Çin malı bekâret

  • GİRİŞ10.07.2011 08:14
  • GÜNCELLEME10.07.2011 08:14

Emekli bir devlet memuru, seks shop’tan aldığı şişme kadının parasının iadesini istiyormuş.

Meğer kadını bakire diye satmışlar, o da sahte olduğunu görünce “Kan çıkmazsa para yok” diye dilekçe yazmış.

* * *

1990’ların başında, meraklısı için, lateks tenli şişme bebeklerin bakireleri çıkmıştı.

Bunların vajinasına yerleştirilen tek kullanımlık, ince boyalı, elastik zar, ilişkiden sonra “kanıyor”du.

Belli ki naylon ilişkilerinde bile “İlk erkeği ben olmalıyım” derdinde olan amcabey, plastik yengeyi üfleyip vazelinledikten sonra beklenen kan gelmeyince infiale kapılmış, kız çıkmayan gelini baba evine yollar gibi, bozuk şişme bebeği de aldığı yere geri postalamıştı.

Belki de onun boyasını daha önce bir başka erkeğin akıttığı zannıyla kızcağızın lateksini bıçaklamıştı.

Patlama sesiyle ayılınca da Şikâyet Bürosu’na dalmıştı.

* * *

Antalya’dan gelen bir haberden, uygulamanın şişme bebeklerle sınırlı kalmadığı anlaşılıyor.

Gümrük Muhafaza ekipleri, Çin’den gelen bir kolide, 82 adet “yapay kızlık zarı” bulmuşlar.

50 liradan satılan jelatin poşetler içindeki, polivinil alkol türevli bu kimyasal madde, sulu ortamda çözülüyormuş. Evlilik öncesi ilişkisi olan ve eşinin kendisini bakire sanmasını isteyen kadınlar, gerdek gecesi bunu kullanıp damadı kandırıyormuş.

Zaten “ithalatçı” da ilk partiyi 3 kadın arkadaşının talebi üzerine getirtmiş. Daha önce de, 40 paket “yapay zar”ın gizlice ülkeye sokulup satıldığı belirlenmiş.

Kim bilir o günden bu yana kaç yataktaki çarşafta, kaç çatıdaki bayrakta polivinil alkol dalgalanmıştır?

* * *

Kandırmaca açısından renkli lensten, porselen dişten, botokslu ciltten farkı yok aslında; ancak kullanım alanı, “çakma zar”a toplumsal bir işlev yüklüyor.

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Can Dündar - Milliyet

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat