Ölümün öğrettiği...
- GİRİŞ02.10.2011 09:16
- GÜNCELLEME02.10.2011 09:16
“Ölüm herkesi değiştirir, ölü hariç” diye yazmıştı Bedia Ceylan Güzelce, babasının ardından... Şöyle diyordu:
“Abime yemin ettirdim;
‘Babamı yıkarken saçından keseceksin’ dedim.
Kesti.
Kutsal emanetimi bir kutuya koydum, bakıyorum bayram sabahları, saçları aynı.herkesi değiştirir, ölü hariç.”
Ölümü gören bir rockçı sahneyi terk ettiğinde, ölümden dönen bir türkücü ansızın evlendiğinde, bir şair, vakitsiz çekip gittiğinde bu yazıyı hatırlıyorum.
* * *
Teoman, teyzesi ile en yakın arkadaşını peş peşe kaybedince müziği bıraktığını açıklamış ve veda mektubunda şöyle demişti:
“Çok kısa bir zaman içinde, çok sevdiğim iki insanı kaybettim. Ve bu acıları halledemeyince, her zamanki formülümle müziğe sığındım. Artık zor geliyor. İleride daha da zor gelecek. Onlarla geçiremediğim vakitlere üzülüyorum. Ve bundan sonra sevdiğim insanlarla daha fazla birlikte olmak istiyorum.”
İbrahim Tatlıses’in ani nikâh kararı da belli ki yorgun bir beynin, ecelin kıyısından dönüşüyle ilgili...
O da ölümle giriştiği uzun muharebeden ve ardından gelen derin muhasebeden sonra bir başka bakıyor olmalı hayata, ilişkilere, kadınlara...
* * *
Dayak meraklısı, gaddar bir hoca gibi ölüm; elinde orağı, canımızdan can kopartarak, göme göme, yaşamayı öğretiyor bize...
(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)
Can Dündar / Milliyet
Yorumlar1