Kürtlerle empati
- GİRİŞ18.10.2011 06:21
- GÜNCELLEME18.10.2011 06:21
Radikal'de Cemal Uşşak'la yapılan mülakat 'Müslümanlar, Kürtlerin ıstırabını hissetmedi mi?' tartışması başlattı.
'Biz hissettik' diyenlerin yanında 'jeton yeni mi düştü?' fırsatçıları seslerini yükseltti. Cemal Bey'in söyledikleri mümince bir hayıflanma; daha iyisini yapabilmeliydim arayışının sonucu. Söz açılmışken ben de düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Vesayet düzeni, toplumsal sınıfları zapturapt altında tutmak için iki silahı kullanıyor. Birincisi kendi sopası, ikincisi ise toplum kesimlerini birbiri aleyhine kışkırtmak. Alevilere kulak kabarttığınızda Dersim'de bomba yağdıranlardan ziyade Diyanet'teki Sünni yapılanmadan dert yanıyor. Zannedersiniz ki Sünniler hiç mağduriyet yaşamıyor. Sünniler, devlet babanın tokatlarına niye ses çıkartmıyor? "Olsun Alevileri de tokatlıyor ya! Devlet olmasa Aleviler gözümüzü oyar. Varsın arada bir iki tokat bize de atıversin". Kürtler, bazen Alevi, bazen dindar kontenjanından paylarına düşeni alıyor. Aksülameli de aynı şekilde bazen Alevilere bazen dindarlara yöneliyor. Dersim'de Aleviler kırılırken, Erzurum'da Yozgat'ta şapka takmayanlar ağaçlara asılıyordu. Aynı günlerde Van'da ise Kürt olmak ölüm ve sürgün için yeterli sebepti. Musibette ortaklığın dayanışma ve birbirinin acısını paylaşma sonucu doğurmaması da ince psikolojik harp taktikleriyle başarıldı.
(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)
Bülent Korucu / Zaman
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol