodu malzemesi yapılmak istemiyorum.Kocam desteklese de herkes karın yağı aldırmaya sıcak bakmıyor'' itirafında bulunundu.Yani bir anlamda mahalle baskısından çekindiğini söyledi.

Kendisine hak verdim fakat yine de itiraz ettim "Botoks yaptıran başörtülü bir kadının bu güzellik sırrını aldığı abdestlerle açıklaması çok saçma değil mi?" diye.Çünkü bana göre bu basbayağı iki yüzlülüktü.

Hem mahallemizde bu kadar çok "Modern Lokman Hekim'' varken ne gerek vardı estetik operasyonuna? Herkes Lokman Hekim'lere su gibi para akıtırken botoks yaptırmak, yağ aldırmak da neyin nesiydi? Üstelik bu güzeliğin formülünü verenler sadece para istiyordu fetva değil. O zaman hoca hoca gezmeye ne gerek vardı?

Hatta ''Ah keşke Michael Jackson  da ölmeden Ahmet Maranki'ye bir görünseydi" diye hayıflandım birden. Michael kesin ve kesin Mikail olur, üstüne üstlük Maranki onu o kamptan bu kampa sokup 30 yıl gençleştirip tekrar zenci olarak ABD'ye gönderirdi. "Yok abi ben dünya turuna çıkacağım memlekete seneye gideceğim" demeye kalkarsa da öyle egzersizler verirdi ki bu egzersizler sonucu kazandığı performansla değil bir yıl on yıl boyu elinde mikrofon konser konser dünyayı gezse yorulmazdı.

"Şeyy! Borç batağımdayım acaba albümlerimin satışını da biraz yükseltemez miyiz?' deseydi o zaman da Michael'ı alıp doğru mahallemizin yeni trendi Çeçen Fatma'ya götürürdük. Ah Michael ölecek ne vardı? O albüm satışlarını ölmeden de patlatırdık valla! Bak Çeçen Fatma'ya masaj, biyoenerji derken artık kurşun dökmeye, kızların kısmetini dahi açmaya başladı.

Hatta duyduğuma göre Nimet Çubukçu'nun Milli Eğitim Bakanı olması için birileri Çeçen Fatma'nın kapısını çalıp muska yapması için bile ricada bulunmuş. Çubukçu'yu bakan yapan senin albüm satışlarını mı patlatamayacak? Aşkolsun!

Mahallemizdekiler bir ellerinde bitki çayları diğerinde meyve sularıyla seminer seminer gezerken Aidin (Aydın) Salih Hanıma uğramasak vallahi ele güne karşı ayıp olur. Aydın Hanım Özbekistan'ın muhalif lideri Muhammed Salih'in eşi aynı zamanda.

Ukranya uyruklu Aydın Hanım modern tıbbı tamamen reddediyor. Doğru beslenmek ve tutulan su oruçlarıyla her türlü hastalığın tedavi edileceğini iddia ediyor. Işıl ışıl bir cilt, gençleşmiş bir beden ve kilolardan kurtulmak isteyenlerin kapısını çaldığı Aydın Hanım'ın müşterilerinin isim listesini yazmaya kalksam liste bir kitaba dönüşebilir.

En iyisi konuyu fazla uzatmadan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Hanım'ın bile bir zamanlar bu müşteriler arasında olduğunu söyleyip listeyi tamamlamayı size bırakıyorum...

MÜRSEL IŞIK İTİRAZ ETTİ O ZAMAN BİR DÜZELTME YAPALIM

Geçen hafta hatırlarsanız Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün övgüyle bahsettiği mahallemizin rokcısı Mürsel Işık'tan bahsetmiştim. Mürsel Işık  mail attı. Yazıyı okumuş. Hocamızın değerli eseri Hüzünler Perisi'nin adını yanlış yazmışım bunu düzeltmemi rica etti.

Bir de hocamız albümde şarkı söylememiş sadece şiir okumuş. Ama bence mailin asıl etkileyici bölümü Mürsel Işık'ın müzik dünyasında ses getiren çalışmalarını anlattığı kısımdı. Hatta bu konuda sitem eden değerli sanatçımız solo olarak çıkardığı ve içinde Yunus Emre, Nazım Hikmet, Attila İlhan, Fuzuli gibi pek çok önemli ismin eserlerinin yer aldığı son albümünün içeriğinden kimsenin bahsetmediğini, sadece  albüm kapağındaki Cumhurbaşkanı Gül'ün yazısının okunduğunu söyleyip buna içerlediğini ekliyor.

Sonra o can alıcı soruyu soruyor tabi 'bizim mahallenin sanatçısıysam niye benim uluslararası müzik piyasasındaki başarımdan kimsenin haberi yok' diye. Haklı mı sizce? Ben Mürsel Işık'a sonuna kadar hak verdim. Rod Steward ile tanıştığını ve Yunus Emre ile ilgili yaptığı bestesine sanatçının hayran kaldığını kendisini Bob Dylan'a benzettiğini dile getiren Mürsel Işık 20 yaşındayken bestelediği ''Sakın Üzülme'' isimli klip şarkısının ise ünlü soul müzik ustası James Brown anısına ABD'de hazırlanan bir albüme girdiğini hatırlatıyor.

Ben Mürsel Işık'ı mahallemiz adına alkışlıyorum. Lütfen bir alkış da mahalleden alayım..

Melek KANATLI / Haber 7
melekkanatli@gmail.com
 

 

Yorumlar34

  • Sina Kambur 15 yıl önce Şikayet Et
    Micheal Jackson. Kendisi güzelleşmek için veya beyazlaşmak için estetik yaptırmıyordu. Vitiligo denilen beyazlaşma hastalığına yakalanmıştı.
    Cevapla
  • Alper Özdemir 15 yıl önce Şikayet Et
    Meyveli Ağaç Taşlanır.... Talihsiz bir yazı olmuş. Ne yazıkki yorumları yazıdan daha talihsiz. Maranki'nin sağlıklı beslenme adına yazılı ve görsel medyada vermiş olduğu bilgilerin neresinde hata ve eleştirilecek bir durum var anlamıyorum. Türkiye'de her zaman meyve veren ağaç taşlanıyor. Maranki'nin profösörlüğünü tartışacağınıza insanlarla paylaştığı önemli bilgilere bir bakın. O kadar yayın kuruluşu varken özellikle haber7'nin Maranki'yi hedef alan yazılarının ve haberlerinin kasıtlı bir şekilde maksadını aştığına inanıyorum.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • fatih e. 15 yıl önce Şikayet Et
    ??. niye öyle birsey aklina gelmis biliyomusun.cünkü konuyla ilgili en ufak bi bilgin bile yok.arastiripta yazsaydin gerci ozaman böle bi düsüncen olmazdi.sirf bisiler yazmis olmak icin mj yi kullanmana üzüldüm.enazindan hic olmassa googledan bisiler bakipta yazsaydin..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Hilal Soykan 15 yıl önce Şikayet Et
    HAZIMSIZLIKKİ NE HAZIMSIZLIK!! İFTİRALARA CEVAP. Ahmet Maranki'nin sitesini ve eserlerini incelediğnizde şeffaf bir şekilde diploma, belge ve sertifakalarını görebilirsiniz. İftira atmadan önce bu erdemi gösterin! Ayrıca videolarında, show tv programlrından birinde Maranki hocaya profesorluk ünvanını veren Geybullah Geybullayev Prof. Dr. brlikte yaptıkları çalışmaları anlatmıştır. Geybullah hoc SDÜ'de öğretim görevilisidir ve eski rektördür. tek elden yorumlar yapanlara yazıklr olsun!!
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Kısmet Gök 15 yıl önce Şikayet Et
    MAHALLENİN VELİSİ Mİ DELİSİ Mİ?. kaleme kuvvet ironi yapacakkken bunu beceremeyen saygıdeğer Maranki üzerinden prim sağlamaya çalışan bir hazımsızlık örneğini de eline yüzüne bulaştıran bir başka ehliyetsiz yazarınızdan dolayı haber7'yi alkışlıyorum ve inleyen nağmeleri hediye ediyorum, evet inleyen nağmeler ruhumu çaldı efendim.. ruhunu; din kardeşlerine iftira atarak, şöhret, reyting ve bilimum entrika için satan bütün kendini bilmezlere gelsin!!
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat