MİT tartışmasındaki toz bulutu
- GİRİŞ16.02.2012 07:33
- GÜNCELLEME16.02.2012 07:33
Milli İstihbarat Teşkilatı'nın merkezinde bulunduğu krizde pek çok şey birbirine karışmış durumda.
Belirsizliğin önemli bölümü bilinçli karıştırıcıların eseri. Tozun dumanın dışına çıkarak fotoğrafı çekmekte fayda var.
MİT mensuplarının karıştığı iddia edilen eylemleri PKK'nın işine yarıyor diye düşünmek yanıltıcı olacaktır. Son yıllarda hükümeti zor durumda bırakan tek yol terördü. PKK kılığında yapılan eylemlerin PKK'ya faydasından ziyade hükümete zararına odaklanmak gerekmez mi? İstanbul'un göbeğinde otobüs yakmak, öncelikle hükümeti zor durumda bırakır. PKK, metropollere girmekte zorlandığı için stratejide basamak atlayamadı. Siyasi istikrarı bozup hükümeti yönlendirmek, olmazsa alaşağı etmek için tek çare terör kalmıştı. Ekonomik ve sosyal politikalarda yapılan eleştiriler halk nezdinde çok ikna edici değildi. Ama yer yer terör olayları alevlendirilerek AK Parti Hükümeti'ne yumuşak karın oluşturulmaya çalışıldı. Ve bu, hep kritik eşiklerde yapıldı. Çukurca, Reşadiye, Aktütün neredeyse bütün terör saldırıları iktidar açısından önemli dönüm noktalarına denk getirildi. Hatta Danıştay saldırısını da bu minvalde saymak yanlış olmaz. O zaman Başbakan'ın ifadesiyle "Devlet içindeki çetelerle PKK arasındaki kanlı ittifak"a odaklanmak gerekiyor. (Bkz. 8 Şubat'taki valiler toplantısı konuşması)
Oluşturulan ikinci önemli yanılgı, hükümetin müzakereci ve onun dışında bir gücün operasyoncu olduğu tezi. Başbakan Tayyip Erdoğan, ısrarla iki yolu kullanacağını ilan etti. Ve her iki usul için gereğini yapmaya çalıştı. 'Siyasetle müzakere, terörle mücadele' Başbakan'ın formülü değil miydi?
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Bülent Korucu / Zaman
Yorumlar1