Geçen sene gruptan çıkışını hepimiz hatırlıyoruz ama bu sene ki daha etkileyici oldu.

Evet gruptan çıkış etkileyiciydi ama ortada tarihi ya da efsanevi bir durum yoktu. Bu galibiyeti bu kadar büyütmemiz ne kadar doğru?

Ülkece abartmaya bayılıyoruz. Galatasaray daha geçen sene çeyrek final oynadı. Bu sene yarı finale, finale veya inşallah kupaya uzanırsa o zaman efsane olur, tarih yazılır ve Galatasaray'a da bu yakışır...

Yanlış anlaşılmasın dünkü galibiyeti küçümsüyor ya da önemsizdir demiyorum. Fakat biz daha büyük galibiyetler aldık, başarılar elde ettik. Demek istediğim sadece sevinç dozajımızı ayarlamalıyız.

MANCİNİ VE 3-5-2'Sİ

En başından beri diyoruz, Mancini'ye ara transfere kadar zaman tanınmalı hatta sezon sonuna kadar töleranslı olunmalı. Futbolcularla bir kamp geçirmeli, kafasında şablon oluşturmalı.

Mancini'nin, Elazığspor maçıyla birlikte denediği bir şey vardı. 3-5-2 taktiği.

Bu taktik Gakkoşlar karşısında meyvesini verdi ama elbette ki Elazığspor bir kıstas olamazdı.

Her şeyi Juventus maçı belirleyecekti ki, belirledi de...

Defansta Semih-Chedjou-Gökhan, İtalyan devine karşı neredeyse sıfır hatayla oynadılar. Eboue ve çok tartışılan Riera'dan tam randıman alındı. En önemlisi de Selçuk ve Sneijder aynı anda verimli oynayabildi.

Mancini dün yenilseydi de bunları söyler miydik? Evet söylerdik, söylemeliydik çünkü sahada bir düzen vardı, futbol bilgisiyle oynandı. Futbolcular paldır küldür değil de, nerede ne yapacağını bilerek oynadılar.

Futbolda başarı istiyorsak bu şekilde oynamalıyız. Yeniliriz veya yeneriz bu çok önemli değil ama bunu felsefe edinir ve oyunumuza yansıtırsak Türk futbolu istediği noktaya er ya da geç gelecektir.

Dün Mancini bize, Fatih Terim'in aksine bir şey gösterdi. 'Saldırın aslanlarım'dan ziyade, taktiğimiz bu bekleyin ve doğru zamanda vurundu.

Candaş Aşık - Haber 7

candas.asik@haber7.com