AK Parti Ayasofya’yı ibadete açmak istemiyor mu?

  • GİRİŞ17.06.2020 11:32
  • GÜNCELLEME17.06.2020 11:51

Ayasofya Camisi’nin maddi ve manevi mülkiyet hakkı 567 yıldır Türk milletinin zimmet ve zilyedindedir. İstanbul’un fethini takiben büyük Hünkârımız Fatih Sultan Mehmet Han ve kahraman neferlerinin Ayasofya’nın yıkılmayan kısmında kıldıkları ilk Cuma namazını müteakip burası camiye dönüştürülmüştür. Fethin sembolü Ayasofya Camii’ni müzeye çevirerek aidiyet şuurumuza büyük darbe vuran CHP zihniyetinin, 1948 yılında Dolmabahçe Camii’ni İsmet İnönü’nün emriyle müzeye dönüştürdüğü, Sultanahmet Camii’ni ise resim galerisi yapmak için büyük çaba harcadığı bilinmektedir. İstanbul’un 567’nci fetih kutlamaları nedeniyle 29 Mayıs 2020 tarihinde Ayasofya Cami’nde okunan Fetih Suresi’yle birlikte Ayasofya Camisi’nin tekrardan ibadete açılmasıyla ilgili münakaşa, münazara ve tartışmalar siyaset ve ülke gündemine bütün ağırlığıyla yerleşmiştir.

 

 

PERİNÇEK’TEN ERDOĞAN VE BAHÇELİ’YE SKANDAL UYARI

Bu bağlamda Doğu Perinçek, katıldığı bir televizyon programında Ayasofya tartışmasıyla ilgili olarak “Bu konunun Cumhurbaşkanı’nı hedef alan bir komplo karakteri kazandığını” vurgulayarak “Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmesi, hangi niyetle yapılırsa yapılsın, sonuçları açısından Türkiye’yi yalnızlaştırma planıdır. Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmesiyle turizmi dinamitlersiniz” iddiaları sonrasında haddini aşarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’yi “Uyarıyorum” açıklamasıyla açık bir skandala imza atmıştır. Bu duruma MHP’nin üst düzey yöneticileri çok sert tepki göstermişlerdi. Muhalif medyanın bu olayı Cumhur İttifakı’nda çatlama manşetiyle vermesi ise çok açık bir manipülasyondur. Zira Vatan Partisi hiçbir zaman Cumhur İttifakı içinde yer almamıştır. Alması da mümkün değildir. Bu olayda zımnen kendi kendine AK Parti’yi destekleyen bir Perinçek vardır. Öyle olmasaydı MHP üst düzey yönetiminden Perinçek ve partisine bu kadar ağır hakaretler kesinlikle yapılmazdı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın “Müptezel”, MHP Milletvekili Cemal Enginyurt ise “Bas git! Başka kapıda oynaş” diye seslendi. MHP lideri Bahçeli ise Perinçek’e ‘gafil’, ‘densiz’ ve ‘güdük akıllı’ yakıştırması yaptı. Sayın Bahçeli Ayasofya konusunda Milliyetçi Hareket Partisi’nin görüşünün çok net olduğunu belirterek “Ayasofya Camisi Müslüman gönüllerle buluşmalı, kapısı ibadete mutlaka açılmalıdır. Kimin ne söylediğini bir önemi yoktur. Önemli olan milletin ne dediği, ecdadın ne istediği, Allah’ın neyi emrettiğidir. Gerisi fuzuli laf kalabalığıdır” demiştir.

 

 

Kılıç hakkı olan Ayasofya Camisi 1934 yılına kadar da ibadete açık tutulmuştur. 24 Kasım 1934’de Ayasofya Camisi’nin müzeye çevrilmesini sağlayan kararnameyi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün attığı imzanın sahte mi gerçek mi olduğu on yıllarca tartışılmıştır. Eski İyi Parti milletvekillerinden Yusuf Halaçoğlu ise “Ayasofya ibadete açılırsa ne olacak. Şu an zaten cami. Atılmış sahte imzalar ile burası müze yapılmış” şeklinde konuştu. Canlı yayında bir belgeyi de yayınlayan Halaçoğlu, söz konusu kararnamedeki Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasının sahte olduğunu ifade etti. Yusuf Halaçoğlu, “Atatürk’ün imzası var, imza da K. Atatürk şeklinde imza ama karar Soy Adı Kanunu’ndan önce atılmış” dedi.

AYASOFYA’DA FETİH SÜRESİ’NİN OKUNMASINA YUNANİSTAN VE ABD’NİN TEPKİLERİ

Ayasofya’da Fetih Suresi’nin okunması tartışmaların yeniden alevlenmesine, Yunanistan ve ABD’nin tepki göstermesine yol açtı. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Ayasofya’da Kur’an’dan ayetler okunmasının “Hristiyanların’’ dini duygularına hakaret anlamına geldiğini” belirtmişti. Türkiye ise bu sözlere Ayasofya’nın niteliğine ve uluslararası sözleşmelere aykırı bir şekilde hareket etmediğini söyleyerek yanıt verdi. Yunanistan’ın ardından bir açıklama da ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nun güncellenmiş son halinde, “Üst düzey Amerikalı yetkililerin Ayasofya’nın karmaşık çok dinli tarihinin korunmasını desteklediklerini (Türk) hükümet yetkililerine kamu önünde ve özel olarak ilettikleri” kaydediliyor

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Yunanistan ve ABD’ye yanıt olarak 11 Haziran Perşembe günü NTV canlı yayınında, “Ayasofya kesinlikle uluslararası bir konu değildir. Ulusal egemenlik konusudur” dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: DANIŞTAY KARARINI BEKLİYORUZ

İktidarın Ayasofya’yı ibadete açmak niyetinde de olmadığı yönünde kamuoyunda menfi yönde yapılan propagandada 9 Haziran Salı günü İYİ Parti’nin Ayasofya Camisi’nin yeniden ibadete açılması yönündeki grup önerisinin TBMM’deki oylamada AK Parti tarafından reddedilmesi önemli rol oynamıştı. Bu oylamada MHP çekimser kalmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Ayasofya’nın ibadete açılabilmesi için başlatılacak çalışmalar için Danıştay kararının beklendiğini açıklaması provokatif faaliyetleri bıçak gibi kesmişti. Erdoğan, 8 Haziran Pazartesi günü TRT ortak yayınında yaptığı açıklamada, “Bu sefer de kalkıyorlar sakın ha Ayasofya ile ilgili orayı camiye çevirmeyin diyorlar. Türkiye’yi siz mi idare ediyorsunuz? Böyle bir adım atılacaksa bunun yetki sahipleri bellidir. Şu anda biz bir hukuk devleti olarak Danıştay’ın vereceği kararı bekliyoruz. Kararı verdikten sonra atılması gereken neyse o adımlar atılır” açıklaması büyük bir müjdenin işaretlerini taşıyor inşallah!. 

Yeni Şafak

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat